13 Ocak Cumartesi günü saat: 20.00’de Mersin Kültür Merkezi’nde, Maskeli Balo operasının Mersin prömiyeriyle deyim yerindeyse yıldızlar geçidine şahit olduk. Yiğit Günsoy’un ustalıkla sahneye taşıdığı 3 perdelik bu dev eseri Alexandru Samuil’in yönetirken, dekor ve kostüm tasarımları Gülden Sayıl’a, ışık tasarımı ise Tarı Deniz’e ait.
Tenor ve Virtüöz Sanatçı Bülent Bezdüz
Özellikle Ricardo rolüyle izlediğimiz Bülent Bezdüz, tek kast olarak hazırlandığı temsilindeki performansıyla herkesi kendisine hayran bıraktı. Kesintisiz süren onlarca provalardan sonra (ki, bunların çoğu marke etmeden yapılır)dinlenme fırsatı bulmadan sahneye çıkan Bezdüz, 16 Ocak’ta sahnedeki yerini yeniden alacak. Onun bu başarısında, gerçek bir profesyonel olmasının etkileri vardır. Onunla örtüşen asıl önemli yan ise sanatıyla örtüşen karakteridir. Disiplinle yürüttüğü günlük şan çalışmalarına paralel iyi bir sportif kişiliğe de sahip olduğunu bilmek bizlere bu başarının tesadüf olmadığını gösterir. Ne zaman bir eserde rol alsa, sabah yürüyüşleriyle başlayan spor saati bisikletli Mersin turuyla devam eder. Zaten günler süren provaların sonunda, arada gün boşluğu olmadan gerçekleşen genel prova ve temsil için yeteneğin yanı sıra sağlam bir vücudu da gerekli kılmaz mı? Bezdüz, ilkinden hiçbir şey kaybetmeden günlerce sahnede duracak kadar coşkulu, ayakta alkışlanacak virtüöz bir sanatçı.
Akşamın tek yıldızı Bülent Bezdüz değildi. Amelia rolüyle Sevinç Demirağ, Ulrica rolüyle Stare Çelebi, Renato rolüyle Faik Mansuroğlu, Oscar rolüyle Funda Hayfavi, Samuel rolüyle Erdem Özdemir,Tom rolüyle Serkan Sevinç, Silvano rolüyle Serkan Karagöz, Hakim rolüyle Cumhur İbili ve Ali Ulvi Karaca ve elbette eşsiz performanslarıyla Mersin Operası Orkestrası ve Korosu dakikalarca ayakta alkışlandı.
Faik Mansuroğlu ve Funda Hayfavi, bilhassa bahsetmem gereken önemli iki isim.
Selman Ada’nın Ali Baba ve Kırk Haramiler operasında Nurcihan, C. Gounod’un Romeo ve Jülyet eserinde Jülyet, Donizetti’nin Hanım Olan Hizmetçi eserinde Rita, İnci Avcıları’nda Lelia, Aşk- Memnu’da Firdevs, Arşın Mal Alan’da Gülçehre, Sevil Berberi’nde Rosina, IV. Murat’ta Dilfigar rolüyle izlediğimiz Funda Hayfavi, bu kez bambaşka bir rolle, bir erkek karakter olan Oscar ile oyunculuğun yeni bir karakter yaratmak olduğunu bir kez daha bizlere gösteriyor. Kendisini ilk kez Aşk İksiri’de Adina rolünde dinleme fırsatı bulmuştum. Aşk İksiri operasının Mersin’deki ikinci sezonunda ise yardımcı oyuncu olarak operada işe başlamış, kendilerini aynı sahnede hem dinleme hem de yer alma fırsatı bulmuştum. Bu benim için unutulmaz bir anıdır.
Renato rolüyle herkesin gönlünü fetheden Faik Mansuroğlu’nun adını bundan sonra da sıkça duyacağız. Eşsiz bir bariton olan sanatçıyı nasıl övsek eksik kalır. Mersin Devlet Opera ve Balesi kadrosuna yeni katılan Mansuroğlu, Mersin’in son yıllarda edindiği en büyük kazancı olmuş. Yer aldığı eserleri daha bir dikkatle takip edeceğiz.
Hasıla, kültür hazinemizin en değerli mücevheri olan Mersin Devlet Opera ve Balesi, sizsiz çok eksik kalırdık; paha biçilmez zenginliğimiz oldunuz…
