SONER AYDIN

Mersin Yaş Sebze ve Meyve Komisyoncuları Derneği Başkanı Münir Şen, son günlerde artan sebze ve meyve fiyatlarını değerlendirdi. Fiyat artışlarının olumsuz hava şartlarından kaynaklandığını dile getiren Başkan Şen, “Üreticilerin yıllardır para kazanamaması ve sistemin dışına çıkması nedeniyle mal üretilemiyor. Bu fiyatlar kimseyi mutlu etmez, ne üreticiyi ne tüketiciyi. Düşünün ki bir üretici olumsuz hava şartlarından dolayı 2 ton verim alacağı tarladan 200 kilo verim alıyor. Fiyatlar Antalya’daki afetten de ister istemez olumsuz etkileniyor. Ancak fiyatlar 15 Şubat’tan sonra yavaş yavaş aşağıya doğru inecektir” dedi.

“MARKETLER KEYFİNE GÖRE FİYAT BELİRLİYOR”
Yıllardır marketlerle hal fiyatları arasındaki fiyat farkı için mücadele ettiklerinin altını çizen Başkan Şen, “Cumhurbaşkanımız bunu gündeme taşıdı, bir çözüm bulacağına inanıyoruz. Marketler artık tekelleşti. 4 market 40 bin şube ile sektörü kilitledi. Piyasaya istedikleri gibi yön veriyorlar. Ürünü istedikleri fiyata alıp, istedikleri fiyata satıyorlar. Marketlere bir kar marjı getirilmediği sürece bu iş çözülmez. Serbest piyasa ekonomisinin arkasına sığınıp keyfiyete dayalı fiyat politikası uyguluyorlar. Suçluluk politikası ile ‘Biz patlıcan ve biber satmayacağız’ diyorlar. Patlıcanla biberi satmak zorundasın. Bu ürünleri doğru fiyata satacaksınız. Bu ürünü tüketiciye ulaştırmadığınız zaman fırsatçılara gün doğmuş olacak. Başkası daha fahiş fiyata satacak. Yetkililerin bu fahiş fiyat artışına izin vermemesi lazım. İlgili merciler sahaya indi ve marketler ciddi anlamda tedirgin şu an. Geç de olsa gerekli adımların atılması sektör temsilcileri olarak bizleri mutlu ediyor. Biz üreticiden yüzde 8’e ürün alırken, marketler 2,5 liraya aldığı ürünü 20 liraya satıyor. Yüzde 800 zamla satıyor ama kimse bunu sorgulamıyor” diye konuştu.

“HALKI PAZAR YERLERİNE YÖNLENDİRMEMİZ LAZIM”
Fiyatları düşürmenin yolunun modern semt pazarlarının yapılmasından geçtiğinin altını çizen Başkan Şen şunları söyledi: “Bu marketlerin rakibi pazar yerleridir. Bu yüzden bizim pazarcıları korumamız gerekiyor. Halkımızı da pazar yerlerine yönlendirmemiz gerekiyor. Yoksa bununla başka türlü baş etmemiz mümkün değil. Marketlerimiz de bizim müşterilerimiz ama kimse hak ettiği kadar kazanmıyor. Şimdi asgari ücretle çalışan bir vatandaşın 20 TL’ye biber ya da patlıcan alma şansı yok. Bu hakkı vatandaşın elinden kimsenin almaya hakkı yok. Eğer satmayacaksanız hiçbir ürünü satmayın kapatın manav reyonunu. Eğer zarar ediyorsanız kapatın. 10 liralık malı 20 liraya satıp tepki gelince de ‘satmıyorum’ demek suçluluk psikolojisidir. 15’inden sonra fiyatların normalleşmesini bekliyoruz.”