Cep telefonlarının sağlığa etkisi ile ilgili her yıl onlarca iddia ortaya atılıyor. Henüz kanıtlanmış bir sonuç olmasa da uzmanlar dikkatli davranmakta fayda olduğunu söylüyor. VM Medical Park Mersin Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Op. Dr. Açıkalın, beyin tümörlerine ilişkin yaptığı açıklamada, cep telefonları ve beyin tümörü ilişkisini de değerlendirdi. Op. Dr. Açıkalın, “Beyin tümörlerini; beynin kendi hücrelerinin kontrolsüz artışı veya başka organlardan sıçraması (metastaz) olarak genel anlamda ikiye ayırabiliriz. Beyin zarı, hipofiz bezi, beyin glial dokusu ve destek dokusu kaynaklı türleri kendi hücreleri kaynaklı olanlardır. Ayrıca çocukluk çağı kaynaklı bazı anormal doku tespit edilebilir. Her organdaki gibi iyi (bening) ve kötü (malign) huylu olanları mevcuttur. Başka organlardan beyine sıçrayanlar ise metastaz olarak adlandırılır ve bunlar kötü huylu tümörlerdir” dedi.
“İŞLEV BOZUKLUKLARIYLA ORTAYA ÇIKIYOR”
Beyin tümörlerinin belirtilerine ilişkin bilgiler veren Açıkalın, genel olarak tüm türlerin beyin dokusunun baskı altında kalması ve işlev bozuklukları ile ortaya çıktığını ifade ederek, “Epilepsi (sara), kol veya bacaklarda güçsüzlük, unutkanlık, baş ağrısı, konuşma bozuklukları, hormon bozuklukları (buna bağlı değişiklikler), kusma, görme bozuklukları en yaygın belirtilerdir. Tümörün bası etkisi başladığında, kafa içinde basınç artışına göre baş ağrısı görme bozukluğu meydana gelir. Motor saha denen alanlarda kol bacak güçsüzlükleri, duyusal, işitsel, epileptik ataklar, genel epileptik ataklar görülebilir. Hipofiiz bezi kaynaklı tümörlerde, tüm hormonal yan etkiler görülebilir. Kıllanma, göğüsten süt gelmesi, adet düzensizliği, anormal boy uzaması, el-ayaklarda ve burunda büyüme başlıca sayılabilecek yan etkilerdir” diye konuştu.
“TELEFONUNUZUN SAR, YANİ RADYASYON YAYILIM DEĞERİNİ MUHAKKAK ÖĞRENİN”
Cep telefonlarının beyin tümörüne yol açıp açmadığı yönündeki tartışmaları da değerlendiren Açıkalın, şunları söyledi:
“Cep telefonu tek başına tümöre sebep olmaz. Genetik yatkınlığın yanında dış etkenlerin birçoğunun birikimi olarak düşünebiliriz. Yani DNA problemi dışında kimyasal etkenler, radyasyon, viral etkiler ve travmalar gibi. Cep telefonlarıyla ilgili yapılan araştırmaların çelişkili sonuçları mevcut olsa da beyin tümörleri üzerinde bir nebze etkisinin olduğunu düşünüyoruz. Cep telefonları radyasyon yayar, ancak bu iyonize radyasyon dediğimiz asıl tehlikeli tipte değildir. Burada dikkat edilecek husus; cep telefonlarının az kullanımı, kullanılmadığı zaman mümkün olan en uzak mesafede durması ve kullanılan telefonda SAR (bir nevi radyasyon yayılım değeri) değerinin yüksekliğidir. Bilinmedik, SAR değeri belli olmayan telefonlar daha fazla risk teşkil eder. Yabancı araştırma şirketleri her yıl, en yüksek ve en düşük SAR değerlerine sahip telefonları açıklıyor. Cep telefonu almadan önce bu sonuçlardan fikir sahibi olabilirsiniz. Cep telefonunu mümkün olduğunca uzağınızda tutun. Telefonunuzun SAR, yani radyasyon yayılım değerini muhakkak öğrenin.”
Açıkalın, beyin tümörü tedavisiyle ilgili olarak da “Temel tedavi yöntemleri; cerrahi, radyoterapi ve kemoterapidir. Günümüzde Gamma Knife ve Cyberknife gibi spesifik radyoterapi tedavileri de kullanılmakta ve sadece tümöre odaklanmış radyoterapi uygulanabilmektedir” ifadelerini kullandı. (İha)