Haber Merkezi
Adana, Mersin ve Hatay sivil toplum kuruluşları, geçerli bir Çevresel Etki Değerlendirme Raporu (ÇED) ve üretim lisansı olmadığı gerekçesiyle, Mersin’de inşaatı devam eden Akkuyu Nükleer Güç Santrali projesinin durdurulması istemiyle Danıştay’da görülmek üzere Adana İdare Mahkemesi’ne başvuruda bulundu.
Türkiye ile Rusya arasında İdlib’de başlayan çatışmalı sürecin ardından Akkuyu NGS projesinin inşaatının durduğuna ilişkin bu hafta çıkan haberler, Akkuyu NGS A.Ş. yönetimi tarafından yalanlanmıştı.
Davacılar arasında, İskenderun Körfezi’ne kurulması planlanan pek çok kömüre dayalı termik santral projesine karşı çıkan Çevre ve Tüketici Koruma Derneği (Adana), Mersin Çevre Dostları Derneği, Antakya Çevre Koruma Derneği, İskenderun Çevre Koruma Derneği, Erzin Çevre ve Tarihi Varlıkları Koruma Derneği gibi Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri (DAÇE) mensubu kurumlar var. Diğer davacılar ise Tarsus Çevre Koruma Kültür ve Sanat Merkezi Derneği, Erzin Turunçgil Üreticileri Birliği, Erzin Ziraat Odası, Erzin Yeşilkent Sulama Kooperatifi, Adana Tabip Odası ve TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası.
“AKKUYU NGS BİR MİLLİ GÜVENLİK SORUNUNA DÖNÜŞEBİLİR”
Davacılar Akkuyu NGS için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verilen ÇED Olumlu Kararı’nın iptal edilmesini ve bu karar beklenmeksizin santralin çevre izinlerinin yürütmesinin durdurulmasını, yani inşaata dur denmesini istiyor.
Adana Nöbetçi İdare Mahkemesi’ne verilen dilekçeyle davanın açılmasından önce kurumlar Adana Adliyesi önünde bir basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasında konuşan Avukat İsmail Hakkı Atal, dava gerekçelerini sıraladıktan sonra, Danıştay’da görülen iptal davasında dikkate alınmayan Akkuyu NGS çekincelerini bir kere daha kamuoyuna aktardı. İdlib krizini hatırlatan Atal, inşaatın tamamlanmasıyla birlikte Türkiye’nin Akkuyu NGS üzerinde hiçbir kontrolünün olmayacağını, bu haliyle Akkuyu NGS’nin bir milli güvenlik sorununa dönüşebileceğini belirtti.