Mersin’de Burhanettin Kocamaz’ın önce İYİ Parti, ardından da Demokrat Parti’den aday olamaması ile iki partinin ortak adayı olan Ayfer Yılmaz için “Mersin Kırat’la İYİ olacak!” sloganıyla aday tanıtım toplantısı düzenlendi.
HEDİYE EROĞLU – SONER AYDIN
Demokrat Parti Mersin İl Başkanlığı’nca, Mersin Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ayfer Yılmaz için Aday Tanıtım toplantısı düzenlendi. Aday tanırım toplantısına; İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal ve Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz da katıldı.
Genel başkanlar Gözne otoban gişelerinde karşılanarak şehir turunun ardından Büyükşehir Belediyesi Kongre ve Sergi Sarayı’nda partililer ile buluştu.
“GÖZÜM ARKADA KALMADAN BAYRAĞI AYFER YILMAZ’A TESLİM EDİYORUM”
Toplantıda ilk olarak söz alan Başkan Kocamaz öncelikle, taraftarlarına seslenerek, “Demokrasiyi çökertmek, önüne set koymayanlara inat bugün bu mekanı doldurduğunuz ve demokrasiye sahip çıktığınız için hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum” dedi.
“Başkan Kocamaz seni kimse yıkamaz” sloganlarının atılması üzerine normal yollardan kimsenin kendini yıkamayacağını, ancak demokrasini rafa kaldırılması ile bugün yaşanan olaylarla kendisini saf dışı ettiğini düşünenler olabileceğini aktaran Kocamaz, “Bu can bu tende olduğu müddetçe ne Mersin sahipsiz ne de demokrasi öksüz kalacak” dedi. Gözü arkada kalmadan bayrağı Ayfer Yılmaz’a devretmeye hazır olduğunu belirten Kocamaz, “İnşallah Mersin geçmişten bu yana hayal ettiğimiz, hak ettiği noktalara taşınacaktır” diyerek, partilileri çalışmaya davet etti.
“DEMOKRASİ BAYRAĞINI YERDE BIRAKMAK BİZE DÜŞMEZDİ”
Demokrat Parti Mersin Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ayfer Yılmaz da, demokrasinin, hukukun zor bir iş olduğunu söyleyerek, “ Bunları ortadan kaldırdığınız zaman bir adamın ağzına bakmanın sonucunu yaşadığımızda ne duruma geldiğimizi gördük mü? Biz sizlere bunu 24 Haziran seçimlerinde anlatmamış mıydık? Bugün demokrasi bayrağı çiğnenmek istenmiştir. O bayrağın ayağa kalkması gerekiyordu. Başkanımız hizmet kervanına devam edecekti, bizde onun yanında duracaktık. Ama bugün geldiğimiz noktada bir Atatürk, cumhuriyet kadını olarak bu demokrasi bayrağını yerde bırakmak bize düşmezdi.
“BİZ MERSİNLİLER ŞEHRİMİZİ ÇOK SEVERİZ. ELİMİZDEN GİDENİ DE BİLİRİZ, BİZE HİZMET EDENİ DE BİLİRİZ”
Yapacak çok şey var. Mersin’i, çiftçisi, genci, kadınıyla topyekün tekrardan yıldız, yaşanabilir bir kent, barış içinde birbirine kenetlenmiş, ayrımcılığı yok etmiş, hizmetleri ile de diğer kentlere örnek olacak bir şehir yapmak için hep birlikte çalışacağız. Farkımız şu; biz Mersinliler şehrimizi çok severiz. Elimizden gideni de biliriz, bize hizmet edeni de biliriz. Hiç birini yerde bırakmayız.
Gelin bir olalım, ayrımcılıkları kaşımadan beraber olalım, birbirimizi düştüğümüz yerden kaldıralım çünkü biz daha fazlasını hak ediyoruz.
Bıraktığımız yerden beri bu kent yaşanabilir kentler arasında 59’uncu sıraya indi. Gençlerimiz kaçıyor, kadınlarımız mutsuz. Çocuklarımız o kadar imkana rağmen imkan görmüyor. Tesislerimiz tek tek kapanıyor. Gelin bu kaderi değiştirelim. Biz bu bunu değiştirmiştik şimdi yeniden değiştirelim” diye konuştu.
“MERSİN DEMOKRASİ SINAVINDAN HER DAİM BAŞARIYLA ÇIKTI”
Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal da, tarihin seyrinin değiştiği anlar olduğuna vurgu yaparak, “Memleketimizin tarihinde de Mersin’imiz kendi adına Arslanköy hadiselerinden itibaren demokrasinin adını kurtarmak adına önüne eğer böyle bir imtihan gelmişse her daim o sınavdan başarıyla çıkmıştır.
Biliyorum ve umut ediyorum ki inşallah bu seçimlerde de sadece bir yerel seçim olmaktan çıkmış, sadece bu salonlarda olanlar değil Mersin’in her noktasında yaşayan vatandaşlar gibi hakkı tutup kaldırmak, hakikati kalbinden tutup kaldırmak adına herkesin gözü bilesiniz ki mersinde olacaktır.
Bir büyük yazarımız Anadolu’yu tarif derken, kavimlerin, milletlerin, kültürlerin, karşılaşma, karışma ve kaynaşma noktası olara tarif etmiştir. İşte bunu nen güzel noktası mersinimizdir. Bu güzelliği birliği ve beraberliği tüm kasıtlara, kendisinden olmayanları hain ve terörist ilan edenlere rağmen Türkiye’de tarihi geriye doğru akıtırcasına, bir kişinin nefsinde tüm kuvvetleri toplamak gayreti ve dayatmasına karşı dün nasıl mücadele veriyorsak inşallah partileri, aidiyetleri amblemleri aşan bir şekilde bize burada sizlerin huzurunda düşen vazife bu ruha kılavuz olabilmektir.
İnşallah burada yeniden uçlara kaymış siyaseti en geniş ortak paydada, Mersin ortak paydasında bir ve beraber olacak olan Mersinli hemşerilerimizdir.
Bugün dünya değişiyor. Dünyada değişimin hızı artıyor. Tarihi tarif ederken milletlerin rekabeti olarak tarif ederiz. Ama bugün küreselleşme ikliminde bölgemizde bir yanda her dakika çatışmaların tetiklenebildiği bir coğrafyada olumlu olarak ayrışabilmemizin yolu bu rekabete şehirlerimizi de ortak edebilmektedir.
4 dönem Tarsus’ta bu dönem büyükşehirde bütün şehir Büyükşehir hüviyeti ile bizimde başkentimizden buralara gelerek gördüğümüz gibi büyük hizmet kervanında tarihin önemli bir dönem yükünü taşımış belediye başkanımız Burhanettin Kocamaz’a ben de müteşekkirim.
Bugün bir demokrasi yolsuzluğu yaparak, sandıkta yenemeyeceklerini, ‘mağduruz’ edebiyatı yapanlarla birleşerek, adalet koridorlarında adaletin kaybolmasına rağmen bu ayarı verecek olan siz değerli hemşerilerimizsiniz.
O nedenle bu tekerlek tümsekte kalmamalı. Dağına, taşına, gönüllere, kalplere, zihinlere bu davanın bir parti mücadelesi, rekabeti olmadığını inşallah bu süreç içerisinde hep beraber anlatacağız. Bizlerde önümüzdeki bir aylık zaman dilimi içerisinde ne zaman ihtiyaç duyarsanız sizin sesiniz soluğunuz olmak adına Mersin’de bulunmayı özellikle bir görev olarak addedeceğim.
Zorlukları yırtarak gelmiş noktada inanıyorum ki Mersin, demokrasinin onurunu kurtarmak adına kıyama kalkarcasına hakkı haykıracaktır” dedi.
“AYFER YILMAZ; MERSİN’İ TERCİH ETTİ”
Son olarak söz alan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ise, Ayfer Yılmaz’ın kendisi için bir kız kardeş olduğunu söyleyerek, “Politikaya birlikte başladık. Çok önemli görevler yaptı. Ben daha alaylıydım. O Hazine Müsteşarlığı’ndan gelen Mersin’in kızıydı. 1995’de İstanbul’dan, Ankara’dan aday olabilirdi ama Mersin’i tercih etti.
1994 Mayıs ayında Doğru Yol Partisi’nin Kadın Kolları Genel Başkanı olarak gelmiştim ve Arslanköy’ün kadınlarını anlatmıştım. Arslanköy önemli bir milattır ama Arslanköy’de o sandıkların üstüne oturan işte bu nergis kokul kadınlardı.
O zaman ayrıca Müfide İlhan hanımefendiyi dinlemiştim. Gel zaman git zaman milletvekili seçildim, genel başkan yardımcısı oldum, Ayfer hanım bakan oldu. Zaman zaman Mersin’e geldik gittik. Birlikte de geldik ayrı ayrı da. Ama Mersin hep bizi karanlık, içimizin yandığı, haksızlığın diz boyu olduğu zamanlarda imanımızın tazelendiği, canımızın, içimizin ferahladığı bir demokrasi şehri oldu. Ve ilginçtir hep bu ferahlamayı ağırlıklı olarak Mersinli kadınlarla gerçekleştirdik.
“BÖYLE NAMERTLİK GÖRMEDİM”
25 yıllık siyasi hayatımda gerek Doğru Yol Partisi gerekse MHP bünyesinde pek çok acılı zamanlara şahsımla ilgili konuşmuyorum, haksızlığa uğranan dönemlere şahitlik ettim. Özellikle 28 Şubat döneminde o dönemde Doğru Yol Partisi’nin tabelaları dahi inecek denilen bir dönemde demokrasi aşığı Mersin’den seçilen milletvekillerin kaya gibi yerinde durduğunu gördüm. O Günün postalarından korkanların karşılarında durdum. O kadar çok şey yaşadım ki ama ilk defa hacı başkan sana ve bana yapılan bu ihanet ve komploya üzüldüğüm kadar hiç üzülmedim.
O kadar çok şey yaşanmıştı ki, ben insanların bu derece namert olabileceğini maalesef düşünmedim. Bu kadar namertlik yapılabileceğini hiç düşünmedim. Bu komployu yırtıp atmak hepimizin görevidir. Bu komplo sadece Burhanettin Kocamaz ve İYİ Parti’ye kurulmuş değerlendirilemez, demokrasiye, millet iradesine, Mersinlinin tercihine karşı kurulan, taammüden, korkakça yapılan bir komplo ve ihanettir.
Ben İYİ Parti Genel Başkanı olarak Ayfer Yılmaz’a milletvekilliği teklif ettim ama kabul etmedi. Genel merkezde milletvekilliğini bir kenara koyarak benimle çalıştı. Ama bugün Burhanettin başkanın kendisine bu görevi teklif etmesinden sonra ben onu aradığımda söylediği şey şu oldu; ‘Bu bir vatan görevidir, Mersin’in kızı olmanın getirdiği sorumluluktur ve ben bu göreve varım, bunu bir fedakarlık olarak da görmüyorum’ dedi.
Ayfer Yılmaz bugün burada bir fedakarlığın gereği olarak bulunmuyor. Mersin’in kara çadırının kızı olarak burada Burhanettin ağabeyinin teklifini kabul ederek, yan yana el ele, omuz omuza çalışmak kaydıyla Mersin’e düşürülmeye çalışan demokrasi bayrağını yerden kaldırım burca dikmek için burada.
“AYFER YILMAZ’I SEÇMENİZİ, SEÇTİRMENİZİ, BU ŞIMARIKLIĞA BİR SON VERMENİZİ İSTİYORUM”
Özellikle kadınlar sizlere sesleniyorum; Müfide hanımın kız kardeşleri, Arslanköy’de o sandıkların üzerine oturan analarımızın büyüklerimizin evlatları, kız kardeşleri, sizin iradenize karşı yapılan bu komployu bizzat çok az bir zaman kaldı, bu çok az bir zamanda kapı kapı gezerek, tek tek zil çalarak, her gönle girerek ve insanımıza bu yapılanı anlatarak Ayfer hanımla birlikte Burhanettin Başkanın başlattığı hizmet yarışını devam ettirmek için kazanacaksınız.
Kurulan bu komplolara, her türlü zorluğa karşı dimdik ayakta durabilmiş bir insan olarak sizlerle aynı hislere sahip, kiminizin büyüğü, kiminizin kardeşi bir kadın olarak sizden Ayfer Yılmaz’ı seçmenizi, seçtirmenizi, bu şımarıklığa bir son vermenizi istiyorum.
Telefonlar çaldı Mersin’de, ‘Hangi ittifaka oy vereceksiniz?’ diye. Mersin’de ittifakımız yok bizim. Bizim bizi çektikleri çukura düşmemeye yeminimiz var. 17-18 milyonluk bir seçmen kitlesini terörist olarak suçlamasına edep yahu’ demenin dışında bir şey demiyoruz. Mersin bunun tam yeridir. Sayın Erdoğan tek bayrak diyorsun hangi bayrak? Ben diyorum ki Türk bayrağı. Diyorsun ki, tek millet ama hangi millet. Bende diyorum ki Türk milleti. Tek vatan diyorsun ama hangi vatan. Türk vatanı.
Şimdi buradan soruyorum: 17-18 milyon insanı 24 Haziran’da Demokrat Parti ve Saadet Partisi ile ittifak kurduk. Sen bugün onların tamamını terörist ilan etme hakkını kendinde buluyorsan söyle bakalım, bu tek bayrak, tek millet, tek vatan neresidir?” diye konuştu.