Konuyla ilgili ilk harekete geçen ve ses yükselten isim İYİ Parti Mersin Milletvekili Zeki Hakan Sıdalı oldu. Konuyla ilgili Ulaştırma Bakanlığı’nı soru yağmuruna tutan Sıdalı, limanın rekabet gücünün arttırılması için yapılması gereken çalışmaların akıbetini sordu.
Hediye Eroğlu
İYİ Parti Mersin Milletvekili Zeki Hakan Sıdalı, partisinin İl Başkanı Servet Koca ile birlikte kentte bir dizi ziyaret gerçekleştirdi. Sırasıyla Mersin Ticaret Borsası, Mersin Sanayi ve Ticaret Odası, Mersin Deniz Ticaret Odası, Mersin Liman Başkanlığı ile Mersin Sanayici ve İş İnsanları Derneği’ni (MESİAD) ziyaret eden İYİ Parti heyetinin öncelikli konusu, Mersin Limanı oldu.
MERSİN LİMANI, İKİ KOLDAN KISKICA ALINDI!
Ziyarette Milletvekili Sıdalı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan’ın yanıtlaması istemiyle verdiği 2 soru önergesini anımsatarak, Gaziantep -Hassa arasına yol ve Hassa Dörtyol arasına tünel yapımı projelerinin ilgili kentlerin ürünlerini Mersin Limanı yerine daha kısa bir yol olan İskenderun Limanı üzerinden ihraç etmelerinin önünü açarken, Mersin’in beklediği yatırımları yapamaması ve limanının rekabet gücünün azaltılmasını eleştirdi.
Sıdalı ikinci önergesinde ise Çin’in, İtalya ve Yunanistan’ın ardından İsrail’den liman satın alması ve İsrail’in Aşdod kentine liman inşa etmesinin Mersin’e vuracağı darbeye dikkat çekerek, Mersin Limanı’nın rekabet gücünün arttırılması için gereken yatırımların akıbetini sordu.
İSKENDERUN LİMANI’NIN MALİYETİ DÜŞECEK!
İlk önergesinde Gaziantep Hassa arasına yol ve Hassa Dörtyol arasına tünel yapımı projeleri ile Gaziantep-Mersin Limanı arasında kat edilmesi gereken 300 kilometrelik yolun Gaziantep-İskenderun Limanı arasında 100 kilometreye düşmesini sağlayacağını anımsatan Sıdalı, “Dolayısıyla proje ile lojistik maliyetlerinin üçte bir oranında azalması, Gaziantep ve bölgesindeki illerin rekabet güçlerinin artırılması amaçlanmaktadır. Böylece İskenderun Limanının önemi daha da artacaktır.
Bu gelişmeler Hatay, Gaziantep ve bölge illerinin ekonomileri açısından olumlu gelişmeler olmakla birlikte Mersin açısından olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. Mersin kentinin ortaya çıkış nedenlerinden en önemlisi Mersin’de bir limanın var olmasıdır. İlgili proje ile Mersin Limanı dolayısıyla Mersin kent ekonomisi ağır ekonomik kayıplarla karşı karşıya kalacaktır.
Bu gerekçelerle; 2007 yılında özelleştirilmesi tamamlanan Mersin Limanında 2007-2012 yılları arasında konteyner mal tahliye ücretlerinde artış yaşanmış mıdır? Bu artışlar Dolar ve TL cinsinden ne kadardır?
2007 yılı sonrasında Mersin Limanı kaynaklı lojistik maliyet artışları olağan mıdır?
Yapılan lojistik zamları özelleştirme hükümlerinin ihale şartlarına uygun mudur?
Bakanlığınız bu konuda gerekli uygunluk denetimlerini gerçekleştirmiş midir? Herhangi bir usulsüzlük tespit etmiş midir?
Bakanlığınız ilgili liman işletmesine bu bağlamda herhangi bir ceza uygulaması yapmış mıdır?
Bakanlığınız ne kadarlık maddi ceza uygulaması gerçekleştirmiştir?
Bakanlığınız uyguladığı maddi cezaların ne kadarlık kısmını tahsil etmiştir?
Mersin Limanını işleten şirket 2007’den bugüne Bakanlığın uyguladığı ceza ve uyarılar kapsamında lojistik maliyetlerinde herhangi bir indirime gitmiş midir?
Mersin Liman hizmetlerinin ekonomik büyüklüğünde Güney Doğu Anadolu Bölgesi kent ekonomileri etkisi ne kadardır?
“MERSİN’İN EKONOMİK KAYIPLARINA İLİŞKİN BAKANLIĞINIZIN BİR ÇALIŞMASI VAR MI?”
Bahsi geçen proje ile Mersin Limanı ve Mersin kent ekonomisi ne kadarlık bir ekonomik kayıp ile karşı karşıya kalacaktır?
Bu eksende Mersin’in ekonomik kayıplarına ilişkin Bakanlığınızın bir çalışması var mıdır?
Bakanlığınız Mersin Limanının önemini yitirmemesi ve Mersin kent ekonomisinin zarar görmemesi açısından önleyici alt yapı planları hazırlamış mıdır? Hazırlamışsa bunlar nelerdir?
Yapılan planlamalarda Mersin Limanının gelir kaybı yaşaması halinde SEKA Limanının öne çıkartılarak bu kayıpların giderilmesi hedeflenmekte midir? Bu kapsamda özel bir çalışma yürütülmekte midir?
Mersin Limanının gelir kaybı yaşaması durumunda Mersin kent ekonomisinin yaşayacağı zararının önlenmesi açısından Konya-Karama-Taşucu tren yolu projesi hayati bir önem almıştır. Bakanlığınız bu projenin hızlandırılmasını düşünmekte midir? Bu kapsamda Bakanlığınızın projeyi hızlandırıcı çalışmaları nelerdir?” diyerek, sorularına yanıt istedi.
İSKENDERUN UÇUYOR, MERSİN SEYREDİYOR!
Konya Karaman ve Mersin illerindeki yüklerin mutlak suretle Mersin Limanı’nı, Urfa Mardin Kilis ve Hatay illerindeki yüklerin ise büyük çoğunlukta İskenderun Limanını kullandığını dile getiren Milletvekili Zeki Hakan Sıdalı, “Aksaray, Nevşehir, Niğde, Adana, Kayseri, Osmaniye, Kahramanmaraş, Gaziantep, Malatya, Adıyaman, Elazığ ve Diyarbakır illerindeki yüklerde ise her iki limanın rekabet halinde olduğu görülmektedir.
2004-2017 yılları arasında Mersin Limanın’daki elleçleme miktarı düzenli bir biçimde artmış olsa da aynı sürede İskenderun limanındaki artışlar daha yüksek gerçekleşmiştir. Dolayısıyla bu gelişmeler Mersin Limanının geleceği açısından dikkatle incelenmelidir.
Yapılan araştırmalara göre 2004’ten sonra her iki kent açısından potansiyel yüklerin önemli bir kısmı İskenderun Limanına gitmiştir. 2007-2017 yılları arasında İskenderun Limanındaki yük artış oranı yüzde 196,5 iken Mersin Limanında bu oran yalnızca yüzde 83,5’tir. Özellikle tarifelerin ve nakliye masraflarının belirgin olarak arttığı son iki yılda (2016-2017 yılları) İskenderun Limanı yüzde 38,2, Mersin Limanı ise yüzde 6,8 oranında yük artışı sağladığı görülmektedir.
Mersin ve İskenderun Limanları toplam mal miktarı cinsinden karşılaştırıldığında Mersin Limanı 36-37 milyon bandında düşük bir artış gösterirken, İskenderun Limanı 55 milyon ton düzeyine ulaşmıştır. Özellikle kuru yük konusunda İskenderun Limanı çok hızlı bir yükseliş seyri göstermektedir.
Bunların dışında yüklerin geldiği yerlerde de bir takım tercih değişikliklerin olduğu görülmektedir. Örneğin geçmişte Mersin Limanına gelen Elazığ’a ait kuru yükler şu anda İskenderun Limanından ihraç edilmektedir.
“İHRACATTAKİ BÜYÜMENİN MERSİN’E HİÇBİR FAYDASI OLMAMAKTA”
Mersin Limanında konteyner elleçleme konusunda artışlar yaşansa da son 3 yılda nakliye maliyetlerinde yaşanan artışlar dolayısıyla 9 milyon ton genel kargo yükü İskenderun limanına yönlendirilmiştir. Mersin Deniz Ticaret Odasından yapılan açıklamaya göre MIP şirketi Mersin Limanında konteyner elleçleme alanında ihtisaslaşmayı uygun gördüğü dolayısıyla 9 milyon ton yükün Mersin Limanı için bir kayıp olmadığını, dolar bazında yapılan zamlarla liman işletmesi kayıplarının giderildiğine dikkat çekmiştir. Ancak Oda’ya göre 9 milyon tonluk işlem hacmi Mersin Limanının değil Mersin kentinin kaybı olduğu ifade edilmiştir. Ayrıca Mersin Limanının 1,5 milyon TEU konteyner elleçleme kapasitesi var iken 9 milyon tonluk ilave bir yük konteyner hizmetlerini aksatabilecekti dolayısıyla limanın bir kaybı görülmüyor ancak Mersin’in bir kaybı söz konusu. Bu nedenle Limanın genişletilmesi çalışmalarının acilen sonuçlandırılması gerekmektedir.
Yapılan araştırmalarda Mersin’de firma ve çalışan sayısı ile işlem hacmi bazında bir azalma görülmese, Mersin kaybetmiyor gibi görünse de kent büyüyen ihracat-ithalat pastasından hiç pay alamamaktadır. Üstelik potansiyel yüklerin neredeyse tamamı Mersin Limanı yerine İskenderun Limanına gitmektedir. Dolayısıyla Türkiye ekonomisindeki büyümenin bölge hinterlandındaki büyümenin ihracattaki büyümenin Mersin’e hiçbir faydası olmamaktadır” dedi.
ULUSLARARASI ARENADAKİ GELİŞMELERDE MERSİN’İN ALEYHİNE
Tüm bu olumsuz etkenlerin yanı sıra Çin’in, İtalya ve Yunanistan’ın ardından İsrail’den liman satın alması ve İsrail’in Aşdod kentine liman inşa etmesinin Mersin’e vuracağı darbeye de dikkat çeken Sıdalı, konuyla ilgili verdiği önergede şu ifadelere yer verdi: “Yol ve Kuşak Projesi kapsamı ve Hint Okyanusundan Süveyş Kanalına ve Avrupa’ya uzanan ticaret yollarını kontrol etmek için Akdeniz Çanağında çeşitli limanları satın almaktadır. Çin bu kapsamda Yunanistan’ın Pire, İtalya’nın Trieste Limanlarının ardından, İsrail’in en büyük limanı olan Hayfa Limanının işletim haklarını satın almıştır. Çin, ayrıca Hayfa Limanının yanı sıra İsrail’in Aşdod kentine de yeni bir liman inşa edecektir. Bu satın almalar Mersin Limanının Akdeniz Çanağı başta olmak üzere dünya deniz ticaretindeki önemini azaltacaktır. Bakanlığınız Çin’in Akdeniz Limanlarındaki çevreleme stratejilerine karşılık olarak başta Mersin Limanı olmak üzere Türkiye’nin ithalat ve ihracattaki güvenlik ve rekabetini koruyabilmek için ne gibi önlemler almaktadır?
Mersin Limanının en yakın rakiplerinden birisi de Hayfa Limanıdır. Hayfa Limanında ithalat için gerekli dokümantasyon sayısı 3, gerekli gün sayısı 2 iken bu rakamlar Türkiye’de 2 katına çıkmaktadır. İhracattaki ve İthalattaki bürokratik işlemlerin azaltılmasına yönelik Bakanlığınız bir çalışma yapmakta mıdır? Bu kapsamda Bakanlığınızın yaptığı çalışmalar nelerdir?
Mersin Limanının soğuk hava depo kapasitesi yüzde 8 iken, Hayfa Limanının hinterlandı olan bölgede soğuk hava depo kapasitesi Türkiye’nin sahip olduğu tüm kapasitenin 2 katı olduğu bilinmektedir. Bu şartlar altında Mersin’in rekabet gücü erimektedir. Bu noktada bakanlığınız Mersin Limanının rekabet kaybını giderici önlemler almayı planlamakta mıdır? Varsa bu planlar nelerdir?
Geçtiğimiz yıllarda bakanlığınız Mersin Limanının genişletilmesini planlamıştır. Ancak bu proje hala hayata geçirilmemiştir. Bakanlığınız Mersin Limanının genişletilmesi çalışmalarını ne zaman tamamlayacaktır? Bu proje ile ilgili gecikmelerin nedenleri nelerdir?
“YENİCE LOJİSTİK KÖY PROJESİ NE ZAMAN TAMAMLANACAK”
Bakanlığınız 2007’de başlatılan ve Mersin Limanının güçlenmesi açısından çok büyük önemi olan Yenice Lojistik Köy projesini ne zaman tamamlayacaktır?
Yenice Lojistik Köy projesi kapsamında yaşanan gecikmelerin nedenleri nelerdir?
Bakanlığınızın Mersin Limanında Yeşil Liman hedefi var mıdır? Varsa bu kapsamda yapmayı planladığı çalışmalar nelerdir? Bakanlığınızın Mersin Limanında LED Dönüşüm çalışmaları var mıdır? Varsa bu kapsamda yapmayı planladığı çalışmalar nelerdir?”.