Yeşilboğaz, “Ülkemizde maalesef hukukun üstünlüğü değil, üstünlerin hukuku var. Demokratik hukuk devleti her boyutuyla, her kural ve ilkesiyle etkin kılınmalı, hukukun üstünlüğü dışındaki hiç bir güce boyun eğilmemelidir” dedi.
10 Temmuz 1967 günü Cenevre’de ‘Hukuk Yoluyla Dünya Barışı’ konulu konferansta alınan kararla, 10 Temmuz tarihinin, Dünya Hukuk Günü olarak ilan edildiğini anımsatan Yeşilboğaz, “Hukuk, bugün sadece bireyler için değil; toplumlar, ülkeler ve dünya için her zamankinden daha fazla önem arz etmektedir. Bağımsız düşünce kuruluşu Dünya Adalet Projesi’nin yıllık değerlendirmelerinde gerileyen Türkiye, 2017’de 113 ülke arasında 101’inci sırada yer aldı. Kuruluşun 2016 yılında yayımladığı raporda Türkiye 99’uncu sıradaydı. 2017 raporuna göre Türkiye’nin en kötü performansı, hükümet yetkilerinin sınırları konusunda. Ülkelerin bulundukları coğrafi bölgelere göre kategorize edildiği endekste Türkiye, Doğu Avrupa ve Orta Asya grubundaki 13 ülke arasında sonuncu sırada yer alırken, Türkiye aynı endekste 2014'te 59, 2015'te 80, 2016'da 99'uncu sırada bulunuyordu” diye konuştu.
“YARGI BAĞIMSIZLIĞI KEYFİ MESELELER UĞRUNA YOK SAYILIYOR”
Açıklamasında hukukun devletinin temel tanımını yapan Başkan Yeşilboğaz, “Faaliyetlerinde hukuk kurallarına bağlı olan, vatandaşlarına hukuk güvenliği sağlayan, yönetimde keyfiliğin egemen olmamasını sağlayan ve kendisini hukukla sınırlayan devlet demektir. Bir hukuk devletinde hukuka uymak sadece vatandaşlar için değil, devlet için de zorunludur” dedi. Yargının bağımsız olmadığı bir ülkede, hukuk devletinden söz etmenin mümkün olmadığını ifade eden Baro Bşk. Bilgin Yeşilboğaz, “Bir yerde hukuktan çok söz ediliyorsa, bilin ki orada hukuk değil, keyfilik var demektir. Çünkü olan şeyden değil, yokluğu hissedilenden çok bahsedilir. Türkiye’de hukuk devletini zedeleyen en önemli faktör, yürütme veya yasama kuvvetini kullananların, bu kuvvetleri keyfi veya siyasi, kişisel çıkar elde etme amaçlı kullanmalarıdır. Hukuk devletini sağlamada bir kontrol ve fren mekanizması olarak işleyen yargının bağımsızlığı da ne yazık ki, keyfi meseleler uğruna yok sayılmaktadır. Ülkemizde hukuk devletini güçlendirmenin en etkili yolu, devlet içerisinde keyfiliğin sona ermesiyle mümkündür” ifadesini kullandı.
“HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ DIŞINDA HİÇBİR GÜCE BOYUN EĞİLMEMELİ”
Ülkemizin hukuk devleti olabilmesi için yargının üç sacayağının dengeli oturması gerektiğini de vurgulayan Bilgin Yeşilboğaz, “Demokratik hukuk devleti her boyutuyla, her kural ve ilkesiyle etkin kılınmalı, hukukun üstünlüğü dışındaki hiç bir güce boyun eğilmemelidir. Kişisel hak ve özgürlükleri öngören hukukun üstünlüğüdür. Hukuk devletinin genel şartları gereği; yasama, yargı ve yürütme organlarının hukuka bağlı olması gerekmektedir. İdare yargısal denetime tabi olmalıdır. Hâkimler bağımsız ve teminatlı olmalıdır.
Bu vesileyle; üstünlerin hukuku değil, hukukun üstünlüğünün egemen olmasını temenni ederek; meslektaşlarımın, hukuk camiasının ve tüm insanlığın 10 Temmuz Dünya Hukukçular Günü’nü kutluyorum” şeklinde konuştu.