Gizem Ekici
Mersin Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü 2011 yılında Van’da meydana gelen depremin ardından ilan edilen 1-7 Mart Deprem Haftası dolayısıyla ‘Depremlerin Nedenleri ve Mersin’in Depremselliği’ konulu panel düzenledi. Prof. Dr. Uğur Oral Kültür Merkezi’nde düzenlenen ve çok sayı akademisyen ile öğrencinin katıldığı panelde konuşmacı olarak yer alan Prof. Dr. Selim İnan, Mersin’in jeolojik yapısı ve karakteristik özelliği nedeniyle deprem tehlikesini yakından hissettiğini vurguladı.
“SAHİL ŞERİDİ FACİAYA DAVETİYE ÇIKARTIYOR”
Mersin’de özellikle sahil şeridinde denize paralel dikilen binaların faciaya davetiye çıkardığını sözlerine ekleyen Prof. Dr. İnan, “Mersin civarında herhangi bir volkanik aktivite yok. Bölgenin zemin özelliği ve aktif faylar önemli. Bu güne kadar Mersin’i etkileyecek depremler 5’ten büyük olmamış. Sayıları da az olmuş dolayısıyla aktif fayların üreteceği depremler az olacaktır. Mersin’de Viranşehir bölgesi deprem nedeniyle yıkıldı. Mersin için en büyük tehlike Mersin’in jeolojik yapısı ve özellikleri. Çok uzakta dahi bir deprem olsa Mersin’in zemin özelliklerinden dolayı tehlike var. Mersin’de bütün binaları denize paralel yapmışız. Deniz olduğu gibi bir surla çevrilmiş. Bunlar tehlike arz ediyor. Anamur’da fay hatları üzerine çok katlı TOKİ binaları yapılıyor. Anamur’da bu tür evlere ihtiyaç yok. Silifke’de yine TOKİ evleri dikilmiş” diye konuştu.
“RUHSAT İŞLEMLERİ BAĞIMSIZ KURULUŞLARA BIRAKILMALI”
Bina yapımı içim verilen ruhsat işlemlerinin belediyelerden alınıp bağımsız kuruluşlara verilmesi gerektiğini kaydeden Prof. Dr. İnan, “Ruhsat işlemlerini deneyimli mühendislerin ve bağımsız kuruluşların yapması gerekiyor. Uzman kişiler bu işi yürütmeli. Maalesef ülkemizde ‘bilgiler ilgisiz, ilgililer bilgisiz’. Kurumlara atanan uzmanlar politik olarak atanmamalı. Yaptığı çalışmalara, kurduğu teşkilatlanmaya bakmalısınız. Zemin etütlerini jeofizikçiler yapıyor. Müteahhitler maalesef zemin etüdü işine çok para vermek istemiyor. Çok ucuza yaptırmak istiyorlar. 1 katlı 2 katlı binanın zemin etüdüne en az 3-4 bin lira harcamanız lazım ama şuan 300 liraya imza atan mühendisler var maalesef. Bu hem bizden kaynaklanıyor hem piyasadan kaynaklanıyor ama herkes suçlu burada. 99 depreminde sadece 1 kişi ceza aldı, Veli Göçer. 6 bin 250 kişi yargılandı, 2 bin 300 dava açıldı. Bu davalardan bin 800 tanesi 7 Şubat 2007’de zaman aşımına uğradı, davalar düştü. 180 kişiye verilen cezalar ertelendi. Yargılanan ve hapiste kalan tek kişi olan Veli Göçer de hapisten çıkınca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) başvurdu. Veli Göçer ‘Bir tek ben mi suçluyum’ diye sordu. O kadar kişi yargılandı, davalar açıldı ama 1 kişi dışında kimse ceza almadı. Veli Göçer’in yaptığı evleri gezdim ve deniz kumu kullanmışlar. Ancak o müteahhitleri kontrol eden mühendislerde suçlu. Mühendis eli cebinde inşaata bakmayacak, temeli kontrol edecek” dedi.