ÇİMSATAŞ, DÜNYA MARKALARININ TASARIMLARINA YÖN VERİYOR


 

Hisseleri ağırlıklı olarak Tarsuslu Karamehmetlere ait Çukurova Holding şirketi ÇİMSATAŞ, dünya markalarının tasarımlarına yön veriyor.

Çukurova İnşaat Makinaleri Sanayi ve Ticaret A.Ş’nin (ÇİMSATAŞ) serüveni 1975 yılında, Caterpillar Inc. lisansı ile inşaat makinalerinin aşınan parçalarının yedek parça olarak üretimiyle başlıyor. Bugün bünyesindeki döküm ve dövme tesisleri yanında mekanik ve ısıl işlemleri de gerçekleştirebilen entegre yapısına kavuşan firma, inşaat makinasından otomotive, demiryollarından, zirai araçlara kadar çok geniş yelpazede faaliyet gösteren ana üreticilere orijinal parça tedarik ediyor. Firma son dönemlerde talep edilen parçaların seri üretimi yanısıra, yapılacak yeni ürünlerde projelerin başından itibaren üretici firmanın yanında yer alarak üretimde gerekli parçaların döküm veya dövme teknolojisine uygun hale gelebilmesi adına tasarım ortaklığı da sağlıyor. 

Dünya genelindeki inşaat makinasi, otomotiv, demiryolları ve zirai araç ana üreticilerine parça tedarik eden ÇİMSATAŞ, son yıllarda parça tedarik ettiği Volvo, Daimler, Liebherr, Terex, Claas, Atlas Copco, Knor Bremse ve Renault gibi sektörünün önde gelen markalarının ürün tasarımlarına da yön veriyor. Ana üreticiler yeni bir makina veya araç üretimi için yola çıktığında projenin başından itibaren prosese dahil olan ÇİMSATAŞ, özellikle döküm ve dövme parça tasarımlarında çözüm ortaklığı sunarak üretimin en verimli ve uygulanabilir olabileceği şartları tespit ediyor. 

MÜŞTERİLERİNİ BELİRLERKEN SEÇİCİ DAVRANIYORLAR
MTSO Haber Gazetesi’ne faaliyetlerini anlatan ve bu başarıya ulaşabilmelerinin ana kriteri olarak kaliteye verdikleri önemi gösteren ÇİMSATAŞ Genel Müdürü Zafer Müftüoğlu, kalitelerini koruyabilmek adına müşterilerini belirlerken çok seçici davrandıklarını vurgulayıp, bu noktada nelere dikkat ettiklerini ise şöyle anlatıyor:  “Müşterilerimizde özellikle çok seçici davranıyoruz. Çünkü çalıştığımız firmadan mutlaka olumlu ya da olumsuz geri dönüş alarak kendimizi test etmek istiyoruz. Müşterilerimiz kendimizi geliştirebilmemiz adına bize mutlaka bir şeyler verebilmeli. Kalitemizi artırmamıza katkı sağlamalı. Ürün kalitesi ve termin açısından duyarlı olmalı. İstediği kaliteyi bulamazsa bize dönüş yapıp hangi noktalarda kendimizi geliştirmemiz gerektiği konusunda yol göstermeli.”
Kalite yanında milli üretime de büyük önem verdiklerini anlatan Müftüoğlu, “2017 yılı verilerimize göre toplam ciromuz içindeki ithalatın payı %1.33. Kısacası girdimizin yaklaşık yüzde 99’u yerli” açıklamasını yapıyor.
Bu ana ilkelerle yürüttükleri çalışmalar sonucunda geçtiğimiz yıl Türkiye genelinde ihracatta 404’üncü olduklarını kaydeden Müftüoğlu, her yıl İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından açıklanan en büyük sanayi kuruluşları listesinde İkinci 500’de 132’nci sırada yer aldıklarını bildiriyor. 
Şirket Genel Müdürü Zafer Müftüoğlu, ÇİMSATAŞ’ın dünden bugüne gelişimini, bu gelişimde nelerin etkili olduğunu, hangi çalışmalara ağırlık verdiklerini ise MTSO Haber Gazetesi için şöyle anlatıyor: 

“YATIRIMLARLA BÜYÜDÜK”
ÇİMSATAŞ şirket olarak1973 yılında kuruldu. Ürerim faaliyetine 1975’te Mersin’de başladı. Neden Mersin’inin tercih edildiğine gelince, ÇİMSATAŞ bir Çukurova Holding şirketi. Bu Holding hisseleri ise ağırlıklı olarak Tarsuslu bir aile olan Karamehmetlere ait. Kendi bölgesini kalkındırmak, bölgenin sanayi yapısını güçlendirmek isteyen bu aile, yatırımlarını da Mersin ve çevresinde toplamak istedi diyebiliriz. 
Başlangıçta Amerikan firması Caterpillar Inc’in lisansı ile inşaat makinelerinin zincir, makara, tırnak gibi çalışma sürecinde aşınan parçalarını yedek parça olarak üretmek adına kurulmuş bir tesisti. Çalışmalarımızı 5 bin metrekaresi kapalı, toplam 28 bin metrekare alanda sürdürüyorduk. Talep edilen parçaların üretimi için döküm ve dövme taslaklarını yurtiçi ve yurtdışından temin edip bünyemizde mekanik ve ısıl işlemlerini yapıyorduk. Önceliğimizin her zaman kalite olduğunu söyleyebilirim. Bir süre sonra taslak döküm ve dövme malzemeyi istediğimiz kalite ve adette bulmakta zorlanmaya başladık. Yan sanayiden tedarik edemedik. Bunun üzerine 1978 yılında çelik dökümhanemizi kurduk. Bu yatırımı gerçekleştirdiğimiz dönemde aslında 500, bilemediniz en fazla 700 ton döküme ihtiyacımız vardı ama verimli bir yatırım için yıllık 2 bin ton kapasiteli bir tesis kurmamız gerekmişti. Bu kez fazla kapasitemizi değerlendirebilmek için yaptığımız arayışlar yeni ürünleri ve büyümemizi de beraberinde getirdi. Bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz 4 aşamalı kapasite artırım yatırımları ile yıllık 13 bin tonluk üretim kapasitesine ulaştık. 

“BÜNYEMİZDE KENDİ DÖVMEHANEMİZİ KURDUK”
Benzer sebeplerden dolayı 1983 yılında ise çelik dövmehanemizi kurduk. Aslında bizim ihtiyacımız yıllık toplam 4 bin ton taslak dövme iken, yine en randımanlı yatırımın 10 bin ton kapasiteli olması nedeniyle ihtiyacımızdan fazla kapasitede yatırım gerçekleştirdik.
Bu kez yine fazla kapasitemizi başka ana sanayi firmalarına verebilir miyiz diye araştırmaya başladık. Sonunda bunu yapabileceğimizi de gördük ve bugün artık boynuz kulağı geçti. Bu alanda daha hızlı büyümeye başladık. Yapılan kapasite artırımlarıyla yıllık 25 bin ton üretim kapasitesine ulaştık. 
Aslında başlangıç işimiz yedek parça üretimiydi. Ancak bu alanda rekabet çok fazla, dünya çapında geniş bir dağıtım ağı ve yüksek miktarda stok bulundurmak gerekiyor. Oysa bunları sağlayabilmeniz çok zor, zahmetli ve maliyetli olacaktı. Bu nedenle fazla dökme ve dövme kapasitelerimizden de yola çıkarak yavaş yavaş ana sanayiye tedarikçi olma işimizi büyüttük. Yola çıktığımız ilk işimiz de böylece giderek küçüldü. Bu alana yatırım yapmayınca doğal bir seleksiyon sonucu ekipmanlarımız eskiyip güncelliğini kaybetti. Şimdilerde iş makinelerinin aşınan yedek parçalarını tamamen bırakma noktasına geldik. Hemen hemen tüm kapasitemizle ana sanayiye tedarik sağlıyoruz. Geçen yıl iş makinelerinin aşınan parçaların payı toplam satışı ciromuzun sadece yaklaşık yüzde 4 üne denk geliyordu. 2019 yılı ortalarında ise bu işten tamamen çıkmayı planlıyoruz. 
Ana sanayiye tedarikçi olma işine, Renault, Uzel, Akkardan gibi yerli firmalar ile çalışmaya başlayarak girdik. 1984’te ise ihracata başladık. Ancak çalışma prensibimiz ve kalitemiz kısa sürede ihracatımızın artmasını beraberinde getirdi. Çok hızlı büyüdük. Şu anda toplam satışlarımızın yüzde 70’ini ihraç satışları oluşturmaktadır. Önümüzdeki 1-2 yılda ise bu rakamı yüzde 90’lara çıkarmayı hedefliyoruz ve bu hedefe ulaşacağımızdan eminiz. 

“BÜTÇEMİZİN YÜZDE 7 İLE 10’UNU YATIRIMA AYIRIYORUZ”
Sürekli büyüme hedefi, kendimizi geliştirme, kalitemizi ve verimliliğimizi artırma çabaları yeni yatırımları ve yeni üretimleri beraberinde getirdi. Bu nedenle bugüne kadarki faaliyetlerimizi anlatmaya devam edecek olursam 1981’de yine Caterpillar Inc. lisansı ile bu kez yedek parça yerine iş makinelerinin tamamını üretmeye başladığımızı söyleyebilirim. Bu çerçevede 4 değişik model paletli ve lastik tekerlekli yükleyici ürettik. Bu üretimimiz 1995 yılına kadar devam etti ve toplamda 988 adet iş makinesi ürettik. Bizim için çok önemli bir tecrübe oldu. Ürünleri yurtiçinde satıyorduk. 
1992 senesinde Meritor Lisansı ile komple Ağır Hizmet Freni üretimine başladık. 1994 yılında ise Caterpillar Inc. ile lisans anlaşmamızı sonlandırarak, Liebherr-Almanya ile benzer bir anlaşma yaptık. Bu kapsamda 6 değişik model Paletli ve Lastik Tekerlekli Ekskavatör ve Lastik Tekerlekli Yükleyiciler ürettik. 1995’ten 2009’a kadar devam eden bu dönemde toplam 894 adet makine ürettik. Bunlar aslında bizim yan işimizdi. Asli olarak, ana sanayiye kendi ürettikleri ekipmanlarda kullanılan döküm ve dövme kökenli parçaları taslak veya tamamen işlenmiş olarak tedarik eden yan sanayi olarak faaliyetlerimizi geliştirmeyi sürdürdük. Şu anda hemen hemen tam kapasitemizle inşaat makinesi, otomotiv, demiryolları, zirai araç ana üreticilerine orijinal parça tedarik ediyoruz. 
Kuruluşumuzdan itibaren düzenli olarak yatırım gerçekleştirdik. Her yıl bütçemizin % 7 ile 10’unu mutlaka yatırıma ayırıyoruz. Geçen yıl yaklaşık 5 Milyon Euro’luk yatırım gerçekleştirdik, bu yılda aynı boyutta yatırım yapmış olacağız. Genellikle yatırımlarımızda ana faktör, artan talebi karşılamak için kapasite artırım gerekliliği oluyor. Bu da verim artışını, kalite geliştirme ve ileri teknoloji takibini beraberinde getiriyor. 

“ENTEGRE YAPIMIZ GÜCÜMÜZÜ ARTIRIYOR”
Bugün Liebherr, Atlas Copco, Daimler, Volvo, Claas, Mercedes, Terex, Knorr Bremse gibi dünyanın önde gelen firmaları için üretim yapıyoruz. Çalışmalarımızı 34 bin metrekaresi kapalı, toplam 84 bin metrekare alanda 790 personel ile sürdürüyoruz. Aynı zamanda bir de Tasarım Merkezimiz bulunmakta ve burada da çalışmalarımızı 12 kişilik tasarım ekibiyle sürdürüyoruz. Bünyemizde dövmehanemiz ve dökümhanemiz bulunmakta. Mekanik ve ısıl işlem imkanlarımız çok fazla. Kısacası güçlü, entegre bir yapıya sahibiz. Bu yapıya sahip, sektörümüzde Türkiye’deki tek firma olmamızla birlikte dünyada da sayısı çok az olan tesis arasında yer aldığımızı söyleyebilirim. Bu özelliğimiz bizimle çalışan firmaların istedikleri ürünlere hem daha hızlı ulaşmasını sağlıyor hem de maliyetlerini aşağı çekiyor. Çünkü talep ettiği her bir işlemi farklı tesiste yaptırmak yerine hizmeti tek elden alabiliyor. Bu da tercih edilirliğimizi ve bilinirliğimizi artırıyor. 
Döküm ve dövme genellikle birbirine alternatif iki üretim şeklidir.  Eğer üretilecek parça çok girift ve adetleri nispeten düşükse döküm tercih edilir. Parça çok girift değilse ve adetler yüksekse dövme her açıdan daha uygun olan üretim şeklidir. Biz her iki tesise de sahip olmamız nedeniyle müşterimiz bir parça getirdiği zaman maliyetlerini düşürebileceğimiz alternatif üretim yöntemi sunabiliyoruz. Ana sanayi firmaları son yıllarda üretim yerine sadece montaja ağırlık vermeye başladı. Parçaları dışarıda ürettirip, kendisi monte ediyor. Bizde mekanik ve ısıl işlem imkanlarının bulunduğunu görünce tedarikte bizi tercih ediyorlar. Bu sayede bizimle belli bir konuda çalışmak isteyen firma ilk teması sonrasında mutlaka farklı taleplerle de geliyor. Müşteri nezdinde güvenilirliği ve yüksek kaliteyi sağladığınız sürece iş işi, müşteri yeni müşteriyi getiriyor. Bu sebeple pazarlama konusunda özel ve kapsamlı bir departmanımız bulunmuyor. 4-5 senedir tamamen müşterilerimiz bize geliyor ve yoğun talep artışına cevap verebilmek için kapasite artırımına sürekli olarak devam ediyoruz. 
Yeni iş veya müşteri aramak adına olmasa da, son dönemlerde iş makineleri sektörünün en prestijli fuarı olan Almanya’daki BAUMA’ya katılmayı tercih ediliyoruz. Amacımız, sadece varlığımızı göstermek, tanınmış kuruluşlar arasında yer alıyor olduğumuzu vurgulamak ve bu vesile ile müşterilerimiz ile görüşmek ve onları ağırlamak olmaktadır.

“DİSİPLİNİMİZ YURTDIŞI FİRMALARINDAN GELİYOR”
Bugünkü kalitemizde ve çalışma disiplinimizde, Caterpillar Inc’in çok büyük katkısı vardır. 1975’te ÇİMSATAŞ’a lisans verdiği dönemde tek bir şart koymuştu. O da şirketin Kalite yetkilisinin kendileri tarafından eğitilmesi ve yönlendirilmesi idi. O dönem Kalite Müdürü olarak ben görev yapıyordum ve 3 ay süresince Avrupa’da çeşitli Caterpillar fabrikalarında yoğun bir eğitim aldım. Kuruluşumuz daha ilk gününden itibaren kalitenin çok dominant olduğu bir işletme olarak gelişti ve yönlendirildi. Kalite alanında birçok gelişmiş uygulamayı işletmemizde tatbik eden Türkiye’deki ilk kuruluş olduk. Halen o günden gelen köklü kalite anlayışı devam ediyor. Bu durumun somut bir göstergesi ise son yıllarda kalite bölümümüzde yetişen teknik elemanların üretimin üst kademelerinde yönetici olarak giderek daha fazla görev alıyor olmalarıdır.
Kalitenin temelini kalifiye personel oluşturur. Kalifiye personel bulma noktasında ise sıkıntı yaşadığımızı söyleyebilirim. Ama bu sorunu da verdiğimiz düzenli eğitimlerle kendi bünyemizde çözüyoruz. Yönetim kademesinde görev alan personelin tamamını 1980’den bu yana bizimle birlikte çalışan, kendi bünyemizdeki kişilerden seçiliyor. 
Çalıştığımız firmaların tümü kendi alanında dünyada söz sahibi firmalar. Bizlere makinelerinde kullanacakları parçayı ve yıllık talep ettikleri adetleri bildiriyorlar, söz konusu talebe uygun teklifi vererek işi alıyoruz veya üretim prosesimize uygun alternatif tasarım önerimiz ile firmayı yönlendirerek işi alıyoruz. Aldığımız tüm siparişler uzun vadelidir ve söz konusu parça makinede kullanıldığı sürece, çok istisnai bir durum olmazsa, parçanın tedarikini biz gerçekleştiriyoruz. 
Yönlendirmelerimiz nedeniyle son dönemlerde ana sanayinin yeni projelerinin başından itibaren tasarımda çözüm ortağı olarak yer almaya başladık. Projede firma nasıl bir döküm veya dövme parçaya ihtiyacı olduğunu, hangi fonksiyonlara sahip olması gerektiğini belirliyor ve bizler de bu ürünün önce tasarım ardından da üretimi aşamasında destek veriyoruz ve yer alıyoruz. Önce prototiplerini verip seri üretime geçmek için iki yıl beklediğimiz parçalar oluyor. Çünkü ana firma bu ürünlerin önce denemelerini yapıyor ve seri üretime başlayacağı zaman biz de üretime geçiyoruz.  
Kısaca özetlemek gerekirse müşterilerimizin sürekli yanındayız. En büyük gücümüz ürün kalitemiz, sürdürebilirliğimiz ve beraberinde firmamıza duyulan güven. 

Büyük ve küçük sanayi işletmeleri bir birinin en büyük destekçisidir…
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, Çimsataş Genel Müdürü Zafer Müftüoğlu ve Genel Müdür Yardımcısı Fatih Erdoğan’ı ziyaret ederek bir süre sohbet etti. Sohbet sırasında büyük sanayi kuruluşlarının KOBİ’ler açısından önemine vurgu yapan Kızıltan, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Büyük sanayi kuruluşlarımız; KOBİ’lerin, yani küçük ve orta ölçekli sanayicilerin hem rol-modelidir hem de onlardan yapacakları alımlarla KOBİ’lerin üretimini tetikleyen kuruluşlardır. Küçük sanayi sitelerinde yer alan sanayicilerle orta ölçekli sanayiciler ise büyük sanayi kuruluşlarının en büyük destekçisidir. Amacımız Mersin özelinde, kentimizde var olan büyük sanayi kuruluşları ile küçük ve orta ölçekli sanayicileri bir araya getirmek ve bir birlerini daha iyi tanımalarını sağlamak olacaktır. Kim ne talep ediyor, kim ne üretiyor bunu bilmek zorundayız.  Çünkü Mersin her türlü yan sanayide ve büyük sanayi kuruluşlarının ihtiyaç duyduğu üretimlerde kaliteli ürün üretme, kaliteli mühendislik hizmetleri verme becerisine sahip bir kenttir. Bu iş birliğinin üretimde sinerjiyi arttıracağına, bu iş birliğinin hem büyük işletmelere hem de küçük ve orta ölçekli sanayi işletmelerine büyük karlılık, maliyet avantajı, lojistik avantaj ve sürdürülebilir bir ilişki kazandıracağına inanıyorum. Bırakın yurt dışından alınan hizmet ve ürünlerin maliyetinin aşırı derecede artmasını, ulusal ölçekli hizmet ve mal alımları bile bu kadar artmışken, kendi ihtiyaçlarımızı bölgesel ve kent özelinde halletmek zorundayız. 
Bu imkan da, bu kalite de, bu beceri de Mersin sanayicisinde vardır.” 


   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA