CHP’nin hukuksal altyapının incelenmesi gerektiğini belirterek ayak direttiği teklif yapılan görüşmeler sonucu Cuma’ya kadar geri çekildi! Ancak Cuma günü yapılacak belediye meclisinde Başkan Seçer’in 349 milyon 500 bin TL’lik borçlanma talebi de gündeme gelecek.
HEDİYE EROĞLU
Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 2019 Yılı Temmuz Ayı Olağan Toplantı Döneminin I. Birleşim Toplantısı Kongre ve Sergi Sarayı’nda yapıldı. Toplantıya mecliste çoğunluğa sahip MHP-AKP’den oluşan Cumhur İttifakı meclis üyelerinin ortak Burhanettin Kocamaz döneminin araştırılmasına yönelik 7 kişilik komisyon kurulmasına ilişkin verilen önerge gündeme oturdu.
“RUTİN MÜFETTİŞ İNCELEMELERİ YETERLİ DEĞİL”
Gündem dışı önergelerin görüşüldüğü esnada Başkan Seçer’in cumhur İttifakı’nın önergesini dile getirmemesi üzerine araya giren MHP’li Meclis üyesi Mehmet Topkara önergeyi anımsatarak, gündem alınmasını istediklerini belirtti.
Ardından söz alan MHP’li Meclis üyesi Mahmut Tat ise 31 Mart seçiminden sonra Mersin halkı kararını vererek bugünkü yerel yönetim başkanlığını CHP’ye verdiğini ve kendilerinin de halkın temsilcisi olarak meclise gönderildiğini söyledi.
“Vatandaşımız bizleri buralara gönderirken Mersin’i yönetin, haklarımızı savunun, elinizdeki imkan ve güçlerle bize en iyi şekilde hizmet edin dedi” diyen Tat, “Meclisin açıldığı günkü oturumda ifade ettiğimiz gibi geçirdiğimiz 5 yılda yapılan işlerin, borçların araştırılıp, incelenmesini talep etmiştik. Yapılan rutin müfettiş incelemelerinin yeterli olmadığını düşünerek mecliste böyle bir komisyon kurularak, komisyonda da mecliste grubu bulunan tüm partilerden arkadaşların da işin içine girerek araştırılması, incelemesi talebimiz olmuştur. 3 aylık meclis dönemini ve mersin yerel yönetimini göz önüne aldığımızda önümüzdeki 5 yılda Mersin halkına daha iyi hizmet edebilmek için Mersin halkının yararına olacak kararlara birlikte imza atacağız.
Mersin’de bundan sonraki süreçte daha verimli olabilmemiz, halkımızla, çalışanlarımızla daha birlik içinde olabilmemiz için geçmiş yılın incelenmesi ile ilgili bu komisyonun kurulmasını talep etmekteyiz.
“BİZE GÜVENİN”
Abdullah Özyiğit de, “Bu döneme başladığımızdan günden beri önceki dönem MHP yönetimindeki burada benim için kişinin önemi yoktur, geçmiş 5 yıl ile alakalı arkadaşların sürekli bir serzenişi var. Sanki bir şeyler var da CHP olarak biz bunu gizliyormuşuz gibi bir imanız var. Bunu anlamakta güçlük çekiyorum. Bildiğiniz bir şey var ise bunu açık açık söyleyin biz de oraya bakalım. İdare şuanda çalışıyor. Yenişehir Belediyesi’nden de tek tek dosyaların incelenmesi için teknik personel talep edildi, biz de gönderdik. Hiç endişeniz olmasın. Burada tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyenlere ne biz, ne başkanımız hiçbir biçimde göz yummayız, müsaade etmeyiz.
Komisyonu kuralım ama burada devletin yetkilileri var mevcut iktidar sizin zaten daha çok etki edeceğiniz yapı. İsterseniz Ankara’da ne kadar müfettiş var ise hepsini Büyükşehir’e, Yenişehir’e indirip her dosyayı en ince ayrıntısına kadar inceletebilirsiniz. Devletin yetkililerine, bizim yönetimimizin yaptığı çalışmaya güvenelim.
Bu yetkiyi idareye bırakalım.
“TESPİT EDİLECEK USULSÜZLÜK VE HUKUKSUZLUKLAR MECLİS KOMİSYONLARININ AKLAYABİLECEĞİ ŞEYLER DEĞİLDİR”
CHP’li meclis üyesi Ali Dinsever de, araştırma komisyonu kurulması teklifinin ilk etapta masumane bir teklif gibi görüneceğini ama farklı yerlere gidebileceğini söyleyerek, hukuki altyapısına dikkat çekti. Dinsever, “Masumene bir teklif gibi görünüyor ama hukuk gereğince meclis komisyonları geleceğe yönelik öneri ve teklifte bulunurlar. Meclis Komisyonlarının geçmişi inceleme imkanı hukuken yoktur. Olmamasının da bir mantığı var. Çünkü geçmişte yapılan işlemlerde tespit edilecek usulsüzlük ve hukuksuzluklar meclis komisyonlarının aklayabileceği şeyler değildir. Burada teklif masumane görünüyor belki de farkında olunmadı. Ancak kurulacak siyasi komisyon neticesinde yapılan usulsüzlüklerin aklanmasını da doğurabilir. Bu yüzden hukuken böyle bir komisyon kurulması hukuken uygun değil. Kelimetül hak muradın batıl. Bizim aklımıza öyle şeyler geliyor.
Mersin kamuoyu, çalışanlarımız emin olsunlar ki bu belediyede geçmişte yolsuzluk ve usulsüzlüklerin hiç birisi örtülmeyecektir, hepsi tek tek inceleniyor. Cezai yönden bir sorumluluk var ise bunu da merkezi idare her zaman gereğini yapabilir ve yapıyor. Hukuka uygun olmayan bu öneri reddedilmeli” dedi.
2.3 MİLYAR TL NEREYE GİTTİ?
AKP’li Akdeniz Belediye Başkanı M. Mustafa Gültak ise Kocamaz döneminin araştırılmasını kamuoyunda büyük bir beklenti haline geldiğinin altını çizerek, “Meclisimizin gündemine oturan maddelerden bir tanesi bu ama tüm kamuoyu da merak ediyor. 1. 2 milyar TL borçla alınan bir belediye eğer 3,5 milyar TL borçla devrediliyorsa, borç yiğidin kamçısıdır sorun değil ama bir yapılan işlere bakmamız gerekiyor. Kamuoyu bunu özellikle merak ediyor. 2 milyar TL Mersin Büyükşehir sınırları içinde nereye harcandı. 3 tane battı çıktı yapıldı ama bunda bile karayollarından destek alındı. İlaç, asfalt ihalesi yapıldı filanca firmaya verildi, 7 bin işçi alındı deniliyor ama bende, millet de sıkıldı bu işten.
Size de bürokratlarımızda inanıyor ve güveniyoruz ama biz şunu istiyoruz; bu para nereye harcandı? Bunun ivedi bir şekilde bizlere, Mersin kamuoyuna açıklanmasını istiyoruz. Çünkü idare sizsiniz. Şuanda teftişte bulunan arkadaşlarınızı karalamak veyahut da onların bu işi kapatacak gibi konuşulması abesle iştigal olur. Zaten bunu hissedersek savcılar, hakimler, İçişleri Bakanlığı var. Ama artık sizden ve bürokratlarınızdan ricamız bu işi hızlandıralım ve önümüze bakalım.
Kamuoyu ve Cumhur İttifakı idareden bir cevap istiyor. 2.3 milyar TL nereye gitti? Ne için gitti? Bir eksiklik aksaklık var mı?
Biz de eminim ki siz de belki söyleyemiyorsunuz ama vicdanen bu konudan çok rahatsız olduğunuzu biliyorum. Kamuoyunda bu tür araştırmaların uzatıldığı zaman sanki bu iş yavaş yavaş sulandırılıyor anlamına geliyor. Bizlere bir cevap verilir ise herkes rahatlar ve işine gücüne bakar. Devamlı bu işi temcit pilavı gibi gündeme getirmenin bir anlamı yok, asıl vazife size düşüyor.
“BİR HATAMIZ VAR İSE BUNUN ORTAYA ÇIKMASINI İSTİYORUZ”
MHP’li Meclis üyesi Hidayet Kılıç da, verdikleri önergenin hukuki olduğunu çünkü bir örneğini de Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın yaptığını anımsatarak, “Belediyeyi geçmişte MHP’nin yönettiği söylendi. Doğrudur. Bir hatamız var ise bunun ortaya çıkmasını istiyoruz. Çünkü kamuoyunda ciddi bir baskı var. Önergeyi kabul edersek ve sizlerle beraber bu işi devam ettiririz. Sizin de çok baskı altında olduğunuzu biliyoruz” dedi.
“MECLİS YIPRANIYOR”
HDP’li Meclis üyesi Ali Tanrıverdi de, “Meclisin kuruluşundan beri bu konu gündeme geliyor ama dışarıda çok farklı şekillerde tartışılıyor. Elbette ki halkın bir kuruşunun dahi birilerine peşkeş çekilmesi konusunda hepimizin hassas ve duyarlı olmamız gerekiyor. Geçmişe yönelik her hangi bir suiistimal yolsuzluk var ise ki var olup olmadığını bile bilmemiz için bir inceleme yapılması gerekiyor. Bize gre bu incelemeyi yapması gerekenler de yetkililer. Bu yetkililer de belediye bünyesi içerisinde uzman kişiler olmalı. Bir sonuç çıkarılarak kamuoyu ve meclise sunulmalı. Bu konuda bir çalışmanın yapıldığını biliyoruz ama bizim de önerimiz bu sürecin hızlandırılması ve bu gibi tartışmaların gerek mecliste, gerek kamuoyunda sonlandırılması. Çünkü bu durum beraberinde meclisin yıpranmasını da getiriyor. Yaşananların yürüyen mekanizmayı tıkayabileceği endişesi yaratıyor.
Önerge geri çekilmeli ve bu sürecin yönetim tarafından hızlandırılması ilkesinin ortaya konulması gerektiğine inanıyorum” diye konuştu.
“KOMİSYONDA 3 CHP’Lİ, 3 MHP’Lİ, 1 AKP’Lİ OLMALI”
Tekrar söz alan Mahmut Tat ise “Hadise başka tarafa çekilmesin. Burada kurulacak komisyonu sadece Cumhur İttifakı meclis üyelerinden oluşturmayacak. 3 CHP’den, 3 MHP’den, 1 tane de AKP meclis üyesini teşkil edecek ve idare ile beraber uzman kişilerin desteğiyle çalışacak bir komisyon kurulmalıdır” dedi.
“GEÇMİŞ DÖNEME AİT SORU İŞARETİ OLAN KONULARI, DOSYALARI GÜN IŞIĞINA ÇIKARALIM”
Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ise konuyla ilgili önerge ile ilgili açıklamalarda bulundu.
“Bir konuda ortağız. Geçmiş döneme ait soru işareti olan konuları, dosyaları gün ışığına çıkaralım. Burada hemfikiriz, biz de aynı şeyi istiyoruz. Burada ayrışmıyoruz” diyen Seçer, yöntem konusunda fikir ayrılığı yaşandığını belirtti.
Seçer, “Biz diyoruz ki; kanunların bize tanıdığı imkanlar çerçevesinde organları kullanarak bu denetim ve soruşturmaları başlattık. İç denetimi, teftiş kurulunu harekete geçirdik, Sayıştay rutin görevini yapıyor. Biz sıkıntılı gördüğümüz konularda dosyalarda, spesifik olaylarda bizzat yasaların bana verdiği yetkiye dayanarak teftiş kurulunu harekete geçirdim, soruşturma başlattım. Bunlardan elde edeceğimiz veriler, sonuçlar, bunlar idari denetimler, soruşturmalardır ve bir suç unsuru ortaya çıkarsa biz bunları adli soruşturmaya konu edebiliriz.
Onun dışında eğer oluşturduğunuz komisyonun yasal bir dayanağı yok ise aldığınız kararların hiçbir kıymeti yoktur, bunu adli soruşturmaya konu edemezsiniz.
Ben bu komisyon yasalara uygun ise ‘kuralım’ derim ama her hangi bir referansı yok. Buradan alacağımız sonucun bir bağlayıcılığı yok, bu sebeple beyhude bir emek, beyhude bir zaman kaybından başka bir şey değil. Hassasiyetinize teşekkür ediyorum. Sizin bu yaklaşımınız gayet dolağıdır. Geçmiş döneme ilişkin belediye başkanı, bakan, başbakran veya bürokrat görev yaptığı süre içeresinde kafalarda soru işareti bırakacak işlere imza atmış ise ondan sonra gelen irade yasaların kendisine verdiği imkanlarla gerekli soruşturmayı yapabilir. Burada ayrılmıyoruz.
“CUMA’YA KADAR KONUŞALIM”
Bizim yapacağımız şu; bu önergeyi oylarınıza sunsam matematiksel çoğunluk ile bunun kabul edilmesi yönünde bir sonuç doğuracağını biliyoruz. Çünkü matematik çoğunluk Cumhur İttifakı’nda, benim önerim önergeyi geri çekin. Böyle bir önergenin geleceğini bize toplantıdan önce söyleseydiniz, hukukçu arkadaşlarımıza inceletirdik. Hukuki bir referansı var ise oylarınıza sunardım ama şu aşamada bunun oylanması yanlış olur. Bugün geri çekin Cuma’ya kadar konuşalım. Bu süre içerisinde birbirimizi ikna edemiyorsak tekrar gündeme getiririz. Ama yaptığımız iş hukuka uygun değil, hukuka uygun işler hiç merak etmeyin eksiksiz yapılıyor.
“ANKARA BELEDİYESİ’Nİ REHBER ALDIK”
MHP’li meclis üyesi Mehmet Topkara ise verdikleri önergenin Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin verdiği önergenin bir benzeri olduğunu söyleyerek, “Oradaki kararı rehber aldık. 5393’ün 23’üncü maddesine atıfta bulunarak meclis bir çok şeye yetkilidir. Bu tip önergeler verilebilir.Yasal olmayan bir şeyi biz de talep etmeyiz.
Ancak biz ısrarla 3 aydır bu konuyu gündeme getiriyoruz siz de ısrarla ‘kendi birimlerimizle bu işi halletmeye çalışıyoruz’ diyorsunuz. İsterdik ki bu 3 aylık süreçte grup başkanlarımızla bir araya gelinsin. Ama somut olarak elle tutulur, gözle görülür bir gelişme yaşatmadınız. Bu konuyla ilgili de önergemizin doğru olduğunu ve işleme konulmasında ısrar ettiğimiz belirtmek isteriz.
“HUKUKSAL SAKINCA YOKSA KOMİSYON KURULMASI TALEBİ OYLANSIN”
Abdullah Özyiğit de tekrar söz alarak, “İlgili maddeye göre idare isterse böyle bir heyeti kurar. Ayrıca Ankara’da da yanlış yapılma ihtimali var ki bu memleket eğer bugün bu durumdaysa Ankara’da çok yanlış yapılıyor. Onun için memleket bu halde. Ankara’da inşallah güzel şeyler yapılır bundan sonra. Gündemi tıkamaktansa konuyu hukuksal olarak inceleyelim ve Cuma günkü gündemde yeniden ele alalım. Grup başkanları olarak görüşme yapalım. Hukuksal bir sakınca yok ise başkan Cuma günü oylamaya sunsun ama hukuksal bir sakınca var ise oylamaya sunması sıkıntı olur” dedi.
Bunun üzerine MHP grubu adına söz alan Mehmet Topkara, önergeyi Cuma gününe kadar geri çektiklerini açıkladı.
“23 HAZİRAN’IN YARATTIĞI GERGİNLİK VARDI”
Son olarak söz alan Başkan Vahap Seçer ise daha önce borçlanma mevzuunda Cumhur İttifakı ile temasının bugünkü gibi olmadığını söyleyerek, “Bunu dürüstçe söylememe lazım. O günün siyasi atmosferi belki de bizim bir araya gelmemizi zorlaştırıyordu. Birebirde arkadaşlarımızla temasımız son derece iyiydi. Buradan çıktığımız zaman başkanlarımız veya meclis üyelerimizle, bölgeleriyle ilgili konuları medenice konuşuyor ve elimizden geldiğince de yardımcı oluyorduk. Ama konu borçlanma meselesine gelindiğinde tavırları kişisel diyaloglarımızın çok dışındaydı. Ama hiçbir gün onları incitecek bir söz söylememişimdir. 23 Haziran’ın bu gerginliği yarattığını sizlere aktardım. Şimdi dönem değişti, süreç farklı. Geriye dönüp tartışma açıp zaman yitirmek istemiyorum, önümüze bakalım. Bu süreçte AK Parti, MHP sözcüleri ile güreşmeler yapılıyor, yapılmalıdır. Bunda bir behis yok. Birbirimizi siyasi olarak sıkıntıya sokmaktan vazgeçeceğiz. Derdiğimiz Mersin’e hizmet ise konuşacaklarımız teferruat kalır” diye konuştu.