GİZEM EKİCİ
Rekabet Kurumunun Türkiye Eczacılar Birliğinin (TEB) eczanelerin alım koşullarını piyasa dışında belirlemesi gerekçesiyle açtığı soruşturmaya yanıt geldi. TEB Başkanı Erdoğan Çolak, ilaç fiyatlarının alım koşullarını kendilerinin değil Sağlık Bakanlığının belirlediğini söyledi. Çolak, “Sağlık ürünlerinin eczane dışında satıldığı, hatta internete düştüğü bir ortamda halk sağlığını korumaya çalışıyor, yerli üretimi destekliyoruz” dedi.
Rekabet Kurumu’nun soruşturması ile ilgili bir açıklama yapan TEB 25. Bölge Mersin Eczacı Odası Başkanı Özgün Sağır da, karara tepki gösterdi.
“SAĞLIK ÜRÜNLERİNİN ECZANE DIŞINA ÇIKARILMASINA KARŞI ÇIKTIK”
TEB’in eczanelerin alım koşullarını piyasa dışında belirleyerek 4054 Sayılı Kanun’un 4. Maddesi’ni ihlal ettiği iddiasının gerçeği yansıtmadığını, yapılan duyurunun bilgi kirliliğine yol açtığını söyleyen Sağır, bu noktada dayanağı olmayan çeşitli iddiaların sosyal medyada ve basında yer aldığını ifade etti.
Çok uluslu bir ilaç firmasının ilaç ve sağlık ürünlerini eczane dışına çıkarmasına ve internetten satmasına karşı çıkarak, halk sağlığını koruduklarını ifade eden Özgün Sağır, “İnternet sitelerinden ilaç ve sağlık ürünü almanın öldürücü sonuçlar doğurabileceği konusunda toplumu uyardık.”
“YERLİ İLAÇ ÜRETİMİNE DESTEK İÇİN ÜRETMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
TEB Türkiye’nin yerli ilaç ve sağlık ürünü üretimi konusunda üzerlerine düşeni yaptıklarını ifade eden Sağır, “Türk Eczacıları Birliği Vakfı’nın bir kuruluşu olan TEBEM firmamız TEBEMTOL isimli bir krem üretti. Kâr hırsıyla toplum sağlığını hiçe sayanlara söyleyecek sözümüz olduğu için ürettik. Kanunumuzda yazdığı üzere yerli ilaç üretimine destek olmak için ürettik, üretiyoruz, üretmeye de devam edeceğiz” dedi.
“HALK SAĞLIĞI İLE OYNAYANLAR BİZİ REKABET KURUMU’NA ŞİKÂYET ETTİ”
Her daim halk sağlığını önceleyen bir sağlık meslek örgütü olduklarını vurgulayan Özgün Sağır yapılan şikâyet ile ilgili şunları kaydetti: “Birileri bizi Rekabet Kurumu’na şikâyet etti. Bunun altını özellikle çizmek istiyorum: Dün sağlık ürünlerini eczane dışına çıkararak yahut internetten satış yaparak halk sağlığı ile oynayanlar, bugün bizi Rekabet Kurumu’na şikâyet etti. Ve ne tuhaftır ki, Rekabet Kurumu da bizi bir teşebbüs birliği olarak görüp hakkımızda soruşturma açmaya karar verdi.”
“SAĞLIK ALANI REKABETE AÇIK DEĞİLDİR”
Rekabet Kurumu’nun “Türk Eczacıları Birliği, eczanelerin alım koşullarını piyasa dışında belirlemiş” yönündeki iddiasını hatırlatan Sağır, konuya ilişkin, “Eczanelerin alım koşullarını sadece ve sadece Sağlık Bakanlığı belirler. Öte yandan sağlık alanı doğası gereği rekabete sonuna kadar açık bir alan değildir. Sağlık alanını rekabete tabi tutmak, insan sağlığıyla açıkça oynamak demektir. Bu konuda Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın vermiş olduğu kararlar ortadadır. Kamu sağlığını her şeyin üstünde tutan, üstelik kamu yararına kurulmuş akademik bir meslek örgütü olarak Türk Eczacıları Birliği buna müsaade edemez” dedi.
Başkan Özgün Sağır, ayrıca: “Bu noktada Sağlık Bakanlığı’nı; toplum sağlığını hiçe sayan uygulamalar karşısında bizimle birlikte yol yürümeye, dayanışmada bulunmaya davet ediyoruz. Çünkü halk sağlığını öncelemek bunu gerektirir” ifadelerini kullandı.
“TEŞEBBÜS YA DA TEŞEBBÜS BİRLİĞİ DEĞİLİZ”
“Biz Rekabet Kurumu’nun iddia ettiği gibi teşebbüs ya da teşebbüs birliği değiliz” ifadelerini kullanan Sağır, “Meslek kuruluşu kavramıyla nitelendirilen kuruluşlar, uygulanması yükseköğrenim gerektiren, faaliyetin iktisadî anlamından bağımsız olarak, meslek pratiğinin kendisiyle ve deontolojisiyle ön plana çıkan mesleklere ilişkindir. Biz; Türkiye’de 37 binden fazla üyesi bulunan, eczacıların mesleki gelişimini destekleyen, kamunun yararını ve toplumun sağlığını korumayı her şeyin üstünde tutan bir demokratik bir yapılanmayız” dedi.
“DAHA FAZLASINI 37 BİNDEN FAZLA MESLEKTAŞIMIZ SÖYLEYECEKTİR”
Sağır sözlerini şöyle tamamladı: “Biz kâr hırsı uğruna halkın sağlığını hiçe sayanların, sağlığı sadece kâra tahvil eden çok uluslu şirketlerin oyuncağı değiliz. Sağlık meslek örgütleri çıkar çevrelerinin, çok uluslu şirketlerin oyuncağı değildir Biz sağlığı düşünürüz; toplum sağlığını korumak ve ileriye taşımak için adımlar atarız. Biz bugün bu kadarını söylüyoruz. Fakat şundan eminim ki, bizim söylediğimizden çok daha fazlasını 37 binden fazla meslektaşım söyleyecektir.”