Erken seçim bombasının yarattığı etkiyi kavrayıp analiz edemeden CHP'nin "15 vekil" ile İYİ Partiye omuz vermesi her şeyin önüne geçti.

Baskın erken seçim kararı ile sarsılan muhalefet bu hamle ile hem dengeyi sağladı, hem de psikolojik bir üstünlük kurdu.

Şimdi herkes bu olağanüstü hamleye Cumhur İttifakı'nın nasıl bir hamle ile cevap vereceğini bekliyor.

Verebilirler mi?.

İçine düştüğümüz düşük profilli siyaset ortamında her şey olabilir.

Bunu bekleyip göreceğiz.

Benim endişem ortamın giderek gerginleşmesi ve sertleşmesi.

Üstelik hepimizin en son arzu edeceği bir iklim gerginlik.

Siyasilerimiz dillerine çok dikkat etmeli bu dönemde.

Kavgacı, yaralayıcı, suçlayıcı, hakaret dolu konuşmalardan bıktı bu ülke.

Dün A, bugün B diyenlerden de bıktı.

İktidar "istiklal" savaşı diyor.

Muhalefet "vatan meselesi."

Görünen şu;

Veya bize gösterilmek istenen de diyebiliriz.

Batmışız veya batacağız.

İki cephe de bizi kurtarmaya talip.

İronik bir durum.

Bu noktaya nasıl getirildik diye sorsak hiç bir cevap alamayız.

Siyaset denen olgu ne için var?.

Sorun çözemeyecekse.

Çare olamayacaksa.

Umut veremeyecekse.

Huzur, iklimi sağlayamayacaksa.

Kapatsın dükkanı siyasetçiler.

Trafikti, aştı, işti, enflasyondu, yan baktındı, goldü, ofsayttı diye bir bahane bulup her gün kavga ediyoruz zaten.

Alışkınız yani.

Demem o ki;

Bir de siz sebep olmayın.

Hepiniz bu ülkeye ve insanlarına borçlusunuz.

Borcunuzu ödeyin.

**

Sevdiğim Laflar:

"GÖLGE VERMEYEN AĞACIN MEYVESİ DE GEREKMEZ.."