Siyasi uzlaşmalar, iş dünyasını umutlandırdı


 

MTSO Başkanı Aşut, Türkiye’nin İsrail ve Rusya ile ilişkilerini düzeltme yoluna gitmesinin her açıdan olumlu birer adım olduğunu belirterek, “Önümüzdeki sürecin olumlu yönde gelişeceğini düşünüyorum. Bu, aynı zamanda Akdeniz’in bir barış denizi olması yönünde önemli bir ataktır” dedi.

KIYMET GÖKÇE

İş dünyası, Türkiye’nin İsrail ve Rusya ile bozulan ilişkilerini düzeltmek adına başlattığı girişimlerden umutlu. İş dünyasının temsilcileri, her iki ülkeyle uzun süren gerilimlerin ardından atılan yeni adımlar, ihracattan turizme, bölge huzurundan barışa kadar çok olumlu ve farklı değişimleri beraberinde getireceğini düşünüyor.

Türkiye’nin 6 yıldır gerginlik yaşadığı İsrail ve uçak düşürme olayı ile birlikte yaklaşık 7 aydır ilişkilerin en alt düzeye indiği Rusya ile atılan yeni adımların olası etkilerini değerlendiren Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, ülke ilişkilerinde ebedi dostluklar olmadığı gibi ebedi düşmanlıkların da olamayacağını belirterek, “Devlet olmak kavga etmek değil, uzlaşmak demek. Ülkelerin yalnız yaşamaları mümkün değil. Dış politikada birbirleriyle yaşadıkları sorunlarda diretmek yerine, geri adım atmalarında ve yeniden uzlaşma yoluna gitmelerinde ülke çıkarları açısından her zaman yarar vardır” diye konuştu.

“KAZAN-KAZAN MANTIĞI GÜDEN İKİ ÖNEMLİ ÜLKEDE BU DURUM UZUN SÜREMEZDİ”

Rusya ile uçak düşürme olayıyla başlayan gergin sürecin uzun sürmeyeceğinin ilk günden belli olduğunu vurgulayan Aşut, “Çünkü kazan-kazan mantığı güdülen ve buradan avantajlı çıkması gereken iki önemli ülke Türkiye ve Rusya. Lider mantığı ile yönetilen iki ülke. Rusya da öyle Türkiye de artık o pozisyona geldi. Ama kötü bir sonuç çıkmadı buradan. Bir ülke düşünün ki, çevresiyle hiçbir sıkıntısı olmayacak diye başlanan bir politikada, çevresiyle tamamıyla sorunu olan bir ülkeye dönüştük. Bizim en rahat ürün satabileceğimiz akrabalarımız, aynı damak tadına sahip olan bir çevreden söz ediyoruz ve Rusya ile bu pozisyona geldik. Evet, belli bir süre sıkıntı yaşadık ama önümüzdeki süreç çok farklı olacak ve çok farklı bir şekilde dönüşecek” ifadelerini kullandı.

“RUSYA KRİZİ, BİZE ALTERNATİF PAZARLARIN KAPISINI ARALADI”

Rusya krizinden Türkiye’nin bazı kazanımları da olduğuna dikkat çeken Aşut, kriz öncesinde Türkiye’nin bölgede genellikle tek pazara çalıştığını, onun da Rusya olduğunu söyledi. Ancak, kriz süreci başladığından bu yana değişik pazarlara girebilmek, alternatif pazarlar oluşturmak için mücadele verdiklerini dile getiren Aşut, “Bunda da başarılı olduğumuzu düşünüyorum, yüzde 100 başarı olmasa da yelpazeyi genişlettik. Hem pazarı genişletmiş olduk hem pazarlarda tanınır pozisyona geldik hem de yaş meyve sebzenin değişik ürünlerini değişik pazarlara sokabilecek pozisyonda olduğumuzu gördük. Bu ürünlerimizi o pazarlara sokabilmek için biraz daha mücadele vereceğiz ama Türkiye’nin Rusya krizinden çıkardığı en büyük ders değişik pazarlara girmek ve elimizde değişik ürünlerin de var olduğunun farkına varmak oldu. İhracatçımız bunun farkına vardı. Bu, Türkiye için önemli” şeklinde konuştu.

“İSRAİL ORTADOĞU’DA TÜRKİYE’SİZ, TÜRKİYE DE İSRAİL’SİZ OLAMAZDI”

İsrail ile 6 yıl önce yaşanan olay patlak vermeden önce ve krizin hemen sonrasında iş dünyası olarak İsrail ile ticari bağlarını hiç koparmadıklarını aktaran Aşut, bu süreçte İsrail maslahatgüzarının hem Mersin’e geldiğini hem de diğer illerde bir araya gelip konuştuklarını anlattı. “Onların da bakış açısı bu işin çözüleceği yönündeydi. Çünkü İsrail Ortadoğu’da Türkiye’siz, Türkiye de coğrafyasında İsrail’siz olamazdı” diyen Aşut, şöyle devam etti: “Bu mantıkla hareket edilmesi gerekiyordu. Biz hem Rusya’da hem İsrail’de şu hatayı yaptık; iç politika malzemesi olarak dış politika malzemelerini kullandık, iç politikada kullandığımızı da dış politikada malzeme olarak kullandık. Sıkıntı burada. İç politika farklı, dış politika farklı malzeme olmalı. Sonuçta dünya sadece bir Türkiye değildir. Dünya atlasını açtığınızda Türkiye hemen ortada görünür ama hayır tam ortada değil. Ekonominin ortasında diyebilirsiniz ama coğrafyanın ortasında değil. Ticaretin belki dinamizminin olduğu bölgedeyiz ama şunu unutmayalım, dünya yuvarlak ve dönüyor. Sadece Türkiye değil dünya. O açıdan daha dikkatli gitmemiz gerekir.”

 

“KUZEY AFRİKA’DAN BAŞLAYAN YANGIN BELKİ FİLİSTİN’DE SÖNECEK”

İsrail ile atılan adımların ardından bundan sonraki süreçte Türk iş dünyasının körfez ülkelerine İsrail üzerinden çok farklı şekilde girme şansına sahip olacağının altını çizen Aşut, yapılan anlaşmayla İsrail ile ilişkilerin iyi pozisyona geldiğini, ancak Türkiye’nin asıl hedefinin Filistin’de huzuru sağlamak olması gerektiğini söyledi. Aşut, “Biz eğer Filistin’de huzuru sağlayabilirsek Ortadoğu tamamen huzur adası haline dönecek ve Kuzey Afrika’da başlayan, Batı Akdeniz’den doğuya doğru gelen yangın belki de Filistin’de sönecek, bölge huzur içine girecektir. Bu bizim için önemli bir atıştı” dedi.

“SÜREÇ OLUMLU YÖNDE GELİŞECEK”

Türkiye’nin hem Rusya hem de İsrail ile attığı her iki adımı da olumlu gördüğünü belirten Aşut, önümüzdeki süreci şu cümlelerle değerlendirdi: “Ticaretimiz açısından da her şey değişecek, huzurumuz açısından da her şey değişecek, turizm açısından çok büyük değişimler olacak. İsrail’den birçok turist geliyordu, o yok şu anda. Rusya’dan çok büyük bir turist akını vardı o da yok. Biz her şeyden vazgeçemeyiz ki. Gerekiyorsa dış politikada zaman zaman geri adım atılabilir. Nitekim öyle bir pozisyona geldi. Önümüzdeki sürecin olumlu yönde gelişeceğini düşünüyorum. Siz etrafınızdaki insanlarla kavgalı olursanız onlar da gelip sizin içinizde terörü tetikler. Kabul etmeyenler de var ama terör dışarıdan kaynaklı. Dış kaynaktan aktarılan imkanla o insanlar terör yapıyor ve Türkiye terörü hak etmiyor.”

“DİĞER ÜLKELERLE DE YENİ ADIMLAR ATILABİLİR”

İsrail ve Rusya ataklarının ardından diğer ülkelerdeki sorunların da yavaş yavaş çözülmesi gerektiğine işaret eden Aşut, sözlerini şöyle tamamladı: “Türkiye’nin sorun yaşadığı diğer ülkelerle de yeni adımlar atılabilir. Hiç alakası yokmuş gibi görünse de bizde huzur olduğu zaman mutlaka Kuzey Afrika’da da huzur olacak. Bizim müteahhitlik şirketlerimizin en çok iş yaptığı ülkeler Rusya ve Kuzey Afrika ülkeleriydi. Bu açıdan baktığımızda Türkiye’nin zenginleşmesi için ne gerekiyorsa o yapılmalı, gerekli adımlar atılmalı. Bu, bölge için, Akdeniz’in bir barış denizi olması yönünde önemli bir ataktır. Türkiye yine liderliğini yapmalıdır ve yapacaktır.” 


   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA