ÇOCUK İSTİSMARINDA LİDERİZ!


 

Psikolog Fahriye Cengiz, Dünya Sağlık Örgütü’nün araştırmasına göre dünyada çocuk istismarı oranı yüzde 1 ile yüzde 10 arasındayken bu oranın ülkemizde yüzde 10 ile yüzde 53 arasında olduğunu söyledi.

SONER AYDIN

Ülkemizde her yıl olduğu gibi bu yıl da “20 Kasım Çocuk Hakları Günü” buruk kutlanıyor. Özellikle son günlerde çocuklara yönelik artan taciz ve tecavüz vakaları, çocuk işçi sayısı istismarın geldiği noktayı gözler önüne seriyor. Mersin’de buna karşı bir çok çalışma yapan Psikolog Fahriye Cengiz, ülkemizde çocuğa yönelik şiddetin ve istismarın arttığını dile getirdi. Cengiz, Dünya Sağlık Örgütü’nün araştırmasına göre dünyada çocuk istismarı oranının yüzde 1 ile yüzde 10 arasında değişirken bu oranın ülkemizde yüzde 10 ile yüzde 53 arasında olduğu bilgisini verdi. Çocukların daha fazla korunmaya ihtiyacı olduğunu vurgulayan Cengiz ile röportajımızdan öne çıkan kısımlar;
 

SORU: Son günlerde ülkemizde sürekli çocuğa yönelik istismar vakaları gündeme geliyor. Çocuğa yönelik istismar mı arttı yoksa medyada daha sık yer aldığı için mi böyle bir algı oluştu?

F.CENGİZ: Evet, çocuğa yönelik şiddet, cinsel taciz arttı ama bu hiç yoktu anlamına gelmez. Ama bir şey ne kadar çok konuşulmaya başlanırsa, insanlar o kadar çok bunu deşifre etmeye başlar. Biz bunu Kırmızı Balon Kampanyası sürecinde çok gördük. Sokaklara balon asarken, erkek ve kadın yetişkinler ‘Çok güzel bir şey yapıyorsunuz, biz yıllarca istismara maruz kaldık ama bunu konuşamadık’ gibi çok olumlu tepkiler aldık. Bize yapılan başvurularda da şunu gördük, buraya bir sorun bir travma ile gelen kişilerin çocukluk öykülerinde bir istismar vakası var. Ama o dönem konuşulmadığı için yetişkinlikte başka başka problemler olarak ortaya çıkıyor. Hiç kimse ‘çocukluğumda istismara maruz kaldım’ diye gelmiyor. Dünyada tecavüz vakaları sürekli kadınların başına geldiği için sadece kız çocuklarının tecavüze uğradığı gibi bir yanılgı var ama aslında istismara uğrayan çocukların yüzde 96’sı erkek, geriye kalan kısmı kız çocukları ve istismarı gerçekleştirenlerin yüzde 86’sı tanıdık. 

SORU: Peki, neden erkek çocuklar daha fazla istismara uğruyor?

F.CENGİZ: Bunun tarihsel kökenine inmek lazım. Geçmişten gelen bir sorun olduğunu biliyoruz. Erkek çocuklar daha fazla sokakta olduğu için, ulaşılması daha kolay. Kız çocukları sürekli ailenin baskısı altında, çocukluktan itibaren dışarı çıkması engellenen ve sürekli tembihlenen bir grup. 

SORU: Çocukları koruyacak olan hukuk sistemi ve yargıdır. Hukuk sistemine baktığımızda yasalar caydırıcı mı ve yargı kararları çocuğa yönelik istismarın önlenmesinde etkili mi? Diğer yandan medya özellikle de sosyal medya yargı kararlarını etkiliyor mu? 

F.CENGİZ: Biz medyanın alınan kararlarda etkili olduğunu birçok defa gördük. Özellikle dava takiplerinin, sivil toplum örgütlerinin sahiplenme çağrıları yargı serecini etkilediğini biliyoruz. Bu konuda devlet ya da yargı üzerine düşeni yapmıyor. İstismarı konuşmanın suç olduğu yerde istismarcıların nasıl yargılandığını konuşmaya herhalde gerek yoktur. Birincisi çocuklara yönelik algımız sıkıntılı. Bir ülkede çocuk cezaevleri varsa o ülkenin çocuk algısı da çocuklara yönelik yaklaşımı da ortadadır. Yani bu noktada zihnimizde de bir çarpıklık var. Çocukların özgür özerk bireyler olduğunu kabul etmiyoruz ama bir taraftan da çocuklar özerk bireymiş gibi cezaları da onun üzerinden şekillendiriyoruz. Bu bizim ve devlet-yargı algı çarpıklığı. Bu çocuklarla ilgili bir problem değil. Davalar hakimlerin savcıların bireysel vicdanlarına, insaflarına kalmış bir şekilde yürütülüyor. Farklı farklı cezalar ortaya çıkabiliyor. Son çıkan yasaya baktığımızda da bunu görebiliyoruz. Daha önce yasaya göre 15 yaşından itibaren rıza aranırken bu yaş 12’ye indirildi. Bu değişiklikle birlikte aslında çocuk istismarı diye konuşacağımız bir şey kalmayacak. Her şey yasal bir zemine dayandırılacak. Bu ülkenin hafızasında bir N.Ç. davası var. 13 yaşında iken rızası vardır denildi ve dava sonuçlandı. 

SORU: İstismara uğrayan çocuk istismarcısı ile karşılaştığında ya da aynı ortama girdiğinde neler yaşıyor? Bu onların ruhsal, psikolojik yaşantısında ne gibi etkiler yaratıyor?

F.CENGİZ: Bize gelen başvurulardan bu süreci gözlemleme şansımız oldu. Birincisi çocuklar ciddi şekilde tehdit edilerek susturuluyorlar. İkincisi de çocuk algılayamadığı bir yetişkinden doğru istismara maruz kalıyor, bunun bilincinde olmadığı için tehdit ediliyor ve sürekli bu insanla karşılaşıyor. Tabi ki bu karşılaşma çocuğa yaşadığı o travmatik süreci tekrar tekrar yaşatmaktır. Hele ki bir de bunu konuda konuşmazken, konuştuğunda ise aileden bir güven sağlanmamışsa bu çocuk için yıpratıcı ve hırpalayıcı bir döneme girmesi demektir. Çünkü çocuklara genelde, abartıyor, yalan söylüyor gibi yaklaşılıyor. Çocuklar bu konu ile ilgili tek bir şey söylüyorsa yetişkinler bunu dikkate almalıdır. Üzerinde ciddiyetle durmalı. Diğer taraftan bunu anlatan çocuklar baskı altına alınıyor. Dışarı çıkma, evde otur yani çocuğu korumak isterken sürekli o istismarı hatırlatan sürekli tekrar bunu yaşayacakmış gibi hissettiriliyor. Aslında burada yine yargı sürecine değinmek lazım. Tecavüzcüler, tacizciler dışarıda bu kadar rahat elini kolunu sallaya sallaya gezebildikleri için her türlü cezayı da mağdurun kendisi ödüyor. 

SORU: Kırmızı balon kampanyası başlattınız. Bu kampanyanın amacı neydi, ne hedeflendi ve ne gibi sonuçlar elde edildi? 

F.CENGİZ: Kırmızı Balon Kampanyası çok duygusal bir refleksle ortaya çıktı. Biliyorsunuz Mersin’de çocuk çalışmaları yapan bir dernek ya da özgün bir merkez yok maalesef. Bizde Kadın Platformu bileşenleri olarak bir araya gelip konuştuk ve tam da o dönem Mersin’de bir hafta içinde iki istismar olayı yaşandı. Onun öncesinde Antep’te canımızı çok yakan 9 aylık bebek istismara uğradı. Ve şunu fark ettik ki her birimiz oturduğumuz yerden bir refleks gösteriyoruz ama bu refleks kolektif tepkiye dönüşmedikçe anlık reflekslerden öteye gitmeyecek. Yerelde bununla ilgi bir kurum merkez olmasa da biz en azından görünürlük açısından “bir şey yapabiliriz” sorumluluğu ile hareket ettik. Aslında hepimiz deneyimsiz ve tecrübesizdik. Çünkü bu kampanyada çalışan hiç kimse birebir bu alanda çalışan insanlar değildi. Bu uzmanlık isteyen bir konu. O yüzden bu kampanyada direk çocuklara değmekten kaçındık. Hedef kitlemiz çocuklar değildi, hedef grubumuz istismar ve şiddet karşısında susan yetişkinlerdi. Bu niyetle 3 Ekim’de yola çıktık. Öncesin de görüşmelerimiz vardı ve hala birçok yapıyla devam ediyor. Kampanya kapsamında çocuk şenliği düzenledik, bisiklet turumuz oldu. Yine bir kitapçık çalışmamız oldu, vali yardımcısı ile görüştük. Özellikle okullarda öğretmenlerle ve uzmanlarla görüştük. Çünkü bu konu herkesin ortak sorunu ve birçok kurumla ortak hareket ettik. Kentin bütün sivil toplum örgütlerine, bütün partilere, bütün belediye başkanlarına, bütün inanç gruplarına gidildi. Onların bu gerçekle yüzleşmelerini sağlamak istedik.

SORU: Görüşmelerinizde ne gibi geri dönüşler aldınız. Belediyelerden bir destek aldınız mı?

F.CENGİZ: Görüşmelerimizin neticesinde olumlu geri dönüşler aldık özellikle belediyeler noktasında. Giderken çok çekimserdik ama beklediğimizden daha iyi ve olumlu tepkiler aldık. Merkez 5 ilçe belediyesi bu kampanyaya hem maddi hem de manevi destek oldular. Çünkü sıfır bütçe ile yola çıktık. Belediyeler ve sivil toplum örgütlerinin ortak dayanışması ile ortaya çıkan bir kampanya oldu. Yine Tarsus ve Silifke ilçe belediyeleri ile görüşmelerimiz oldu. Onlarda gerek pankart asmada gerekse etkinliklerinde kırmızı balon asmada gerekli hassasiyeti gösterdiler. Toplu taşıma araçlarında afiş astık. Çalışmalarımız, etkinliklerimiz kampanya ile sınırlı kalmayacak. Çocuk istismarına karşı mücadele etmeye ve farkındalık yaratmaya devam edeceğiz.


   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA