GİZEM EKİCİ
Tüm Emekliler Sendikası Mersin Şubesi, Mersin Gazeteciler Cemiyeti’nde gerçekleştirdiği basın toplantısında hemen hemen her alanda gelen zamlara tepki gösterdi. Ekonomik krizinin temelinin üretimi değil borçlanmayı esas alan, ranta ve betona dayalı, dışa bağımlı bir ekonomik model yaratan yüzde 1’lik bir iş insanı kesimi olduğunu ifade eden emekliler, “krizin faturasını emekçiye, emekliye, ezilen kesimlere kesmeyin” çağrısı yaptı. Burada konuşan Şube yönetim kurulu üyesi Fatih Kaplan, emek ve demokrasi güçlerine dayanışma çağrısı yaparak “Tüm emek ve demokrasi güçlerini kriz yaratanların faturasını emekçilere, ezilenlere ve emeklilere çıkartma girişimlerine ve saldırılarına karşı hızla hareket geçmeye birlikte mücadele yürütmeye, omuz omuza vermeye çağırıyoruz” dedi..
“MAAŞIMIZ ENFLASYON KARŞISINDA GÜNDEN GÜNE ERİYOR”
Yılbaşından bu yana Türk Lirası’nın dolar karşısındaki değer kaybının yüzde 61 olduğunu ifade eden Kaplan, Enflasyon oranının da yüzde 21 olduğunu kaydetti. Emekli ücretlerinin enflasyon oranları karşısında günden güne eridiğini belirten Kaplan, “Ağustos 2018 itibariyle , açlık sınırı bin 812 lira, yoksulluk sınırı 6 bin 50 lira, tek kişinin geçimi için 2 bin 225 lira gerekmektedir. Bu tabloda görüleceği gibi 13 milyon 300 bin emeklinin tamamına yakını ve asgari ücret alanların tamamı açlık sınırının altındadır. Bu şartlar altında yaşamını ikame etmeye çalışan insanlar sorunların altında ezilmekte ve çareyi kendini yakmakta bulmaktadır. 2017 yılında gerçekleşen 3 bin 69 intihardan 223’ünün geçim sıkıntısından kaynaklandığı görülmüştür” dedi.
“HALKA KEMER SIKIN DENİRKEN SARAY KEYİF YAPIYOR”
Piyasalarda yaşanan ekonomik krizin nedeninin üretimi değil borçlanmayı esas alan, ranta ve betona dayalı, dışa bağımlı bir ekonomik model yaratan yüzde 1’lik iş insanı kesimi olduğunu ifade eden Kaplan, “Gelirlerin paylaşımında, adalette ve eşit yurttaşlık konusunda aynı gemide bulunmuyoruz ama, nedense kriz ve borç ödeme konusunda aynı gemide olduğumuz ısrarla söylenmekte ve bunun milli mesele olduğu için hep beraber göğüslemek gerektiği vurgulanmaktadır. Emekli ve emekçiler olarak bunlara inanmıyoruz ve bu söylemlere karnımız toktur. Diğer taraftan halka kemer sıkma önerileri yapılırken saray ve çevresi ihtişamlı yaşamını her alanda sürdürmektedir. Böyle uygulamaların bırakın demokratik ülkelerde olmasını, Afrika ülkelerinde bile yoktur. Tasarruf yapılacaksa öncelikle devletin rantabl olmayan yatırımlarından başlamak lazım ve bir an önce bunların durdurulması gerektiğini anlamaları gerekir” diye konuştu.
“HALK UYUTULARAK KRİZİN FATURASI EMEKÇİLERE ÇIKARTILMAMALI”
Son olarak Mersin’deki tüm emek ve demokrasi güçlerine dayanışma çağrısı yapan Kaplan, sendika olarak taleplerini sıralayarak şunları söyledi: “Bu şartlar altında tüm emek ve demokrasi güçlerini kriz yaratanların faturasını emekçilere, ezilenlere ve emeklilere çıkartma girişimlerine ve saldırılarına karşı hızla hareket geçmeye birlikte mücadele yürütmeye, omuz omuza vermeye çağırıyoruz. Emekliler olarak diyoruz ki; son 15 yılın en yüksek enflasyonuna karşı eriyen ücretlerdeki fark acilen telafi edilmeli, vergilerdeki adaletsizlik giderilmeli, partili/yandaş patronların anaparasını ve vergi borcunu sıfırlayan kararlar derhal iptal edilmeli, ülkedeki OHAL’in devamı niteliğinde ve mülki idarecilere verilen yetkiler iptal edilerek hukuk ve demokrasi tesis edilmeli, savaş tamtamlarıyla halk uyutularak krizin faturası emekçilere çıkartılmamalı, saray rejiminin devasa bütçesi, örtülü ödenek ve kanun dışı kaynak kullanımı derhal durdurulmalıdır. Tekrar haykırıyoruz bu krizi biz yaratmadık, kim yarattıysa o kesim ve gruplar ödesin.”