Son olarak Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş) Mersin Şube Başkanı Hakan Boyar yazılı bir açıklama yaparak, “AKP bütçesinde emeğe, emekçilere ve yurttaşlara yer yok” eleştirisinde bulundu.

EKONOMİK BUNALIM ARTIYOR

Ülkemizde ekonomik bunalımın gittikçe derinleşip şirket ve esnaf iflasları, işten çıkarmalar artarken iktidarın hiçbir şey yokmuş gibi davranmaya devam ettiğini söyleyen Boyar, “Enflasyonla mücadele adı altında hükümetin kurtarıcı çözüm diye ortaya attığı; internet sitesinin kurulması, zabıtaların ve valilerin mağazaları teftiş etmeleri de hiçbir şeye yaramadı. Enflasyon son 15 yılın zirvesine çıkarak yüzde 25.50 oldu. Bu durum Merkez Bankası’nın yılsonu enflasyon rakamının 3 puan üzerinde yer alarak, 3 ayda hem başkanlık rejiminin krizini hem de ekonomi yönetiminin krizini ortaya koymuştur. Son Sayıştay raporları sonrasında yaşananlar da açıkça ortaya koymuştur ki bu iktidar, yolsuzluğu ortaya çıkarını görevden almakta, yolsuzluğu yapanı ise korumaktadır.

2019 Bütçesi TBMM komisyonunda görüşülmeye devam ediyor. Hepimizin bildiği üzere bu bütçeyi geçmiş dönemlerden ayıran temel özellik, tek bir kişinin isteğine ve iradesine bağlı otoriter bir anlayışın ürünü olarak hazırlanmış olmasıdır. Yeni sistem başkana, vergi koymaktan, istediği yerde keyfi harcama yapmaya kadar demokratik bir toplumla bağdaşmayan yetkiler tanıyor. Ayrıca bunun hesabını Meclis dâhil hiçbir organa vermek zorunda kalmıyor. Yeni rejimin yeni bütçesi, yurttaşa, emeğe ve emekçilere değil rantçılara ve sermaye sahiplerine kaynak sağlıyor” dedi.

“MİLLET AÇLIK SINIRININ ALTINDA YAŞIYOR AMA DİYANET’İN BÜTÇESİ ARTTIRILIYOR”

2018 yılında 762 milyar TL olan merkezi yönetim bütçesinin, 2019 yılında 960 milyar 975 milyon TL’ye yükseltildiğine dikkat çeken Başkan Boyar, yeni bütçe tasarısıyla birlikte en büyük değişimlerden birinin cumhurbaşkanlığı bütçesinde yaşanacağını aktardı. “2018'de 845 milyon TL olan cumhurbaşkanlığı bütçesinin 2019 yılında yüzde 233 artışla 2 milyar 818 milyon TL'ye yükseltilmesi planlanıyor” diyen Boyar, “Bir diğer yüksek artış ise, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bütçesinin 7 milyar TL’den, 10 milyar TL'ye çıkarılmasıdır. Artış oranı ise yüzde 34. Yani Diyanete aktarılan ödeneğin ardı arkası kesilmiyor. İşsizlik fonu yağmalanırken, emekçiler yüksek enflasyon oranlarına karşı açlık savaşı verirken Diyanet bütçesinde ki bu yüksek artışı ülkemizde milyonlarca açlık ve yoksulluk sınırı altında yaşayan yurttaşımızın takdirine bırakıyoruz.

EĞİTİME AYRILAN PAY YOK OLUYOR!

Merkezi yönetim bütçesinden 2019 yılında eğitime 157 milyar lira ödenek ayrıldığını da vurgulayan Hakan Boyar, “Ayrılan bu ödenek 960 milyar lira olan Merkezi Yönetim Bütçe ödeneklerinin yüzde 16,41’i kadar bir büyüklük oluşturdu. AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında MEB bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan pay yüzde 17,18 iken, 2019 yılı itibariyle bu oran yüzde 4,88’e gerilemiştir. Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinden yatırımlara ayrılan pay, 16 yıllık AKP iktidarı döneminde sürekli azalma eğilimi göstermiştir. MEB bütçesinin toplamda yüzde 83’ü doğrudan doğruya personel harcamaları için kullanılmaktadır. Okullarımızın çoğunda ikili eğitim devam ederken, yeni okullar yapılamazken, çocuklarımızın yurt ihtiyacı karşılanmazken ve eğitim emekçilerinin en düşük ücretle çalıştırılırken bu MEB bütçesiyle sorunların çözülmesi mümkün değildir.

Sağlık Bakanlığı'nın bütçesi ise yüzde 28'lik artışla 37 milyar TL'den, 48 milyar TL'ye yükseltilmesi planlanmaktadır. Yani ülkemiz de Eğitime ayrılan bütçenin neticesinde eğitime verilen desteğinde boyutu gözler önüne serilmektedir.

Cumhurbaşkanı dünyanın 500 üniversitesi arasına girebilen üniversitemiz olmadığından şikâyet etmekte ancak listelere girme potansiyeli en yüksek ODTÜ, Boğaziçi, İTÜ gibi üniversitelere ödenek ayırırken cimri davranılmaktadır. Söz konusu üç üniversiteye yüzde 12 bütçe artışı öngörülürken; oy deposu “muhafazakâr” kentlerin üniversitelerine yüzde 20-yüzde 30 arası daha fazla kaynak ayrılmaktadır. Bu durum yükseköğrenimin iktidar eli ile bilimsellikten uzaklaştırılıp nasıl siyasallaştırıldığını da ortaya koymaktadır.

“SARAY BÜTÇESİNİ ASLA KABUL ETMİYORUZ”

Sonuç olarak; Yeni bütçe otoriter bir zihniyetin ürünü olan tek adam bütçesidir. Yeni bütçe iktidarın kendi mutlu azınlığına ve yandaşına destek olduğu sermayenin isteğine göre hazırlanmış bir bütçedir. Yeni bütçe başta eğitim olmak üzere yurttaşlarımızın kamusal haklarının giderek daha da kısıtlandığı bir bütçedir. Memurun, işçinin, emekçinin adının olmadığı bir bütçedir. Bizler tek adamın oluşturduğu ‘saray bütçesi’ni asla kabul etmiyoruz. Ortaya konulan rakamlardan, yeni bütçenin yurttaşın ve emekçinin hakkını asla gözetmediğini görüyoruz. Bu noktada emekten ve yurttaştan yana bir bütçenin hazırlanması için sesimizi her alanda duyurmaya devam edeceğimizi bir kez daha kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz” diye konuştu.