CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen, balık çiftliklerine karşı topyekün mücadele çağrısı yaptı. Antmen, Mersinlilere, “Sahip çıkmadığınız hiçbir şey sizin değildir” uyarısında bulundu.
SONER AYDIN
Mersin’de Silifke Dana Adası etrafında yoğunlaşan balık çiftliklerinin yeni adresleri, Anamur ve Aydıncık sahilleri oldu. Silifke Dana Adası çevresinin yan sıra Anamur ve Aydıncık sahillerinde onlarca balık çiftliği kurulması için girişimlerin başladığı ortaya çıktı. Kent kamuoyunun bütün itirazlarına rağmen 32 yeni balık çiftliği için ÇED süreci bitme aşamasına geldi. Balık çiftlikleri başvurularını art arda onaylanan bakanlık halkı bilgilendirme toplantısını aynı gün yapacak. Ancak toplantılar için yer ve saat bilgisi vermedi. Balık çiftliklerine karşı yıllarca mücadele veren çevreciler ve sivil toplum örgütleri önceki gün bir araya gelerek balık çiftliklerine karşı yol haritası çizildi.
Balık çiftliklerine karşı bir araya gelen çevrecilere destek veren CHP Mersin Milletvekili ve Mersin Barosu eski başkanı Alpay Antmen, gazetemize yaptığı açıklamada balık çiftliklerine karşı topyekun mücadele çağrısı yaptı.
“MUĞLA’DAN KOVULUNCA GÖZLERİNİ MERSİN SAHİLLERİNE DİKTİLER”
Muğla’da denizini kirlettikleri için kovulan balık çiftliklerinin gözünü Mersin’e, Mersin’in altın sahillerine diktiğini vurgulayan CHP Mersin Milletvekili Antmen, “Silifke, Anamur, Aydıncık, Bozyazı koylarına balık çiftlikleri yapmak istiyorlar. Balık çiftlikleri Mersin’e gelirse turizmi bitecek. Bitmesi bir yana 3-5 zenginin daha fazla zenginleşmesi için hem denizlerimizden olacağız, hem denizlerdeki balıklarımız azalacak hem de Mersin turizmi bir daha ayağa kalkamayacak şekilde ağır darbe alacak. Çünkü balık çiftliklerinde üretilen balıklara verilen yemler doğal yem değil. Balıkları, balıklarla beslemiyorlar. Genetiği bozulmuş antibiyotikli, hormonlu yemlerle balıkları besliyorlar. Bunun iki zararı. En büyük zararı denize. Yem artıkları ve hayvan dışkıları deniz dibini çamurlaştırıyor. Çamurlaştırdıkça denizlerdeki yaşam tükeniyor. Bunun dışında; buradaki balıklar dar alanda ve sıcak havada yetiştikleri için ciddi hastalık taşıyorlar. Sağlıksız bir şekilde büyüyorlar. Kaldı ki antibiyotik ve hormonlarla beslendikleri için insan sağlığına da ciddi zararları var. Ben şunu sormak istiyorum; Kirletecek bir Mersin’in sahillerini mi buldunuz? Mersin bu kadar sahipsiz mi? Mersin halkını önce Mersinin doğasına, ormanlarına, denizlerine sahip çıkmaya çağırıyorum hem de şunu söylemek istiyorum: Sahip çıkmadığınız hiçbir şey sizin değildir. Yarın Mersin’de denize giremeyeceksiniz, turizm olmayacak. Eğer 3-5 kişi zengin olsun diye balık çiftliklerine izin verecekseniz çocuklarınızın geleceğine ihanet etmiş olursunuz” dedi.
“MERSİN’İN KALEMİNİ KIRDILAR”
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 24 Haziran seçimlerinin ardından projeleri art arda onaylamasının altında ‘Mersin senin kalemini kırdım’ mesajının yattığını dile getiren CHP’li Antmen, “Arka arkaya 25-30 projeyi onaylamak demek ‘Mersin senin kalemini kırdım’ demektir. Biz yurttaşlar, sivil toplum örgütler, milletvekilleri olarak buna karşı çıkacağız. İstedikleri kadar ÇED toplantıları yapsınlar, istedikleri kadar halkı kandırmaya çalışsınlar ama halkımız her şeyi görüyor” diye konuştu.
“PROJELERİN ON AYLANMASI HUKUKUN GEÇERSİZDİR”
Bakanlığın 24 Haziran seçimlerinin hemen ardından projeleri onaylamasının hukuken geçerli olmadığını dile getiren CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen, “24 Haziran seçimlerinden Türkiye’de Başkanlık sistemi devreye girmiştir ve Bakanlar Kurulu’nun görevi hukuken bitmiştir. 24 Haziran’dan sonra işgüder bakanlığın yaptığı atamalar ve onaylar hukuken sakattır. Yaptığı projeler hukuken geçerli değildir. İdari hukuk anlamında bir sakatlık vardır” ifadelerini kullandı.