“BORÇLARI ÖDENEBİLİR DÜZEYDE TUTUN”


 

MTSO Makine Sanayi Meslek Komitesi Başkanı Tülücü, “Piyasalardaki iniş çıkışta önümüzü görmekte zorlanıyoruz” diyerek, tedbirler alınması ve borçların ödenebilir düzeyde tutulması için çağrı yaptı.

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 27 No’lu Makine Sanayi Meslek Komitesi Başkanı Oğuz Akar Tülücü, önümüzdeki süreçte sanayiciler arasındaki iletişimi artırıp güçlü bir sinerji oluşturmayı hedeflediklerini anlattı. 

Tamamlanan MTSO seçimleri ardından önümüzdeki süreçte yapmayı planladıkları çalışmalar hakkında bilgi veren 27 No’lu Makine Sanayi Meslek Komitesi Başkanı O. Akar Tülücü, ekip olarak geçen dönemde de görev aldıklarını hatırlatıp, önceliği yarım kalan çalışmalarını bitirmeye vereceklerini söyledi. Önceki dönemde sanayicilerin sorunlarını belirlediklerini ve bu dönemde ise bu sorunların çözümüne ağırlık vereceklerini vurgulayan Tülücü, ilk olarak sektörel sorunların çözümünü kolaylaştırmak adına branşlaşmaya ağırlık vereceklerini anlattı. Makine Meslek Komitesi içerisinde asansörcüden pompacıya toplam 16 farklı iş kolu bulunduğunu dile getiren Tülücü, her bir iş kolunun ayrı bir uzmanlık alanı olduğunu ve sorunlarının da farklılaştığını belirtti. Bu nedenle spesifik sorunlara odaklanabilmek adına yeni dönemde hedeflerinin iş kollarında gruplaşmaya gitmek olacağını kaydeden Tülücü, “Böylece Ur-Ge Projelerine yönelmek, oluşturacağımız kümelerle fuarlara daha sık katılmak ve bünyemizdeki iş kollarını büyütüp geliştirmek istiyoruz” diye konuştu. Sonuç odaklı çalışmaların öncelikleri olacağını vurgulayan Tülücü, gruplara özel çalışmalar yapacaklarını anlattı.

“DAHA RASYONEL YATIRIMLAR YAPABİLİRİZ”
Sektörde faaliyet gösteren firmaların birbirini yeterince tanımamasından da şikayetçi olan O. Akar Tülücü, üzerinde duracakları bir diğer çalışmanın üyeler arası iletişimi artırmak olacağını anlattı. “Meslek Komitesini oluşturan işletmelerin hepsinin birbirini tanımasını istiyorum” diyen Tülücü, şunları söyledi:  “Maalesef bizim ülkemizde tüm sektör temsilcileri birbirini rakibi olarak görüyor. Oysa güçlerimizi birleştirirsek rakip olmak yerine sinerji yaratıp ortak bir güç olabiliriz. Firmalarımızın çok ciddi potansiyeli var ama bu potansiyeli verimli kullanamıyoruz. En basiti yatırımlarımızı örnek gösterebilirim. Eğer birliktelik sağlarsak daha rasyonel yatırımlar yapmamız mümkün olur. Birimizin yaptığı bir makine yatırımını bir diğerimiz yapmaz. Alacağımız işler için gerekli başka bir makine yatırımını da diğer arkadaşımız gerçekleştirir ve yeri gelince güçlerimizi birleştirebiliriz. Ortak alımlarımızı birlikte gerçekleştirebiliriz. Böylece hepimiz kazanırız ve hem sektör gelişir hem de firmalarımız.”
Ekonomik açıdan yalnızca Türkiye değil, dünyanın zor bir süreçten geçtiğini vurgulayan Tülücü, israf edilecek bir kuruşun bulunmadığını, ortak hareket etme kültürünün mutlaka yayılması gerektiğini söyledi. Bunun da güven ortamında gerçekleşebileceğini vurgulayan Tülücü, bu güvenin de kişilerin birbirini daha yakından tanımasıyla oluşabileceğini, bu nedenle yeni dönemde çalışmalarını üyelerin birbirini daha yakından tanıması üzerinde yoğunlaştıracaklarını söyledi. 

“PİYASALARDAKİ İNİŞ ÇIKIŞTA ÖNÜMÜZÜ GÖRMEKTE ZORLANIYORUZ”
Sektöre yönelik değerlendirmeler de yapan O. Akar Tülücü, özellikle gerek döviz kurlarındaki gerek emtia fiyatlarındaki gerekse arz talep dengesindeki iniş çıkışlardan şikayetçi oldu. Bu iniş çıkışlar nedeniyle yarını dahi görmekte zorlandıklarını kaydeden Tülücü, “Bu sıkıntıları yalnızca ülkemizin seçime gidiyor olmasına bağlamak doğru değil. Sadece ülkemizde değil tüm dünyada finans ve üretim konusunda çok köklü uygulama değişikliklerine gidileceği görülüyor. Paraların kısmen değersizleşeceği, emtiaların ilk çağlarda yapıldığı gibi biraz daha takas usulü ile el değiştirdiği ticari sistemlerin oluşması bekleniyor. Bu duruma ayak uyduracak tedbirler almamız gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu. 
Üretimin ülke ekonomileri adına taşıdığı öneme dikkat çeken Tülücü, son dönemlerde yaşanan iniş çıkışlardan hasarsız sıyrılmak adına çeşitli tavsiyelerde de bulundu. “Sektörel olarak yapacağımız yatırımlarda belli marjları geçmemeliyiz. Borçlarımızı ödenebilir düzeyde tutmalıyız” diyen Tülücü, en az bir yıl arz, talep ve fiyat dengesinin makul seviyelerde kalması halinde yatırımların borçlanma ve kredilendirme çalışmalarının hızlanacağını anlattı. 

“ÇALIŞANLAR BU SEKTÖRE TERCİH ETMİYOR”
Yalnızca maddi imkanlar anlamında değil, personel noktasında da ciddi sorunlar yaşandığına değinen O. Akar Tülücü, sanayinin artık çalışanlar tarafından tercih edilmediğini söyledi. Yeni neslin ağırlıklı olarak masa başı işleri tercih ettiğini, sanayide çalışacak personel bulabilmek adına ekstra ödemeler yapılması gerektiğini kaydeden Tülücü, bu durumun maliyetleri artırıp rekabetçi yapıyı bozduğuna dikkat çekti. Meslek lisesi mezunlarında ara eleman olarak çalışmak yerine mühendis olma isteğinin daha fazla olduğunu vurgulayan Tülücü, “Meslek lisesi mezunlarına verilen ek puanlar mühendislik fakültelerine rahatlıkla girebilmelerini sağlıyor. Bu durumda ara eleman kalmıyor ve piyasada ihtiyaç fazlası mühendisler oluşuyor” diye konuştu.  

“DESTEKLER UZUN SOLUKLU OLMALI”
Sektörün içinde bulunduğu sıkıntıları daha rahat atlatabilmesi adına Hükümetin ciddi destekler verdiğine de değinen O. Akar Tülücü, bu desteklerden istenen sonucun alınabilmesi adına uzun soluklu olmasının önem taşıdığını söyledi. 3 ay, 6 ay ya da bir yıllık desteklerin firmalar adapte olana, prosedürler tamamlanıncaya kadar sona erdiğini kaydeden Tülücü, en az 5 ya da 10 yıllık desteklerin sonuç getireceğine inandığını anlattı. 
Hükümetten bir diğer beklentilerinin ise yönetmelikler noktasında yaşandığını kaydeden Tülücü, yönetmeliklerin çok sık değişmesinin özellikle yan hizmet alanları olan OSGB firmaları, mali müşavirler ya da danışmanlık firmalarını sıkıntıya soktuğunu, adaptasyonda zorlanmaları nedeniyle hizmet verdikleri firmalarla sorunlar yaşadığını söyledi.

“TARIM VE TARIMA DAYALI SANAYİ ÖNCELİĞİMİZ OLABİLİR”
Tüm dünyanın hızla Endüstri 4.0’a hazırlandığına da dikkat çeken O. Akar Tülücü, Türkiye’nin de bu yönde çeşitli adımlar atmasına rağmen henüz istenilen noktaya gelinmediğini söyledi. Türkiye’nin genel sorunu olarak enerjide dışa bağımlı olmasını gösteren Tülücü, “Biz makine sanayicilerinin ülkenin avantajlı ve dezavantajlı olduğu yönleri iyi tespit edip doğru hareket etmesi gerektiğine inanıyorum. Bana kalırsa önceliğimiz ülkemizde güçlü olduğumuz sektörleri belirlemek olmalı. Örneğin tarım ve hayvancılığı modernize edecek makineler ya da ülkemizde bol ve temiz bulunan güneş ya da rüzgar enerji sistemleri üzerine çalışmalıyız” dedi.
Türkiye’nin mevcut yapısının farklı bir alanda yenilik ya da ileri teknoloji geliştirmeye imkan vereceğine inanmadığını dile getiren Tülücü, şöyle konuştu: “Bu tür bilimsel konular, üzerinde uzun süre çalışma gerektirir. Bir Ar-Ge’ye odaklanabilmenin ise bedeli vardır. Öncelikle böyle bir konuda uzun süre çalışacak bilim adamının geçim kaygısı olmaması gerekiyor. Mevcut durumda ülkemizde böyle bir yapı bulunmaması nedeniyle ar-ge çalışmaları özel sektör imkanları çerçevesinde yürütülüyor. Bu nedenle özel sektör yalnızca kendi firmasının ihtiyaçlarına yönelik adımlar atabiliyor. Bu da teknoloji geliştirme konusunda istenen hamleyi yapamamamızı beraberinde getiriyor.”


   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA