Mehmet Nabi Batuk

Mersin Barosu eski başkanı avukat Alpay Antmen, Mersin’de birçok bölgeyi vuran ve maddi-manevi büyük zarara neden olan sel felaketini gazetemize değerlendirdi. Özellikle mağduriyet yaşayan vatandaşların neler yapabileceklerini anlatan deneyimli avukat Antmen, yerel yönetimlerin eksikliklerine de değindi. 

“DERELERİN ÜZERİNİN KAPATILMASI FELAKETE NEDEN OLDU”
Söz konusu sel felaketi öncesinde Meteoroloji’nin birkaç gün öncesinden yağış uyarısı yaptığını hatırlatan avukat Antmen, ancak tahminlerin üzerinde yağışın felakete neden olduğunu kaydetti.
Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerinin tümüyle suçlanmasının doğru olamadığını söyleyen Antmen, “Çok eskiden itibaren Mersin merkezde, Yenişehir’den Mezitli’ye dere yataklarının kapatılması söz konusu. Dere yataklarını kapattığınızda kentin kuzeyindeki dağlardan denize doğru ulaşmaya çalışan suların önüne set çekmiş oluyorsunuz. Suların önüne set çektiğiniz zaman bu durum su taşkınlarına, sele neden oluyor. Çünkü su bir yol bulmak zorundadır. 

“SOKAĞA ÇIKILMAMASININ SAĞLAMASI GEREKİYORDU”
Ama kentin yaşadığı sel felaketinde Meteoroloji’nin birkaç gün önceden haber verdiğini unutmamak gerekiyor. Yani bu kadar çok miktarda olmasa da yağış geleceği biliniyor. Burada öncelikle Büyükşehir Belediyemizin önlem alınması gerekiyordu. Halk önceden duyurularla bilgilendirilerek sokağa çıkmamaları sağlanmalıydı. Su yolları ve mazgallar temizlenmeliydi. Özellikle trafik birimlerinin emniyet birimleri ile çalışarak trafiğin daha hızlı akmasını ve insanların sokağa çıkmamasını sağlaması gerekiyordu. Sonuçta 4 insanımız hayatını kaybetti. Bu insanlarımızın aileleri bu canları yerine koyamayacaklar. Bundan dolayı çok ciddi manevi zararları var” dedi. 

“SİGORTA ŞİRKETLERİ ZARARI KAMU KURUMLARINA RÜCU EDEBİLİR”
Çiftçilerin ve hayvan üreticilerinin zararlarının da çok büyük olduğunu ifade eden Alpay Antmen, “Daha da mağdur olan insanlar olacak. Sigortası olanlar bu mağduriyetlerini sigortadan alacaklar. Ama sigorta şirketleri de, sel felaketinin oluşmasında ve büyümesinde kusuru olan kamu kurumları, belediyeler kim varsa zararı onlara rücu edecekler. Yani dava açacaklar. Burada ilgili kamu kuruluşlarının, büyükşehir ve ilçe belediyelerinin ihmali var mı yok mu ona bakmak gerekiyor. Bu ihmal halkı bilinçlendirmekten tutunda, logarları ve giderleri temizlemek, bu kadar kavşakta aynı anda birden fazla inşaat yapmak gibi etkenler olabilir. Yani bu sel felaketinin artmasına, yaşanan acıların büyümesine ve suların yükselmesine neden olmuş mudur bunların hepsine bakmak gerekiyor” diye konuştu. 

“VATANDAŞLAR DA DAVA AÇACAKTIR”
Vatandaşların da hukuk çerçevesinde afetin oluşmasında ihmali veya kusuru olan kamu kurum ve kuruluşları ile yerel yönetimlere karşı dava açma hakkına sahip olduğunun altını çizen Antmen “Kısa süre içerisinde bu davaların açılacağını tahmin edebiliyorum. İş işten geçtikten sonra, sel felaketi yaşandıktan sonra müdahale etmek, tedbir almak, iş bittikten sonra yetişmeye benzer. Burada önemli olan mağduriyet yaşanmadan önlem almaktır. Ama biz mağduriyeti engelleyecek tedbirleri, önlemleri almıyoruz. Olay olduktan sonra müdahale etmeye, önlem almaya çalışıyoruz. Ondan sonrada saçımızı başımızı yolup ‘ah vah’ diyoruz. Birkaç gün sonrada unutuyoruz. Maddiyat bir şekilde giderilecektir. Ancak can kayıplarımız bir daha asla telafi olmayacaktır” şeklinde konuştu.