Hediye Eroğlu
Türkiye’nin ilk nükleer santrali olarak planlanan ve ihalesi Ruslar’a verilen Akkuyu Nükleer Güç Santrali, ilk anlaşmanın imzalandığı 2010 yılından bu yana tepki toplasa da, hükümet geri adım atmıyor. Santralin en geç 2023 yılında devreye girmesi öngörülürken, nükleer karşıtlarının mücadelesi de sürüyor.
KEŞİF GÜNÜ 11 TEMMUZ!
Mersin İli, Gülnar İlçesi, Büyükeceli Beldesinde yapımı planlanan Akkuyu Nükleer Güç Santrali projesinin ÇED olumlu kararı’nın iptali için EGEÇEP, Av. Arif Ali Cangı; Ertuğrul Kürkçü, Av Mehmet Horuş diğer bir kanattan da Mersin Çevre ve Doğa Derneği Başkanı Sabahat Aslan, ÇEKSAM Başkanı avukat Semra Kabasakal ve diğer meslek örgütleri tarafından Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 01.12.2014 günlü ve 3688 sayılı Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu kararının iptali istemiyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığına karşı açılan davada; Danıştay 14.Dairesi 11 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleştirilecek keşif ve bilir kişi incelemesi yapılmasına karar verdi.
HEYETTE KİMLER VAR?
Keşfi yapacak bilirkişi heyetinde; Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Nükleer Bilim Enstitüsü Bölümünden Prof. Dr. Niyazi Meriç ve Prof. Dr. Haluk Yücem, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Su Ürünleri Mühendisliği Bölümünden Prof. Dr. Ayşe Nilsun Demir, Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümünden Prof. Dr. Yusuf Kaan Kadıoğlu, İstanbul Teknik Üniversitesi Enerji Enstitüsü Nükleer Araştırmalar Ana Bilim Dalından Prof. Dr. Üner Çolak, İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümünden Prof. Dr. İsmail Toröz, Prof. Dr. Kadir Alp ve Prof. Dr. Mustafa Sait Yazgan, İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümünden Prof. Dr. Abdullah Hayir, İstanbul Teknik Üniversitesi Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümünden Prof. Dr. Ahmet Duran Şahin, İstanbul Teknik Üniversitesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Bölümü Ana Bilim Dalından Prof. Dr. Lütfiye Eryılmaz, İstanbul Teknik Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümünden Prof. Dr. İlhan Kocaarslan, İstanbul Teknik Üniversitesi mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümünden Prof. Dr. Ali Osman Öncel, İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü Çevre ve orman Hukuku Ana Bilim Dalından Prof. Dr. Yusuf Güneş ve Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Bölümünden Prof. Dr. Mustafa Nemci İlhan yer alacak.
İTİRAZLARA RAĞMEN!
Uzmanların ‘Türkiye’nin nükleere ihtiyacı yok” açıklamalarına ve Mersin’in de istememesine rağmen hükümetin ısrarla yapmak istediği Akkuyu Nükleer Santrali’nin, tüm doğa ve kültür varlıklarında yıkıma sebep olmasından korkuluyor.
Zira 3130 sayfalık ÇED raporu atıkların deniz yoluyla taşınacak olmasına dair Türkiye’nin Boğazlar’dan geçişi düzenleyen hukuk politikasıyla çelişmesi, radyoaktif salım envanterindeki bilgilerin yanlışlığı, atıkların doğaya vereceği hasara, santralin yaşam alanlarına etkisine ve santralin sökümü gibi konulara yer verilmemesi, kaza halinde herhangi bir tazminata dair bilgi bulunmaması, yine kaza halinde o bölgede yaşayan 3 bin kişinin tahliyesine ilişkin tek bir cümle içermemesiyle tüm meslek örgütlerinin, bilim insanlarının nezdinde geçersiz ilan edilen, iptal edilmesi gereken hakkında da başvuru süresi dahilinde 3000 itiraz dilekçesi toplanmış bir rapor!
Ancak bahsi geçen tüm itirazlara rağmen bu rapor Aralık 2014’te Rusya Devlet Başkanı Putin’in ziyaretine denk gelecek şekilde Çevre ve şehircilik Bakanlığı tarafından onaylandı.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI’NA DAVA!
Tüm toplumsal itirazlara kulak tıkayarak Akkuyu NGS için onay veren Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın peşini ise meslek ve çevre örgütleri bırakmadı. 25 Kasım 2014 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ÇED Yönetmeliği’nde bulunan hukuksuz geçici 1. maddenin, santralin ÇED olumlu kararına dayanak oluşturduğunu belirten örgütler (Türkiye Barolar Birliği, Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği(TMMOB) ve Türk Tabipleri Birliği (TTB)) dava açarak, hem ÇED Yönetmeliği’nin ilgili maddesinin hem de Akkuyu NGS’ye verilen ÇED olumlu kararının Danıştay tarafından iptalini istedi.
Davanın gerekçesi yeni yönetmeliğin geçici 1. maddesine göre daha önceki yönetmelikler yürürlükteyken ÇED başvurusunda bulunan projeler için, farklı ÇED yönetmeliklerinin hangi hükmü proje lehineyse onun uygulanmasının öngörülmesiydi. Öyle ki eğer, Danıştay başvuruyu haklı bulursa, yeni ÇED Yönetmeliği’nin geçici 1. maddesi dayanak gösterilerek onaylanan tüm ÇED projeleri de geçersiz olacak durumda.
MERSİN KENETLENDİ!
Öte yandan Mersin, 11 Temmuz’da yapılacak keşif için adeta kenetlendi! Mersinliler, nükleer karşıtları ve meslek örgütleri, “Nükleer santral istemiyoruz!” başlığı altında birleşerek, keşif için bölgeye gitme çağrısı yaptı.
Mersin Nükleer Karşıtı Platform, Mersin Çevre ve Doğa Derneği (MERÇED) ile Mersin Barosu başta olmak üzere pek çok sivil toplum örgütü keşif öncesi ve keşif esnasında bölgeye gideceğini duyurarak, Mersinlilere destek çağrısı yaptı.
ŞİMDİ BİRLİK OLMA ZAMANI!
MERÇED Başkanı Sabahat Aslan, “Çocuklarımızın geleceği için nükleer santral istemiyoruz!” diyerek, tüm Mersin halkını desteğe çağırdı. “Keşfe gelenlere, basına, kamuoyuna nükleere karşı olduğumuzu göstermek için insan zinciri oluşturacağız” diyen Aslan, “Lütfen sende gel, hatta aileni, arkadaşını da al gel. Hadi Mersin; çevreci dostlar, doğamıza, geleceğimize beraber sahip çıkalım. Haklı itirazlarımız için herkesi Akkuyu’ya bekliyoruz. Hep birlikte Akkuyu ÇED raporunu iptal ettireceğiz” dedi.
Mersin Barosu da, Akkuyu Nükleer Güç Santrali Projesi’nin 'ÇED Olumlu Kararının’ iptaline ilişkin açılan dava kapsamında yapılacak keşif için bölgeye çıkarma yapacağını açıkladı.