GAZETECİLERE‘MÜLTECİ’ UYARISI!


 

Ankara’da 150’yi aşkın katılımcıyla gerçekleşen medya ve mülteciler buluşmasında, çözüm önerileri sunulmasından öte, gazetecilere; ‘misafirlere karşı önyargı oluşturacak haberler yapmayın’ çağrısının öne çıkması tepki çekti

Hediye Eroğlu

Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği (SGDD) tarafından Mülteci Destek Derneği (MUDEM) işbirliğiyle Avrupa Birliği (AB) desteğiyle hayata geçirilen “Medya ve Mülteciler Basın Buluşmaları”nın 4’üncüsü Ankara’da yapıldı.

Toplantıya Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Akarca, Kamu Denetçiliği Kurumu Başdenetçisi Şeref Malkoç, İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdür Yardımcısı Dr. Gökçe Ok, AB Türkiye Delegasyonu Program Yöneticisi Steven De Vriendt, Birleşmiş Milletler Mülteci Örgütü Dış İlişkiler Sorumlusu ve Sözcüsü Selin Ünal, UNICEF Türkiye İletişim Bölüm Başkanı Sema Hosta, Millî Eğitim Bakanlığı Göç ve Acil Durum Eğitim Daire Başkanlığı’ndan katılan Hilal Büke, Gençlik ve Spor Bakanlığı Uluslararası Organizasyonlar ve Dış İlişkiler Genel Müdür Yardımcısı Çağatay Doğan ile çok sayıda gazeteci ve davetli katıldı.

500’DEN FAZLA GAZETECİNİN KATILIMI PLANLANIYOR

Medya ve Mülteciler Basın Buluşmaları; Türkiye ile Avrupa Birliği arasında imzalanan anlaşmalar çerçevesinde, Türkiye hükümetince uygun görülen ve Avrupa Birliği tarafından finanse edilen "Türkiye'deki Irak ve Suriye Krizinden Etkilenen Sığınmacılar için Geliştirilmiş Destek" projesi kapsamında gerçekleştiriliyor.

Ekim ve Kasım ayları boyunca İzmir, Van ve yine Ankara’da gerçekleştirilecek toplantılara, yerel ve ulusal medyadan 500’den fazla gazetecinin katılımı planlanıyor.

Geçen yıl 600 yerel medya mensubunun katıldığı “Medya ve Mülteciler Basın Buluşmaları” göç ve mülteci konularındaki yasal çerçeve hakkında yerel ve ulusal basının bilgilendirilmesini amaçlıyor.

GAZETECİLERE ‘ÖNYARGI YARATMAYIN” ÇAĞRISI

Toplantıda, düzensiz göçmenler için çalışmalar yürüten kamu kurum ve kuruluş yetkilileri ile organizatör ve katılımcı sivil toplum kuruluşlarının yetkilileri, gazetecilere; haberlerde doğru terminoloji kullanımı, yanlış bilgilendirme ve olumsuz algıların, önyargıların önüne geçilmesi çağrısı yaptı.

Ancak gazetecilerin yaşadığı sorunların yeteri kadar yer bulamadığı ve çözümü için fikir alışverişi yapılması adına oturumlarda istenilen görüşmeler yapılamadı.

Öte yandan yetkililerin ve ilgililerin sorunlara çözüm üretmekten öte, hükümetin çalışmalarını övmekten öteye gitmeyip bugün ülkemizde yaklaşık 192 farklı ülkeden 5 milyon 55 bin insan yaşarken ‘misafir’ ve ‘vicdanlı olmalıyız’ söylemlerini tekrarlamaları tepki çekti. 

Devasa organizasyon bütçesi ile 5 milyonu aşkın göçmenin yaşadığı insanlık dramına çözüm üretmek ve gazetecilerin bu çözümlerin hayata geçmesini sağlayacak zeminde çalışmasını sağlayacak görüşmelerin yapılmadığı toplantının 3 ün boyunca 5 yıldızlı bir otelde gerçekleşmesi de tepki çeken konular arasında yer aldı.

25 YILLIK DENEYİM GEÇERLİ NOT ALAMADI!

Toplantıda konuşan SGDD Genel koordinatörü İbrahim Vurgun Kavlak, göç ve mülteci konusunda 25 yıla yakın bir deneyime sahip olduklarını vurgulayarak, 45 ilde 73 saha ofisi ile uluslararası koruma altındaki Suriyeliler ile diğer mülteci gruplarına yönelik koruma, bilgilendirme, sosyal uyum ve yaşam becerilerini geliştirmeye yönelik çalışmalar yürüttüklerini dile getirdi.

Ancak organizasyonda; aksaklıklar, eksiklikler, sorunun gerçek muhatapları ile buluşma, sahada görev yapan gazetecilerin yeterli katılımının sağlanamadığı etkinlik nedeniyle Kavlak’a yoğun eleştiriler geldi.

GÖÇ İDARESİ; “YALNIZ KALIYORUZ”

İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdür Yardımcısı Dr. Gökçe Ok da, çok yeni ve genç çalışanlardan oluşmasına karşın kurumun büyük başarılara imza attığını savundu. 

“Bugün ülkemizde yaklaşık 192 farklı ülkeden 5 milyon 55 bin insan yaşıyor” diyen Ok, “Düzensiz göçle mücadele anlamında çok büyük bir çaba harcıyoruz. Düzensiz göçmen olarak kabul etmediğimiz geçici koruma kapsamında misafir ettiğimiz Suriyeliler de var ki bunların sayıları da 3 milyon 600 bin civarında. Düzenli ve düzensiz göçlere baktığımızda maalesef bugünlerde olgular, gerçekler ve hikayeler algıların altında eziliyor. Ve maalesef göçmenin adı Suriyeli oluyor. Bu büyük bir haksızlık.

Hatıralarımız küllenmiş, Güneydoğu illerinin birçoğunun kenti Halep’ti, hatıralarımızı anımsamamız gerekiyor.

Suriyelilerle ilgili toplumun her kesimine irili ufaklı roller düşüyor. Vermiş olduğumuz mücadelede zaman zaman yalnız kalıyoruz Devlet memurları kanunun verdiği yetkiyi kullanırlar. Ama devlet memuru da insan, duyguları var. Göç İdaresi 7’inci yılını kutlamaya hazırlanıyor ama bu genç insanlar kurumun ilk memurları ve ilk defa mamurluk yapıyorlar

Göç hiç bitmeyecek! 2050’de 350 milyon kişinin yerinden yurdundan edilmiş insanlar olacağı düşünülüyor. Biz bu mobilizasyonu kendi ülkemiz adına fırsata düşünmeliyiz. Aziz Sancar ile iftihar ettik, bizden göçtü gitti. Yüzlerce, binlerce hikaye anlatmak mümkün” diye konuştu.

GURURLU DENETÇİLER!...

Kamu Denetçiliği Kurumu Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç ise ilginç bir konuşmaya imza attı. Dünya kurulduğu günden buyana Anadolu coğrafyasının hep göç almış, milletler ve medeniyetler mezarlığı olmuş bir coğrafya olduğunu belirten Malkoç, “Göç olayları karşısında verdiğimiz sınav göğsümüzü kabartıyor” dedi

Kamu Denetçiliği Kurumu’nun; devletle, devleti yönetenlerle, kamu hizmeti verenlerle vatandaş arasında itilaf, sıkıntı yaşadığı konularda çözüm üretmek olduğunu belirten Malkoç, Türkiye’de bulunan herkesten başvuru aldıklarını bildirdi. “ Çok sayıda Suriyeli’den de başvuru alıyoruz” diyen Malkoç ayrıca kurum olarak Türkiye’deki 3,5 milyon Suriyeli’nin durumunu ayrıntıları ile anlatan bir rapor yazdıklarını ve bu raporu dünyadaki tüm insan hakları kurumlarına, uzmanlara gönderdiklerini aktardı.

Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Mehmet Akarca de göçmenlere ilişkin ‘tanrı misafiri’ algısıyla yaklaşma çağrısı yaparak, sorunlar ve çözüm politikalarından uzak bir konuşma yaptı. Avrupa’yı göçmenlere kapılarını kapatmakla eleştiren Akarca, “Türkiye yüzyıllardan beri dışarıdan sığınanlara ya da kucaklaşmak isteyenlere kapılarını açtı. İspanya’daki Musevilerden tutun, Nazilerden kaçan bilim adamları, Bulgaristan’dan kaçan Türk azınlıklar. Onların hepsi ülkemize geldi” şeklinde konuştu.

AB’DEN ‘KAPILAR KAPALI’ TEPKİSİ: AVRUPA ŞEHİRLERİ, KİLİS GİBİ

AB Türkiye Delegasyonu Program Yöneticisi Steven De Vriendt ise, hükümet yetkililerini ve kamu kurum-kuruluş temsilcilerini eleştirel bir konuşma yaptı. Akarca’nın konuşmasına gönderme yapan Vriendt, “Avrupa’nın kapılarını göçmenlere kapılarını kapadığı bir dönemde’ dedi sayın başdanışman. Avrupa’nın bir çok şehrinde otobüslerde, metrolardaki nüfusun yarısından fazlasının göçmen olduğunu görmekteyiz. Gaziantep’teki, Kilis’teki durumun aynısını Avrupa’nın çeşitli şehirlerinde de görebilirsiniz, bu gerçek 3-5 yıl değil 10 yıllardır Avrupa’da devam etmektedir” dedi.

Steven De Vriendt, Avrupa Birliği’nin en büyük delegasyonunu Türkiye’de kurduğunu ve birliğin şimdiye kadar göçle ilgili en büyük desteği Türkiye’ye verdiğini vurgulayarak, “Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin daveti üzerine geldik ve tüm faaliyetlerimizi Türkiye Cumhuriyeti hükümeti ile birlikte geliştirdik, uygulamaya koyduk.

Suriye göç dalgasının yönetilmesi için, ihtiyaçlara baktığımızda öncelikle temel ihtiyaçların karşılanması, sosyo-ekonomik desteğin sağlanması, belediye altyapılarının geliştirilmesi, eğitim, sağlık ve koruma alanlarında, Türkiye Cumhuriyeti yönetimiyle birlikte karar alıyoruz.

Yürütülen insani yardım programı ile Türkiye’de yaklaşık 1.7 milyon Kızılay Kartlı mülteciye hanedeki kişi sayısına göre, kişi başı para yardımı yapılıyor, nihai yararlanıcıların bu kartla birlikte parayı istediği gibi kullanabilmesinin yanında, Türkiye ekonomisine de katkısı oluyor” şeklinde konuştu.

 

GAZETECİLERE, ÖNYARGI UYARISI!

Birleşmiş Milletler Yüksek Komiserliği Türkiye Dış İlişkiler Sorumlusu ve Sözcüsü Selin Ünal ise açılış konuşmalarının ardından, “Medyada Mültecilerin Korunma ve İhtiyaçlarına Dayalı Temsili” konulu bir sunum yaptı.

Göçün tek ve gerçek çözümünün politik olduğunu vurgulayan Ünal, “Politik kararlılık olmadıkça insanlar evlerini terk etmek zorunda kalacak. Ne bir ülke, ne de BM bunun üstesinden gelebilir” dedi.

Gazetecilere, “Önyargılara yol açacak haberleri yaparken dikkatli olmalıyız” uyarısı da yapan Ünal, “Dönüşler konuşuluyor şuan ülkemizde, gündemdeki konulardan biri bu. Bir kısmı burada kalmaya devam da edebilir ama bu çok bilinmez bir konu. ‘Dönmek istiyorum’ diyenlerin sayısı çok fazla” dedi. Ancak bunun üzerine Ünal’a tepki gösteren katılımcılar oldu. Suriyeliler’in geri dönüşü konusunda kısa süreli tartışmalar yaşandı.


   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA