Mersin TOBB yönetiminde olmayı hak ediyor! | Mersin Haberci Gazetesi
     
 
 
 
 
 

Mersin TOBB yönetiminde olmayı hak ediyor!


 

Mersin’de bir dizi temasta bulunan ve kente övgüler yağdıran TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’ndan, birlik yönetiminde kent iş dünyasına da temsil hakkı verilmesi istendi.

GİZEM EKİCİ

Mersin’de, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun katılımı ile “Mersin İli Oda ve Borsaları Müşterek Toplantısı” düzenlendi. MTSO Konferans Salonu’nda düzenlenen toplantıya iş dünyasından yoğun katılım oldu. Toplantının açılış konuşmasını yapan Başkan Hisarcıklıoğlu, öncelikle iş dünyası temsilcilerinin sorunlarını anlatmasını istedi. Toplantıda öncelikle ile iş dünyası temsilcilerine söz veren ve sorunları dinlemek istediğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, “Bugün ben konuşmayacağım, siz konuşacaksınız. Biz de bunları Ankara’daki makamlara ileterek çözeceğiz” dedi.

KOMŞULAR VAR, GARİBAN MERSİN YOK!

Daha sonra Mersin iş dünyası adına ilk olarak söz alan Mersin Ticaret Sanayi Odası (MTSO) Başkanı Şerafettin Aşut oldu. Hisarcıklıoğlu’na çalışmaları için teşekkür eden Aşut, kürsüyü Mersin Ticaret Borası Başkanı Ö. Başkanı Özdemir’e bıraktı. Özdemir, sorunları istedikleri zaman Hisarcıklıoğlu’na aktarabildiklerini belirterek taleplerini gündeme getirdi. “2001 yılından buyana 4 önemli birliğimizin başkanı ve camiamızın liderliğini yürütüyorsunuz. 16 yıllık bu dönem birliğimizin altın çağı. Bu dönemde Mersin’in komşu illeri; Adana, Antakya, Kahramanmaraş, Gaziantep, Kayseri, Konya ve Antalya’dan TOBB yönetiminde çeşitli isimler görev aldı, bir gariban Mersin yer almamıştır. 5. başkanlık döneminizde Mersin’in de sizin yönetiminizde olması bu salonda bulunan Mut, Silifke, Anamur, Tarsus, MTSO, Tarsus Borsa, MDTO, MTB’nin ortak arzusudur. Mersin bunu fazlasıyla hak etmiştir” dedi.

“MERSİN’İN TURİZM PASTASINDAN ALDI PAY AZ”

Diğer oda ve borsa başkanlarının konuşmalarının ardından söz alan TBB Başkanı Hisarcıklıoğlu ise öncelikle Mersin’in önemine değindi. “Mersin içerisinde; turizm, sanayi, lojistik, ticaret, tarım, eğitim hepsinin barındırdığı bir şehir. Bu şehir hüviyetini kapsayan Türkiye’de kaç il var derseniz, nadir, çok az var” diyen Hisarcıklıoğlu, “321 kilometre sahil şeridine sahipsiniz. Üstelik bunun 108 kilometresi doğal kumsal. 10 tane mavi bayraklı plajınız var. Deniz turizmi yanında inanç ve kültür turizmi açısında da müthiş potansiyelimiz var. Ama turizm pastasından, potansiyelinden daha az pay alıyor. Yerli yabancı daha çok turist çekmek, var olan projelerin ivme kazanması lazım. Gelmeden önce sizlerle yaptığımız ankette buradaki potansiyelin kullanılamadığı da ifade edilmiş” dedi.

ÇUKUROVA HAVALİMANI, MERSİN’İN LOJİSTİK GÜCÜNE GÜÇ KATACAK

Sanayi alanında ise Mersin’in, organize sanayi bölgeleri ve serbest bölgesi ile Akdeniz’in üretim üssü olduğunu kaydeden Rifat Hisarcıklıoğlu, “10 yıl önce Türkiye’nin bin büyük kuruluşu içinde bu sayı 6’ydı, bugün 10’a çıktı. Lojistikte Mersin Anadolu’nun denize açılan kapısı. Anadolu sizin üzerinizden dünyaya açılıyor ve bu sayede Mersin Limanı, Türkiye’nin ikinci, dünyanın en büyük 91’inci limanı. 4 deniz sınır kapımız var. Konya’daki demiryolu projesi lojistik açısından çok önemli. Özelikle iç Anadolu’yu, liman ile denizle ile buluşturacak bir proje olan Çukurova Bölgesel Havalimanı, Mersin’in lojistik gücüne güç katacak. Ticarette tarım ürünlerinin ihraç edildiği, tarım ve ticaret merkezi Mersin. Tarımda öyle bir coğrafya vermiş ki, bitkisel üretiminde 3 il arasındayız. Muzun yüzde 72'si, limonun yüzde 70'i, çileğin yüzde 40’ı burada üretiliyor ve bu üç üründe Türkiye birincisi. Eğitimde 3 üniversite var. Rekabet gücü açısından yüksek bir şehir. Potansiyeli nadir illerden biri” dedi.

“MERSİN, BİRLİĞİ VE BERABERLİĞİ İLE TÜRKİYE’YE ÖRNEK BİR ŞEHİR”

Mersin’in müthiş bir potansiyelin üzerinde oturduğunu vurgulayan Hisarcıklıoğlu, “Mersin’de 9 oda ve borsamız var. Mersin, birliği ve beraberliği ile Türkiye’ye örnek bir şehir. Birlik beraberlik olunca meselelerin hallolması o kadar rahat ki. Birlikte rahmet ve bereket, ayrılıkta azap vardır. Bir araya gelince rahmet ve bereketi buluyorsun, burada da var. Çoğunuz memleketinizden kalkıp buraya neden geldiniz? Bereket olduğu için. İşte bu birliktelik sayesinde, Allah bunların birlikteliğini daim kılsın. Onların birlikteliği, Mersin’in tüccarına, sanayicisine, çiftçisine herkese faydalı. Mersin’deki odaların biri hariç tamamı akredite. Yani 5 yıldızlı oda borsa statüsünde. Bu yıldızlama sistemini ben yapmıyorum. TOBB Başkanı olduğum zaman yıldız yoktu. Tek tek gezen ilk başkanım. Odalarda bir kasa, bir masa bir de Atatürk portresi vardı. Bugün hepsi birer hizmet noktasına dönüştü. 365 oda başkanı bunu birlikte yaptı. Mersin’in tüm odaları uluslararası kuruluşlar tarafından verilen 5 yıldıza sahip. Mersin’deki oda ve borsalar Londra, Paris ve Berlin gibi oda ve borsalar ile en az aynı konumda. Bu Mersin için mi kazanç, ülke için mi kazanç?” dedi

“FİNANS SORUNUNA ÇÖZÜM ÜRETTİK”

TOBB’un başarısının arkasında üye 365 oda ve borsa başkanının olduğunu da altını çizen Rifat Hisarcıklıoğlu, “Çünkü evin içinde huzur var. Başarı hepimizin ama başarısızlık var ise o benimdir” dedi. Son 7 ayda yaptıkları çalışmalara da değinen Hisarcıklıoğlu, öncelikle üyelerinin finansman sorununun çözümüne ilişkin yaptıklarını anlattı; “2016’da Mersin ve ülkenin hemen hemen her bölgesinden; ‘üyelerimiz finans sıkıntısı yaşıyor’ sorunu bana geldi. 2016 yılını unuttuk ama bir tarafta savaş, diğer tarafta 15 Temmuz yaşandı. ‘Can suyu kredisi’ kampanyası için harekete geçtik ve önce biz elimizi taşın altına koyduk. Tüm kaynakları bir havuzda toplayıp, o gün mevduat kredisi faizleri yüzde 13 olmasına rağmen, üyelerimize 9.9’dan kredi verdik. Daha sonra ‘üyelerimiz 9.9 beğenmiyor, faizsiz kredi istiyor’ denildi. Konuyu hükümet yetkilileri ile görüştük ve 50 bin TL faizsiz, 3 yıl vadeli ve bir yıl ödemesiz kredi istedik. Bu krediden TOBB üyesi 260 bin kişi faydalandı.

“BABA OĞULA KEFEL OLMUYORKEN, BİZ ÜYELERİMEZ KEFİL OLDUK”

Daha sonra, ‘Başkanım bankalardan kredi kullanamıyoruz çünkü teminatlar doldu, kefil bulamıyoruz’ dediler. Bunu cumhurbaşkanımıza, bakanlara anlattım ve kredilerin yeniden yapılandırılmasını ve Kredi Kefalet Fonu’nun limitinin arttırılmasını istedim ve artış yapıldı. Bugün itibariyle 221 milyar TL’lik üyelerimize kefalet sağlamışız. Baba oğluna kefil olmazken senin kuruluşun sana kefil oluyor. Dünyada böyle bir örnek yok. Dünyadaki tüm iş dünyalarının ya başkan yardımcısıyım ya da yönetim kurulunda üyeyim. Ama üyesine kefil olan bir kuruluş Amerika’da da, Fransa’da da yok. 335 bin üyemize kefil olmuşuz. Mersin’de ise toplam üyelerimizin 3’te birine kefil olmuşuz. Bazen eleştiriliyor ama el insaf. Benim işim başkanlarımdan gelen talepleri gidip çözmek.

“ADAM ÇALIŞTIRAN CEZALANDIRILIYOR”

Yine; ‘İstihdam maliyetlerimiz üzerindeki yükler yüksek’ şikayeti geldi. Yüksek mi yüksek. Dünya şampiyonuyuz. Asgari ücret 1400 TL, işverene maliyeti 2200 TL. Dünyada böyle bir örnek yok. Bu cezalandırma. Adam çalıştıran cezalandırılıyor. Bunu çözmek için Ekonomi Şurası düzenledik ve ‘istihdam üzerindeki vergi yüklerinde dünya şampiyonuyuz, bizi rahatlatın’ dedik. Bu sayede istihdam seferberliği başlatıldı. Bu sayede toplamda 2 milyon yeni istihdam salandı ki bunun 1 milyon 200 binini Türk özel sektörü sağladı. Yani verilen teşviğin karşılığını ödedik. Bugün bu destek hala geçerli.

“DEVLET ALACAĞINA ŞAHİN, BORCUNA KARGA”

Tarafıma özellikle vergi ödül törenlerinde en çok iletilen konuların başında, ‘Vergisini gününde ödemeyene vergi kolaylığı çıkıyor, vergisini düzgün ödeyene hiç mi kolaylık çıkmayacak’ eleştirisi oluyordu. Konuyu maliye bakanlığına ilettik. Vergisini düzenli ödeyenlerin yüzde 5 daha az vergi ödemesini talep ettik. Bu da çıktı. Şimdi KDV için maliye bakanı ile çalışıyoruz. KDV’de devletten bir alacaklı ol, ama bir de borçlu ol, canını ver ne fayda. Devlet alacağına şahin, borcuna karga. Şimdi beraber çalışma kararı aldık. Teknik ekiplerimiz çalışıyorlar. Artık devlette KDV alacağımızın kalmasını istemiyoruz. Devletten bunu anında alabilmeliyim ya da devlete olan borcumu ödeyebilmeliyim.

“KARŞILIKSIZ ÇEKLER, KARAKODLU ÇEK İLE AZALDI”

En büyük sorunlardan birisi de karşılıksız çeklerdi. Türklerin dünya ekonomisine sundukları tek araç; vadeli çek. Dünyada örneği yok. Bunların da itibarı gitti. Ama müthiş rakamlar çıktı ortaya, dedik ki yine bir Türk icraatı yapalım, ‘karakodlu çek’ yaptık ve mecburi oldu. Bu geçmişi gösteriyor. Senin geçmişteki işin ne kadar düzgün, ne kadar iyi karekod onu gösteriyor. Şimdi çeki aldığın zaman elindeki cep telefonundan kodu okuttuğun zaman adamın tüm geçmişi önüne geliyor, çek verip vermeme kararı senin kararın. Merkez Bankası’na göre ilk 7 ayda karşılıksız çek tutarlarında geçen yıla göre yüzde 7 azalma oldu. Mersin’de i se azalma oranı yüzde 54 olarak gerçekleşti. Sanayicimizin elektrik giderleri içerisinde ödediği TRT payının da kaldırılmasın sağladık. Ayrıca OSB’lerdeki tüm yatırımcılarımızın emlak vergisi sıfırlandı. Damga vergisi dünyada kalkmıştı ama biz de devam ediyordu ama şuan bu paket ile sadece birinci nüshada kalktı. Bu sayede işverenler olarak üzerimizden kalkan yük tam 1 milyar TL. Mobilya iç piyasa kan ağlıyordu. Başkanlar ‘harekete geçirmek lazım’ dedi. Bende bakanlara gittim, ‘Beyaz eşya-mobilya-konutta, 2009’da yaptığımız gibi KDV-ÖTV indirimi yapmazsanız, piyasayı canlandıramazsınız’ dedim ve indirim sağlandı. İşleriniz arttı mı? Arttı. Sadece sanayici kazanmadı, muhasebeci, nakliye herkes çalıştı.

“TOBB’DA SİYASET YOK2

Tüm bu sıkıntıları biz birlikte hareket ederek çözdük. Kavga ile sorun çıkartarak sıkıntı çözemezsin. TOBB artık siyasetin merkezi değil. Biz bir siyasi kurum değiliz. Bizim içimizde her fikirden, inanıştan insan var. Bizim işimiz ne; üyenin hak, hukuk, menfaatini koru. Biz çözüm yeri, mekanizması değiliz.Biz sıkıntılarımızı yerelde belediyeye, valiliğe, milletvekillerine, genelde de cumhurbaşkanına, başbakana, bakanlara anlatıyoruz. Ortak akıl ve diyalog ile çözmeye çalışıyoruz. Bunları da tüm oda ve borsa başkanlarımız ile beraber yapıyoruz. Sıkıntılarımız var m? Evet daha çok. Ama bunları tek tek ele alıyoruz. Ben ülkemin geleceğinden umutluyum. Hiçbir zamanda umutsuzluğa düşmedim. Bu ülkeyi dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına sokacağız. Ama hiç kimseyi fikrinden, zikrinden, dininden, etnik kökeninden dolayı ötekileştirmeyin. Birbirinizi sevin. Sizin sizden başka dostunuz yok. İlla benim dediğim veya senin dediğin değil, toplumun ortak aklında buluşursak kazanan biz oluruz. Bireysel oynarsak kaybederiz. Tarihinizden ders alın. Ekonomik olarak dünyanın en büyükleri arasında olalım istiyoruz. İçinizde zengin olmak istemeyen var mı? Dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında olmak demek zengin olmak demek. Bugüne kadar 10 katı zengin olmak demek. Cebimizdeki para 10 misli artacak. Bunu tüm dünya istiyor, rekabet büyük” diye konuştu. 



   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA