SONER AYDIN

CHP Mersin Milletvekili Prof. Dr. Aytuğ Atıcı, ‘Savaş bir halk sağlığı sorundur’ başlıklı açıklama yayımladıktan sonra genel başkanı ve yöneticileri gözaltına alınan Türk Tabipleri Birliği’ne (TTB) destek olmak için Mersin Tabip Odası’nı ziyaret etti. 
Milletvekili Prof. Dr. Atıcı,  ’ya ve kendisine eşlik eden CHP il yönetimine ziyaretlerinden dolayı teşekkür eder Mersin Tabip Odası Başkanı Dr. Ful Uğurhan, Türk Tabipleri Birliği ve Tabip Odaları’nın görevinin meslek etiğini, meslektaşlarını ve halkın sağlık hakkını koruma görevini üstlenmiş bir örgüt olduğunu söyledi. En yetkili ağızlardan gelen saldırıların ardından birçok kesimin de saldırıya geçtiğini vurgulayan Dr. Uğurhan, “Herkes bir gerekçe bulup bize bir şeyler söylüyor. Türk Tabipleri Birliği ve Tabip Odaları sağlam bir şekilde duruyor. Hem meslek etiğini, hem meslektaşlarını hem de halkın sağlık hakkını koruma görevini üstlenmiş bir örgüt. Kuruluşlarından beri hem odalarımız hem de Türk Tabipleri Birliği büyük bir mücadelenin içerisinde. O nedenle doğru olanı yaptığı ve sağlam durduğu için bu güne kadar dokunulmamıştı. Süreç içerisinde sivil toplum örgütlerinin, siyasi partilerin çok büyük desteği oldu bu da bizi çok güçlü kaldı. Şuan ki yasa ile isim değiştirme ve üyelik yapısı değiştirilmek isteniyor bu konuda da siyasilerden destek bekliyoruz. Meslek örgütleri demokratik yaşamın vazgeçilmez örgütleridir. Buralar ne kadar güçlü olursa demokrasimiz de o kadar güçlenecek” diye konuştu.

“HEKİMLER AKP DÖNEMİNDE İTİBARSIZLAŞTIRILDI”
Hekimlerin hiçbir din, ırk, cinsiyet ayrımı yapmadan insanlara yardım etmek için yemin ettiklerini belirten CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Prof. Dr. Atıcı ise, tabiplerin AKP döneminde hem bireysel olarak hem de odalar olarak sürekli saldırıya uğradığını söyledi. Hekimlerin ülkenin lokomotifi olduğunu dile getiren Prof. Dr. Atıcı, “Hekimler halkın sağlığı ile doğrudan ilgilenirler. Hiçbir parti, din, ırk, sosyal statü ayrımı yapmaksızın herkese yardım etmek üzere yemin etmiş insanlardır. Türk Tabipleri Birliği kanunla, anayasa ile kurulmuş, görevleri yasa ile belirlenmiştir. Cumhurbaşkanı konuyu bilmediği için, Türk Tabipleri Birliği’nin önündeki Türk ibaresinin Bakanlar Kurulu ile verildiğini söyledi ama Türk Tabipleri Birliği gücünü kanunda alır. Yani gücünü TBMM’den alır. O nedenle eğer Türk Tabipleri Birliği’nin adının değişmesi gerekecekse meclise gelmesi lazım ya da Olağanüstü Hal yasalarından yararlanarak Kanun Hükmünde Kararname ile böyle bir karar alabilirler. Nasıl ki Olağanüstü Hal’i FETÖ dışında her şeyle sulandırdılarsa bunu da kullanarak isim değişikliğini yapabilirler. Hakları yok ama isim değişebilir önemli değil, ancak son hekim kalana halkın sağlık hakkı korunmaya devam edilecektir. Bilmedikleri bu. Biz hastalıklarla mücadele ediyoruz, bizim ömrümüz mikroplarla mücadele etmekle geçiyor biz kolay kolay pes etmeyiz. Bunun farkındalar, bundan korkuyorlar. O yüzden hekimleri itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar. Bizi bireysel olarak yok etmeye çalıştılar başaramadılar. Sonra Tabip Odaları’nı ele geçirmeye çalıştılar başaramadılar. Türk Tabipleri Birliği’nin yok etmeye çalıştılar, seçimle alabilmek için hükümetin bütün gücünü kullandılar ama başaramadılar. Şimdi saldırıyı büyütüp Türk Tabipleri Birliği’ni itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar. Önündeki Türk ibaresini kaldırmaya çalışıyorlar. Bunlar bizim için boş, anlamsız işler. İstediklerini yapsınlar biz hekimlik ruhu ile halkın sağlığını korumaya devam edeceğiz. Evet, savaş bir halk sağlığı sorunudur. Türk Tabipleri Birliği bunu söylemek zorundadır çünkü kanun bunu emrediyor. Türk Tabipleri Birliği hükümet sevse de sevmese de bunu yapmak zorundadır. Biz AKP hükümetinden önce de nasıl halk sağlığını koruduysak, barış dediysek, savaş karşı çıktıysak bugün de biz barış demeye devam edeceğiz. Bizim görevimiz insan sağlığını korumak ve geliştirmektir. Buradan hekimlere çağrı da bulunuyorum. Odanıza sahip çıkın, burası siyasi bir kurum değildir. Mersin Tabip Odası’na üye olmaya davet ediyorum” dedi.