Deniz kaplumbağalarının üremesiyle ilgili açıklamalarda bulunan Mersin Üniversitesi (MEÜ) Deniz Kaplumbağaları Uygulama Araştırma Merkezi (DEKUYAM) Müdürü Prof. Dr. Serap Ergene, deniz kaplumbağalarının üreme sezonunun Mayıs ayının sonlarında başladığını söyledi. Mayıs sonlarından Ağustos ortalarına kadar anaç kaplumbağalarının yuva yaptığını vurgulayan Ergene, “Yumurta bırakılmasının ardından Temmuz’un sonundan bugüne kadar yavru çıkışları devam etti. İçinde bulunduğumuz hafta artık yavru çıkışlarının son bulduğu haftayı ifade ediyor. Biz bu yıl 2 kumsalda çalışmalarımızı gerçekleştirdik. Alata ve Davultepe kumsallarında iyi bir yıl geçirdiğimizi düşünüyorum. Her 2 kumsalda da çok uzun yıllardır çalışıyoruz. Bu iki kumsal da özellikle yeşil deniz kaplumbağası açısından çok çok önemli olan kumsallar. Tabi ki caretta cerattalar da bu kumsallara yuva yapıyor ama çoğunlukla yeşil deniz kaplumbağası açısından önem arz eden kumsallardır. Alata kumsalında bu yıl 387 yuva tespit ettik. Bu bizim için iyi bir rakamdı. Geçen yıl 360 yuva olmuştu. Alata kumsalı verimli bir yıl geçirdi. Davultepe kumsalı da yine aynı şekilde hatta geçen yıla göre daha iyi bir sayıya ulaştık. Bu kumsalda da 138 yuva vardı” diye konuştu.
“YAKLAŞIK 55 BİN YAVRU DENİZLE BULUŞTU”
Her yıl artan yuva sayılarından dolayı mutlu olduklarını ifade eden Ergene, “Yuvalardan çıkıp, denize ulaşan canlı kaplumbağa sayısı yaklaşık 55 bin civarında. Bu demektir ki 55 bin civarında canlı yavru denize kavuşturduğumuza göre bin yavrudan bir tanesinin hayatta kaldığını düşürsek yaklaşık bir 25 yıl sonra 55 anaç verebilecek bir yapıydı bu yılki verim. Kazanlı kumsalında bu yıl çalışmadık ama ara ara kontrollerimiz oldu. Orada da yaklaşık 350 yuva olduğunu gördük. Ancak kumsalda üreme sezonunun başından sonuna kadar çalışmadığımız için net bir sayı söylemem doğru değil. Orada da en az 300 yuva var. İnsanlar da bu sene daha dikkatliydi. Özellikle sahile yakın avlanan balıkçılar da azalma vardı. Balıkçılarda bir iyileşme vardı. Dönem dönem ihbarlar aldık. İşte çok yakın avlamalar var diye ama geçen yıllara göre çok daha azdı. İnsanların tepkileri çok daha olumluydu. Çünkü artık insanlar farkına vardı. Özellikle Davultepe yerleşim alanın içinde yer alıyor. Dolayısıyla insanların bakış açısı değişti. Artık bizi gördüklerinde kaplumbağacı hocalar gelmiş diyorlar. Hocam çıktı, sayı iyi mi diye soruyorlar. Bunlar olumlu geri dönütler. Birçok kişi de bu bölgelere dikkat ediyorlar. Bizim Davultepe için problemimiz hafta sonu. Hafta sonlarında dışarıdan gelen misafirler oluyor. Dışarıdan gelen misafirler biraz daha dikkatsizler. Tabelalar kırılıyor, yer değiştiriyorlar. Özellikle rica ediyorum. O tabelaları kuma atmak için kullanmasınlar, onlar deniz kaplumbağalarını korumak için bize gerekli” şeklinde konuştu.
“YEŞİL DENİZ KAPLUMBAĞALARINI YÜZDE 75'İ MERSİN KUMSALLARINDA BULUNUYOR”
Akdeniz’de Mersin’in önemli bir üreme merkezi olduğunun altını çizen Ergene, “Bu konuda dünya konumlamasından ziyade bizim çalıştığımız bölge için Akdeniz içerisindeki konumlama çok daha önemli. Çünkü tüm dünyadaki yeşil deniz kaplumbağasını baktığımızda yaklaşık 200 bin civarında olduğunu görüyoruz. Ancak Akdeniz içerisinde yeşil deniz kaplumbağasının sayısı 500 ile 800 arasında değişiyor. Bu 500 ile 800 arasındaki deniz kaplumbağasının yüzde 75’i de Mersin kumsallarında bulunuyor. Bu çok önemli bir rakım. Yeşil deniz kaplumbağaları içerisinde Kazanlı her zaman dünyada bir numara olan yerlerden bir tanesidir. Bunu Alata, Samandağı takip ediyor. Samandağı’nda durum ney henüz görüşmedik ama Kasım ayında bir çalıştay yapıp, bölgemizde yeşil deniz kaplumbağalarının durumuyla ilgili bilgi alışverişinde bulunacağız” ifadelerini kullandı. (İha)