DRAGON ÇAYI YOK OLUYOR!


 

Anamur’un en önemli turizm değerlerinden biri olup, rafting, kano gibi spor aktivitelerinin yapıldığı Dragon Çayı, arıtılmamış lağım suyu, bilinçsiz vatandaşların çayda kirlilik ve çevresinde tahribat yaratan eylemleri nedeniyle yok olma tehlikesi ile karşı karşıya..

Mehmet Nabi Batuk

Toros Dağları’nın eteklerinde yer alan Çatalyatak, Yellice ve Kızcağız tepelerinden yeraltı nehri olarak doğan ve 35 kilometre sonra Kaş, Masat ve Gökçe dereleri ile birleşerek Akdeniz ile buluşan Dragon Çayı, kirlilik nedeniyle yok oluyor. Birçok kanalizasyon hattının bağlandığı, bilinçsiz vatandaşların, tarımsal ve evsel atıklarını attıkları doğa harikası çayda, son olarak sıklıkla toplu balık ölümleri de görülmeye başlandı. Rafting, kano ve nehir kayağı sporcularının en önemli buluşma merkezlerinden biri olan çayın üzerinde ve etrafında birbirinden değerli tarihi mekânlar yer alırken, Anamur Çevre Platformu üyeleri çaydaki kirliliğin nedenlerinin araştırılması ve gerekli önlemlerin alınması için çalışma başlattılar.

“AŞIRI KİRLİLİĞE MARUZ KALIYOR”
Anamur Çevre Platformu olarak konuyla ilgili  defalarca şikayetler yaptıklarını, ancak hiçbir olumlu gelişme yaşanmadığını ifade eden platform üyesi Av. Seyda Afyoncu; “Son günlerde, tüm ülkede olduğu gibi Anamur’da da gerek halkın, gerekse sair kurum  ve özel firmaların aktiviteleri nedeniyle çevreyi kirletici eylemlerin arttığını, doğaya zarar verici ve dengesini bozucu ticari faaliyetlerin yoğunlaştığını gözlemlemekteyiz. Özellikle Dragon Çayı ve çevresi,  aşırı biçimde kirletilip tahrip edilmektedir. Son zamanlarda çaydan etrafa kötü kokular da yayılmaya başlamıştır. Vatandaşlar kokudan çayın yanına yaklaşamamakta ve eskiden olduğu gibi piknik yapamamaktadırlar. Yaklaşık 6-7 aydır, bu durum sürmekte olup, şikâyetlerimizi devletin her birimine iletmiş olduğumuz halde yetkililerce soruna henüz çözüm bulunamamıştır. Kirlilik nedeniyle sık sık balık ölümleri de olmaktadır. Mavi yeşil renkte akan güzelim çay, kirli sarımsı renkte ve etrafa iğrenç bir koku saçarak akmaktadır ” dedi.

KÖTÜ KOKUNUN NEDENİ ARITILMADAN ÇAYA BIRAKILAN LAĞIM SUYU MU?
Çaydaki koku ve kirliliğin giderilmesi adına geçtiğimiz ay MESKİ ve DSİ Müdürlüğü ile görüşmeler gerçekleştirdiklerini ifade eden Afyoncu,  tüm girişimlerine rağmen bugüne kadar hiçbir önlem alınmadığını belirtti. Afyoncu, “ Yaptığımız görüşmelerimizde bize ‘HES baraj gölünün yapımı aşamasında göllete, tabandaki bitki ve ağaç kalıntılarının temizlenmeden su doldurulduğu, yaz aylarında yağmur yağmadığı için suyun azaldığı, suyun azalmasına bağlı olarak tabandaki balçığın yukarı çıktığı, kötü kokunun bundan kaynaklandığı, HES baraj gölünün çevresindeki köylerin arıtma tesislerinde sorun olmadığı, ölçümler sonucunda çaya verilen lağımın koku yaratmayacağı, yağmurlar yağınca bu sorunun ortadan kalkacağı’ şeklinde açıklamalarda bulunmuşlardır. Ancak, görüşmemizden sonra yağmur da yağdığı halde kirli akıntı ve kötü koku hala devam etmekle, bu açıklamalar  inandırıcı gelmemiştir. Çaya barajdan su verildiği anlara dair görüntüleri, konunun uzmanlarına izlettiğimizde, ‘sarı yeşil renkteki akıntının arıtılmamış lağım olabileceğini, ancak çayın farklı bölgelerinden alınacak su örneklerini inceleyerek kesin sonuç verebileceklerini, tabandaki çürüyen bitkilerden kaynaklı bir koku ve kirlilik olsa bile, bunun bazı yöntemlerle temizlenip önlenebileceğini’ dile getirmişlerdir. Bunun üzerine ilgili birimlere şikâyetlerimizi tekraren ilettiğimiz halde geçen günlerde alınmış fotoğraf ve video görüntülerinden de anlaşılacağı gibi, kirlilik ve koku hala sürmektedir” diye konuştu.  

KİRLİLİK ÖNLENMEZSE DRAGON ÇAYI YOK OLUR
Sözlerinin devamında bazı bilinçsiz vatandaşlar tarafından çayın etrafına bazı atıklar bırakıldığını tespit ederek kayıt altına aldıklarını ifade eden Afyoncu, ilgili kamu kurumlarına denetim çağrısı yaptı. Afyoncu, “Çayımızın etrafı çöplük ve ucube barakaların inşaat alanı haline getirilmiştir.  Bu barakaları kimlerin yaptığı ve izin alıp almadıkları tarafımızca bilinmese de, baraka inşaatlarının çayın etrafındaki ve yasalarla koruma altındaki sazlık alana zarar verdiği, çayı ve çevreyi kirlettiği, tüm bunların Dragon Çayı’nın ölümüne neden olacağı aşikardır. Bilindiği gibi, Anayasa’nın 56/1. maddesine göre herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında getirilen düzenleme ile de çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek, gerek devlete, gerekse vatandaşlara ödev olarak yüklenmiştir ” dedi. 

“ÇAYI KİRLETENLER DE VE GÖZ YUMANLAR DA SUÇ İŞLİYOR”
Dragon Çayını kirletenler hakkında yerel kurumlar ve bölgede yaşayan vatandaşlara da duyarlılık çağrısı yaparak şunları söyledi: “Bu yönde bir gelişme olmazsa biz platform olarak sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Ayrıca çaya yakın bölgede yaşayanlar, moloz döken kamyonların plakalarını almalı ve dahi fotoğraflamalı. Hatta 155 ve 156 numaralı Jandarma ve Polis ihbar hatları aranarak suçluların yakalanması istenmeli. Çünkü bu tür eylemler Türk Ceza Kanunu uyarınca suçtur. Jandarma da, Polis de işlem yapmak durumundadır ve ihbar gelince gereğini mutlaka yapacaklardır. Hiç kimse ifadeye çağrılırız diye korkmamalıdır. Çünkü suçu ihbar edenin kimliği gizli kalmaktadır” dedi.



   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA