Mehmet Nabi Batuk

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Temmuz 2018 ve Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) Ağustos 2018 verilerinin değerlendirildiği TEPAV İstihdam İzleme Bülteni’nin 77'nci sayısını yayımladı. Mersin’in çiftçi istihdamı azalan 61 il arasında 3’üncü sırada yer aldığı rapordaki istatistikleri değerlendiren Mersin Ziraat Odası Başkanı Mahmut Sakallı, üreticilerin afetler, banka borçları, gübre, zirai ilaç, fide ve diğer gider kalemlerinde yaşanan artışlar nedeniyle tarlalarını boş bıraktığını kaydetti. Bu durumun büyük bir nüfusu etkilediğini ifade eden Sakallı, hükümete seslenerek girdi maliyetlerindeki zamlar ve çiftçi destekleri konusunda adım atmaya çağırdı. Mersin kırsal bölgelerinde yüzde 35 olan tarımsal üretim oranının yüzde 20’ye düştüğünü savunan Sakallı, İnsanlar yıllardır ürettikleri ürünlerin karşılığını alamıyor. Mazot, gübre, ilaç fiyatlarının bugün geldiği noktayı bir düşünün. Son yıllardır birde doğal afetlerle başımız belada. Tüm emeklerimiz bir gecede silinip gidiyor” diyerek tepkisini dile getirdi. 

“ÜRETİMDEN ÇEKİLEN ÇİFTÇİ SAYISINDA BÜYÜK BİR ARTIŞ YAŞANACAK”

Çiftçilerin yaşadıkları ekonomik sorunlar nedeniyle tarımsal üretimden vazgeçmeye başladığını ifade eden Sakallı, “Bundan sonrada üretimden çekilen çiftçi sayısında büyük bir artış yaşanacağını düşünüyoruz. Çünkü girdi maliyetleri bu denli yüksek olursa insanlar burada nasıl ve ne kadar süre daha çiftçilik yapabilecekler. Ayrıca üretici ile tüketici arasındaki derin uçurum kapatılmadığı sürece üreticiler nasıl para kazanacaklar. Dolayısıyla tüm bu olumsuz faktörler bir araya geldiğinde bu insanlar çiftçiliği bırakmak ve başka işlere yönelmek zorunda kalacaklar. Eskiden 3 çocuklu bir aileye 10 dönümlük üretim bile yetiyordu. Şimdi bu araziden bırakın para kazanmayı, gider maliyetlerini bile karşılamayan bir ücret alabiliyorlar” dedi.

“DEVLET DESTEĞİ OLMAZSA BOŞ TARLA SAYISI ARTAR”

Çiftçilerin son yıllarda olmadığı kadar devlet desteğine ihtiyacı olduğuna dikkat çeken Sakallı, aksi durumda tarımsal üretimin aşama aşama gerileyeceği uyarsı yaptı. Şuanda Mersin’in birçok tarımsal üretim bölgesinde tarlaların boş bırakıldığını belirten Sakallı, “Örneğin bizim köyde 300 hane var. İnsanlar kışın yiyeceği buğdayını üretiyordu. Ama bu oran yüzde 80’lerden yüzde 20’lere düştü. Yani insanlar artık kendi yiyeceği buğdayını bile üretemez hale geldi. Kırsal bölgelerimizde eskiden mahallelerimizin yüzde 35’ini çiftçiler oluştururken bugün bu oran yine yüzde 20’lere düştü. Oradaki insanlar yıllardır ürettikleri ürünlerin karşılığını alamıyor. Mazot, gübre, ilaç fiyatlarının bugün geldiği noktayı bir düşünün. Son yıllardır birde doğal afetlerle başımız beladadır. Tüm emeklerimiz bir gecede silinip süpürülüyor. 

“YAŞ SEBZE VE MEYVE İTHALATI YERLİ ÜRECİNİN SONU OLUR”

Üretimde azalmanın sürdüğü takdirde sebze meyve ithalatının da artacağı uyarısı yapan Sakallı, yerli üretimin bu durumdan kötü etkileneceğini vurgulayarak şunları söyledi: “Sebze ve meyvede yeterli şartlar oluşursa üretimde yeniden artış yaşanabilir. Çünkü Mersin çiftçisi çalışkandır. Kaliteli bir üretim nasıl yapılır bunu mersinli çiftçiler çok iyi bilir. Ama böyle bir süreçte ekonomik zorluklara karşın yine de üretim yapmaya çalışan çiftçinin karşısına ithal ürünlerle gelinirse bu insanların emeği iki kez yok olur. Bu noktada hükümetin üretimde kalmayı başarabilen çiftçileri hayatta tutması ve desteklerini sürdürmesi gerekiyor. Bu sağlanamazsa milletimizde perişan duruma düşer. Mersin çiftçisi Türkiye’nin en kaliteli çiftçilerindendir. İstediği ürünü istediği kalitede yetiştirebilirler ama girdi maliyetlerinin artması nedeniyle çiftçilerimizin eli kolu bağlanıyor. Böyle bir durumdayken birde dışarıdan mal getirilse o zaman vay çiftçinin haline."