Sebze ve meyve fiyatlarında yaşanan fiyat artışlarını önlemek amacıyla kurulan Tanzim satış noktalarına tepkiler artıyor. Tanzim satışla ilgili yazılı bir açıklama yapan KESK’e bağlı Tarım ve Orman Çalışanları Sendikası (Tarım Orkam-Sen Mersin Şubesi, tarımın yok edilmesi ile sebze fiyatlarının arttığını açıkladı.
Birkaç ay önce yükselen patates ve soğan fiyatlarına, depo baskınlarıyla müdahale eden hükümetin şimdi de tanzim satış adı altında kent merkezine çadır kurup, kilo ile kotalı domates, patlıcan satarak fiyatlara müdahale etmeye çalıştığını belirten sendika, “Yoksullaştırılan halk ise karnını doyurabilmek için saatlerce kuyrukta bekliyor. Diğer yandan vergisini ödeyen, eleman çalıştıran, kira veren binlerce esnafla adil olmayan koşullarda rekabete girilerek ekmeğiyle oynanıyor. 31 Mart seçimine kadar süreceği ifade edilen bu popülist politikanın gemiyi yüzdürme adına yapıldığı, sürdürülebilir olmadığı ortadadır. Birkaç büyükşehrin birkaç semtine kurulan tanzim satış noktalarında halkın ihtiyacı olan sebzenin sadece seksende birini maliyetin altında satılarak 82 milyon vatandaşın gıda sorunlarını çözeceğini söylemek hedef saptırmak, yaklaşan seçim için bir kez daha dış güçler yalanına başvurarak oy avcılığı yapmaktır. Kaldı ki İstanbul'da kurulan tanzim satış noktalarının iki gününde 400 bin TL zarar ettiği ifade ediliyor. Aradaki zarar yine halkın cebinden çıkıyor” açıklamasını yaptı.
“TARIM ADIM ADIM YOK EDİLDİ”
Ülkede tarımın, hükümet politikalarıyla adım adım iflasın eşiğine sürüklendiği dile getirilen açıklamada, “Sadece sebze ve meyvede bir yıllık satış fiyatı artışı yüzde 64'ü bulmuş durumdadır. Tarım alanları son 16 yıl içerisinde 26.5 milyon hektardan 23 milyon hektar alana düşmüş, bir başka deyişle, 3.5 milyon hektar tarım alanı betonlaştırılmıştır. Yine son 16 yılda tarımda 185 milyar dolar ithalata harcama yapılmıştır. Ülke 5 ürün dışında tarımsal ithalata muhtaç hale getirilmiştir. Gümrük vergisi oranları sıfıra çekilerek 126 ülkeden sebze ve meyve ithal edilmekte, çiftçi adil olmayan koşullarda satış yapmaya, uluslar arası tekellerle yarıştırılmaya zorlanmaktadır. Gıda ve tarımsal ürünlerde ithalat kapısının açılması ve gümrük vergilerinin sıfırlanmasıyla tarımsal üretim hükümet eliyle baltalanmaktadır. Yıllarca ‘ananı da al git’ denilen çiftçi küstürülmüş, yüksek girdiler yüzünden (yatlardan, pırlantalardan alınmayan ücretlerin çiftçinin üretimine yansıtılmasıyla) üretemez hale getirilmiş, toprağını bırakmaya zorlanmıştır. İktidar bu çöküşü tanzim satış gibi popülist politikalarla, hedef saptırmalarla kamufle etmeye çalışken, yükselen tohum, gübre, mazot, elektrik, su fiyatları gibi tarımsal üretimdeki yapısal sorunlar tüm gerçekliği ile orta yerde durmaktadır. Tarım Kredi Kooperatifleri aracılığıyla maliyetine getirilerek satışa sunulduğu ifade edilen tanzim satışlar bir yanımızda dururken son altı ayda sadece gübreye gelen yüzde 100’ lük artışın arkasında da aynı Tarım Kredi Kooperatifleri bulunmaktadır. Sadece bu çelişki bile hükümet tarafından müdahalenin ne kadar göstermelik olduğunun bir resmidir” denildi.