“ÜZERİMİZE DÜŞENİ HEMEN YAPMALIYIZ” | Mersin Haberci Gazetesi
     
 
 
 
 
 

“ÜZERİMİZE DÜŞENİ HEMEN YAPMALIYIZ”


 

Baro ve MEÜ ile birlikte istismara karşı organize ettikleri ‘Önce Çocuk’ Paneli’nde konuşan MESİAD Başkanı Hasan Engin, “Her çocuğun, hak sahibi, eşit, özgür ve onurlu bir birey olarak yaşam sürmesi için üzerimize düşenleri zaman kaybetmeden yerine getirmeliyiz” dedi.

Mehmet Nabi Batuk
Mersin Sanayici İş İnsanları Derneği’nin (MESİAD) öncülüğünde Mersin Üniversitesi, Mersin Barosu ve Akdeniz Kent Konseyi’nin katkıları ile ‘Çocuk İstismarı ile Mücadele Çalışmaları’ kapsamında; ‘İstismara Dur De, Önce Çocuk’ başlığında panel düzenlendi. ‘Sessiz Sözsüz Kalma’ sloganı ile düzenlenen etkinlik MESİAD konferans salonunda gerçekleştirilirken, panellin Moderatörlüğünü MEÜ Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faik Kanatlı yaptı. Panel’de ilk sunumu Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Tacettin İnandı, ‘Şiddet kavramları, türleri, şiddet kültürü ve barış kültürü, çocuğa yönelik şiddetin boyutu, nedenleri ve kontrol yolları’ başlığı ile gerçekleştirdi. Daha sonra sırasıyla MEÜ Çocuk Koruma Merkezi Kurucu Üyesi Prof. Dr. Hakan Kar, ‘Çocukta fiziksel istismar’ başlığında, MEÜ Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Halis Dokgöz ‘Çocukta Cinsel istismar’ başlığında, MEÜ Tıp Fakültesi / Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fevziye Toros, ‘Çocuk istismarında ruhsal değerlendirme, istismar sonucu oluşan ruhsal sorunlar, istismardan korunma eğitimi, başlığında, Mersin Barosu ve Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği Avukatı Bucu Düzen ise ‘Çocuk istismarında hukuki süreç’ başlığında sunum gerçekleştirdi. 
“BÜTÜN DÜNYA ÜZERİNE DÜŞENLERİ ZAMAN KAYBETMEDEN YERİNE GETİRMELİDİR”
Panelin açılış konuşmasını gerçekleştiren MESİAD Başkanı Hasan Engin, her geçen gün artan çocuk istismarı ve çocuk şiddetine ilişkin haberlere dikkat çekti. Yaşanan olayların bireyleri derinden etkilediğine ve toplum sağlığını olumsuz etkilediğine dikkat çeken Engin, “Çocuklar bu dünyanın en temiz en korumasız varlıkları olduktan dolayı son günlerde dünyanın çeşitli yerlerinde çocuk istismarı ve çocuklara yönelik şiddet olayları artmaya başladı. Her çocuğun, hak sahibi, eşit, özgür ve onurlu bir birey olarak, barış içinde bir yaşam sürmesi için bütün dünya üzerine düşenleri zaman kaybetmeden yerine getirmelidir. Türkiye’nin de taraf olduğu birleşmiş milletler çocuk hakları sözleşmesinin her maddesini eksiksiz uygulamak gerekmektedir” dedi. 
“CEZALAR HAFİFLETİLMEMELİ”
Sözlerinin devamında anne ve babalara seslenen Engin, “Çocuklarınızın küçük bedenlerine yapılan zalimlikleri hazmetmek  mümkün değildir. Bu istismarcılara ve çocuk katillerine cezalar verilirken öne sürülen bahane ve sığ nedenlerle alacakları cezalar hafifletilmemelidir. Hukuk sisteminde suçlamada pedofili, kişilik bozuklukluğu gibi çeşitli bahanelerin arkasına saklanarak az ceza almalarının önünün kesilmesi lazım gelmektedir. Çocuklara yapılan şiddet ve istismar tartışma konusu dahi olmamalıdır. Çocuklarımızı korumak için bir demokratik hukuk devletine yakışır önlemler almalıyız. Çocukları bu tarz iğrenç olaylara konu edecek ve hedef gösterecek şekilde fetva ve beyanlarda bulunanların ağır şekilde cezalandırılması istismarların yaşandığı kurs, vakıf, okulların derhal kapatılması ve sorumluların en ağır şekilde cezalandırılması en azından toplumun yarasını hafifletecektir” diye konuşu.
MÜCADELENİN KURUMLACA PAYLAŞILMASI ÖNEMLİ
Çocuğa yönelik şiddet ve istismar olayları ile mücadele kapsamında avukatlara yönelik eğitimlere ağırlık verdiklerini söyleyen Mersin Baro Başkanı Bilgin Yeşilboğaz ise yaptıkları çalışmaları anlatarak şunları söyledi: “Avukatlarımıza istismara uğramış bir çocuğa nasıl yaklaşılır? Onların oradaki pozisyonları nedir? Sorularına yanıt aradığımız eğitimler veriyoruz. İş dünyamızın üzerimizdeki bu yükü paylaşması çok önemli ve değerlidir. Çünkü bu sorun toplumsal bir sorundur. 21’inci yüzyılda hala biz karma eğitim sistemini tartışıyorsak bu ciddi bir sorundur. Bu yüzden bu konuyla ilgili olarak iktidarın bakış açısını değerlendirmek gerekiyor. Çünkü iktidar bu konuya nasıl bakarsa yönettiği toplumda öyle bakar. Siz olaya eşitlikçi ve cinsiyet ayrımı yapmadan baktığınızda oluşan şiddeti kesinlikle önlersiniz.”
KAMU ÇALIŞANLARI CİDDİ ŞEKİLDE EĞİTİMDEN GEÇİRİLMELİ
Kamu çalışanları ve bürokratlarında şiddet ve istismar konularında ciddi bir eğitime tabi tutulmaları gerektiğini vurgulayan Yeşilboğaz, yaşadığı bir olayı anlatarak şöyle konuştu: “Dün gece Çay Mahallesi’nden bir kadına şiddet haberi aldım. Kadın bizi aradığında emniyet görevlilerinin kendisine ‘Devlet seni sığınma evine alsa dahi çocuğunu ayrı bir yere verir. Çocuğunu bir daha göremezsin. Kocan seni bulursa döver. Bu yüzden bir araya gelin ve barışın diyor” dediğini ve kendisini ikna etmeye çalıştığını söyledi. Kadın o gece kendisine şiddet uygulandığı eve dönmek zorunda kalıyor. Bu kadın bu çaresizlikle belki yarın çocuğuna yapılan istismarı da görmeyecektir. Çünkü sonuna kadar güvendiği emniyetin bile kendisini koruyamayacağını düşünüyor. Biz kendi güvenliğimizi tek başımıza sağlayamıyoruz. Herkes bir can korkusu taşıyor. Çünkü hukuki müidelerin uygulanmayacağını düşünüyoruz. Biz bu ülkede suçlara yönelik çıkarılacak affı tartışıyoruz. Kamu böyle kararlar aldıkça herkes yaptığım şey bana kar kalır mantığını taşır. Eğer siz bu mağdur insanlara gelecek anlamında bir ümit verirseniz, suçlulara kaybedecek bir şeyleri olduğunu hatırlatırsanız bu insanlar bu istismardan bu şiddetten kaçınır.” 

 



   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA