GİZEM EKİCİ

Mersin Barosu tarafından 208-2019 adli yıl açılış töreni düzenlendi. Cumhuriyet Alanı’nda düzenlenen törene Mersin Barosu Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, CHP Mersin Milletvekilleri avukat Alpay Antmen ve Ali Mahir Başarır, avukatlar ve stajyer avukatlar katıldı.  İlk olarak Atatürk Anıtı'na çelenk konulurken, daha sonra saygı duruşunda bulunarak, İstiklal Marşı okundu. Atatürk Anıtına çelenk sunumunun ardından günün anlam ve önemine ilişkin konuşma yapan Baro Başkanı Yeşilboğaz, “Gerek mesleğimizin sorunlarını, gerekse yargı sistemindeki sorunları her fırsatta haykırıyoruz. Ancak sorunlarımıza çözüm beklerken, yeni adli yıla yine kaygı, üzüntü ve tedirginlik içerisinde giriyoruz” diye konuştu.

“ADALETE GÜVEN HER GEÇEN GÜN DAHA DA AZALIYOR”

Adalet çarkının tersine döndüğünü, hukukun her geçen gün daha da yara aldığını dile getiren Bilgin Yeşilboğaz, “Adalete güven her geçen gün daha da azalmaktadır. Ülkemizde geçmişte adalete güven yüzde 70'lerde iken bu oran günümüzde yüzde 30'lara düşmüştür. OHAL KHK’larıyla yapılan düzenlemelerin çok önemli bir kısmı savunma alanını düzenlemektedir. KHK ile özellikle mesleğimize ve savunma hakkına yönelik yapılan düzenlemeler, hukuk devletinde rastlanmayacak bir biçimde yapılmış ve hukukumuza büyük darbe inmiştir. Toplumun hukuka olan güvenini büyük ölçüde sarsmıştır. KHK’lar ile avukatların çalışma hakları gasp edilmiştir. KHK hükümlerinin çoğunluğu geçici değil, olağanüstü hal süresini aşan kalıcı düzenlemelerdir. OHAL’in kalktığı söylenmesine rağmen getirdiği, yasaklamalar ve kısıtlamalar devam etmektedir.  Bu KHK’lar insan hakları, parlamenter demokrasi ve hukukun üstünlüğünün üzerinde ciddi tehdit yaratmaktadır. Savunma hakkı güvencesiz hale getirilmemelidir. Adalete ve yargıya güvenin yeniden acil tesis edilmesi gerekmektedir.  Yargıya güvenin artırılması için liyakat unsuru etkin kılınmalı,  yargı mensuplarının mesleğe alınması, atanması ve terfisi liyakat ve objektif kriterlere dayanmalıdır. Yargı organlarında nicelik ve nitelikte kalite yükseltilirse, adalete ve yargıya güven artar. Ülkemizdeki siyasal, ekonomik ve yargıya yönelik birçok sorun da çözüme kavuşur” ifadelerini kullandı.

“YARGI İÇİNDEKİ CEMAATLERLE YETERLİ MÜCADELE EDİLEMEDİ

Hükümet’in yargı içine yuvalanmış cemaatlerle yeterli derecede mücadele edemediğini savunan Yeşilboğaz,  “Yargı cemaatlerden temizlenmelidir, yargı yozlaşmış kadrolara, cemaatlere teslim edilmemelidir. Yargının 80 milyon insanın adalet beklentisine cevap vermelidir. Bunun için yargı mensuplarına gerçek anlamda bağımsızlık güvencesi verilmeli ki, tarafsızlık ilkesi işleyebilsin ve yargıçlar her türlü korku ve endişeden uzak, adil karar verebilsin. Bireysel iradelerin devre dışı kaldığı bir hukuk sisteminde, adaletten söz etmek mümkün değildir. Adaletin ve adalete güvenin olmadığı bir toplumda da anarşi başlar. Hukuk devletinin ön koşulu bağımsız yargıdır. Adaleti egemen kılmak için, öncelikle adalet terazisinden geçmiş bir devlet düzeni inşa edilmesi gerekmektedir. Adil yargılanma, hukuk güvenliği konularına işlerlik kazandırılmalıdır. Adalet terazisini tutarken elimiz titrememelidir. Tarafsızlığını ve bağımsızlığını yitiren hâkimler karşısında adaletin tek bekçileri avukatlardır. Çünkü avukatların efendileri olmadığı gibi, biat ta etmezler. Hâkim ve Savcılarımızın ‘Savunma, yargının kurucu unsurudur’ cümlesini içselleştirmelerini istiyoruz. Atatürk ilkelerine, demokratik, laik ve sosyal hukuk devletine bağlı olan biz avukatlar; hukukun üstünlüğüne yaşamsal önemde katkı sunmaktayız. Savunma yoksa yargı da yoktur, adalet de yoktur. Bağımsız ve tarafsız bir yargının olmadığı yerde hukuk devleti yoktur” diye konuştu.

“AVUKATLAR HEDEF GÖSTERİLİYOR”

Hak arama özgürlüğünün temsilcisi olan avukatların, siyasi otoriteye bağlanmak, çeşitli baskı, sindirme yöntemleriyle susturulmak istendiği ve asılsız iddialarla tutuklandığı günlerden geçtiklerini dile getiren Baro Başkanı Bilgin Yeşilboğaz şunları söyledi: “Avukatlar ve barolar her zaman hukukun, yargının, insan haklarının korunması ve adaletin tesisi için mücadele etmişlerdir. Ancak günümüzde, hukuksuzluklara karşı çıkan barolar ve avukatlar ne yazık ki hedef gösterilmektedir. Savunmayı temsil eden avukatlık mesleğine yönelik olarak fiili ve hukuki hak kısıtlamaları, avukatların savunma görevini yaparken karşılaştıkları engellemeler,  avukatların dosyalardan yasaklanmasına dair düzenlemenin OHAL ile birlikte getirilmiş olduğu son durumun ve de politik ceza davalarına bakan avukatların kriminalize edilmesi ve sanıklaştırılması sorunu; ayrıca avukatlara yönelik olarak gözaltılar ve tutuklamaların yaygın bir şekilde kullanılmasıyla, savunma mesleğinin işlevsizleştirilmeye çalışılması, savunmanın ne kadar baskı altında olduğunun en açık göstergesidir. Ülkemiz de müvekkilinin hakkını savunan, arayan birçok avukat, müvekkilleriyle birlikte yargılanmaktadır. Avukatlık Kanunumuzun, çağdaş ve amaca uygun şekilde değiştirilmesini istiyoruz. Hukuk fakültelerinin açılmasının sıkı kurallara bağlanmasını, avukatlığa kabul ve stajyerlik sınavlarının ivedi olarak getirilmesini istiyoruz. Ülkemizde avukatlarımıza yönelik sözlü ve fiili saldırılar her geçen gün artıyor ve meslektaşlarımızın görev yaptıkları yerlerde güven ortamı giderek yok oluyor.  Yargının vazgeçilmez unsurlarından biri olan avukatlara yapılan bu saldırılar, yargıya yapılmış demektir. Görevi başındaki meslektaşımıza yapılan bu saldırıları şiddetle kınıyor, bu tür saldırıların avukatlık mesleğimizi yürütmemize engel olamayacağını, savunmanın susturulamayacağını bir kez daha söylüyoruz. Bu vesileyle; yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen adaletin bekçiliğini yapan, cübbesini onurla taşıyan, demokrasinin, insan haklarının ve hukuk devletinin en büyük güvencesi, savunmanın temsilcileri olan değerli meslektaşlarımızın adli yılı açılışını kutluyor, adalet hizmetlerinde kalite standartlarının yükseltilmesini, böylelikle vatandaşımıza en iyi adalet hizmetinin sunulmasını talep ediyorum. Yeni adli yılın tüm hukuk camiasına, avukatlarımıza, hâkim ve savcılarımıza, adliye çalışanlarımıza ve halkımıza hayırlı olmasını temenni ediyor, başta hukuk alanında çok önemli devrimler yapan Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü ve görevi başında şehit olan yargı mensuplarımızı rahmetle anıyorum.”