Mersin’de 1 Eylül Dünya Barış Günü, ülkemizde ve coğrafyamızda yaşanan acılardan dolayı buruk şekilde kutlandı.
SONER AYDIN
Mersin’de, Mersin Emek ve Demokrasi İçin Güç Birliği öncülüğünde bir araya gelen emek güçleri, siyasi parti temsilcileri, öğrenciler, kadınlar 1 Eylül Dünya Barış Günü’nü kutladı. Öte yandan HDP Diyarbakır Milletvekili Çağlar Demirel de katıldı. Yoğun güvenlik önlemleri altında gerçekleştirilen kutlama, 2. Dünya Savaşı’nda Hitler faşizmine karşı savaşırken hayatını kaybedenlerin 1 dakika alkışlanmasıyla başladı.
“77 GEÇTİ, ACILAR GEÇMEDİ”
Mersin Emek ve Demokrasi İçin Güç Birliği bileşenleri adına etkinliğin açılış konuşmasını yapan DİSK/Genel-İş Şube Başkanı Kemal Göksoy, 1 Eylül’ün Dünya Barış Günü olarak ilan edilmesinin üzerinden tam 77 yıl geçmesine rağmen hala ülkemizde “kutlu olsun” diyemediklerini söyledi. Hala kadınların, çocukların, gençlerin öldüğünü, salgın hastalıkların, ,salgınların, evsizlerin, sığınmacıların her geçen arttığını dile getiren Göksoy, “Çağdışı cihatçı IŞİD vb. örgütler en çok kadınların hayatını cehenneme eviriyor, Ortadoğu halklarına dünyayı dar ediyor. Milyonlarca savaş mağduru insanlık dışı koşullarda hayatlarını sürdürmeye çalışıyor. Binlerce göç yollarında can veriyor. AKP hükümeti ve Avrupa devletleri mültecilik üzerinden insanlık değerlerini pazarlıyor, ayaklar altına alıyor” ifadelerini kullandı.
“KARANLIK ORTADAN KALKMADI”
AKP Hükümetinin 15 Temmuz kanlı darbe girişimini bastırmasına rağmen, Türkiye’nin içine sürüklendiği karanlığın ortadan kaldırılmadığını kaydeden Göksoy, “OHAL uygulamalarını ‘milli mutabakat’ ile maskelemeye çalışan AKP, darbe girişiminin oluşturduğu atmosferi faşizan, sömürücü ve savaş yanlısı dikta rejimini derinleştirmek için fırsata dönüştürdü. Askeri darbe girişiminde ölen yüzlerce insanımız, demokrasiyi askıya alan sivil darbeler, OHAL ilanı, kitlesel gözaltılar ve tutuklamalar, işten çıkarmalar, iş güvencesinin ortadan kaldırılması, kadına yönelik ayrımcı politikalar ve şiddet, homofobiden beslenen şiddet ve cinayetler, iş cinayetleri bunun bir ürünü” diye konuştu.
“BEDELİNİ HALK VE EMEKÇİLER ÖDÜYOR”
Darbelerin, savaşların ve ekonomik krizlerin bedelini halkın ve emekçilerin ödediğini kaydeden Göksoy, “Savaş naraları atanların çocuklarının değil, yoksul halkımızın çocuklarının kanı akmaktadır. O yüzden barışa dair tüm çabalar, eylemler yaşamsaldır. Bizler bir canımız daha yitmesin, toplu ölümler olmasın, insanlar evlerini terk etmesin, doğaya kıyılmasın diye bu çılgınlığı durdurmak istiyoruz. Bizler, Kürt sorununda ölüm, kan, gözyaşı dışında bir sonuç üretmeyen savaş ve şiddet odaklı politikaların derhal terk edilmesini, barışçıl ve demokratik yollarla çözüm için gerekli adımların acilen atılmasını istiyoruz” dedi.
“BARIŞ OLMAZSA OLMAZ”
HDP Diyarbakır Milletvekili Çağlar Demirel de konuşmasında darbe girişiminin ardından çıkarılan OHAL yasaları ve Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile birçok hak ihlalinin yapıldığını söyledi. Barış taleplerini Mersin’den Türkiye’nin her noktasına haykırdıklarını sözlerine ekleyen Demirel, “Bugün çok anlamlı bir gün. Bugün dünyanın her yerinde yaşamın özgür demokrasi içerisinde barış taleplerini dile getiren halkların topraklarından koparılmadığı özgürce yaşayabileceği bir gün. Herkesin istediği ‘Dünya Barış Günü’ ama ne yazık ki, bugünü Türkiye’deki topraklarda yaşayamadığımızı bir kez daha sizlerle paylaşmak istiyoruz. Bugün barış taleplerimizi Mersin’den tüm dünyaya haykıracağız. Bu anlamlı günde bir güç birliği olarak taleplerimizi dile getirirken, barışı, demokrasiyi ve özgürlükleri önümüzde yaşamın olmazsa olmazları olarak görmemiz gerekiyor. Bir kez daha tüm halkların barış, özgürlük ve demokrasi içerisinde, Türkiye'nin bundan sonraki süreçte barışa evrileceği günleri umut etiğimizi belirtiyoruz” diyerek barış içinde bir yaşam hayal ettiklerini dile getirdi.
“EN İYİ SEÇENEK BARIŞTIR”
Barıştan başka bir seçenek olmadığını, barıştan başka bir yol olmadığını vurgulayan Büro Emekçileri Sendikası (BES) Şube Başkanı Yusuf Kaya, “Bu ülke ölümlere doydu, kana doydu, annelerimiz gözyaşına doydu, gençlerimizi, çocuklarımızı zamansız toprağa verdiğimi yetti. Biz halklar olarak, emekçiler olarak barış diyoruz. Tek denenmeyen seçenek var o da barış diyoruz” diye konuştu.
“KADINLARIN KAZANIMLARI GERİ ALINMAYA ÇALIŞILIYOR”
Mersin Kadın İnisiyatifi adına konuşan Havva Avcı, kadınların kimi kazanımlarının darbe girişiminin ardından geri alınmaya çalışıldığını kaydetti. IŞİD’in hala kadınlar için çok büyük tehdit oluşturduğu belirten Avcı, “Kimlerin ve hangi ülkelerin çıkarları için desteklendiği bilinen, katiller ve tecavüzcüler sürüsü haline gelmiş olan IŞİD hala ülkemiz ile bölge hakları ve kadınlar için tehdit ve tehlike oluşturmaya devam etmektedir. Bu katil sürüsü başta Ezidi kadınlar olmak üzere birçok kadını köle pazarlarında satarak, tecavüz etmiştir” şeklinde konuştu. Kadınların kimi kazanımlarının darbe girişiminin ardından geri alınmaya çalışıldığını da aktaran Avcı, “Doğum kontrolü, çocuk sayısı tartışmaları yeniden gündeme getirilmiş ve artık yeniden uygulamaya geçirileceğinin haberleri verilmiştir” ifadelerini kullandı. Aslı Erdoğan ve Necmiye Alpay'ın toplumun vicdanı olan kadın ve yazarlarından olduğuna da dikkat çeken Avcı, “Onlarının tutuklanması bu toplumun vicdanının tutuklanmasıdır” diye belirtti.
Yapılan konuşmaların ardından etkinlik, MKM sanatçılarının ezgileri eşliğinde tutulan halaylarla son buldu.