Bu hafta öfkemi püskürteyim, kızgınlığımı kabartayım, eleştiri oklarımı hedeflere fırlatayım dedim.
Yapamadım; çünkü bu duygular dehlizdi, bu duygular kara birer delikti. Çok şükür öfkeme yenik düşmedim
Tuttum aşk üzerine iki şiir doğurdum tatlı bir sancı çekerek.
İyi ki de böyle yaptım.
Biliyorum ki
Kin bitirir; aşk ise diriltirdi.
SEVGİLİYE VEDA
-İlham Peri'me-
Artık o buğulu gözlerine
Dalıp dalıp aşkım diyemeyeceğim.
Film bitti çünkü.
Bundan böyle
Canım saçlarından havalanan
Rengarenk kuşları
Allı pullu kelebekleri
Görünmez olup uzanarak öpemeyeceğim.
Kıpıpır kıpır dudak kıvrımların
Kıyıyı yalayan dalgalar gibi
Hayal oldu.
Gözlerinin
Ah o yakıcı gözlerinin,
Ah o derinlikli gözlerinin
Uçurumlarında
İntiharlara atlayacağım.
Sizi hep
En mahzun halimle özleyeceğim.
Kaderimi
Kederime gömeceğim.
Köşelerimde bir başıma,
Ey hayat deyip
Gizli gizli gözyaşları dökeceğim.
Lakin hiç kimseler beni göremeyecek.
İstemesen de
Seni kirlenmemiş zirvelere çıkarıp
Hep seveceğim.
Hep seveceğim.
MERSİN HEP MERSİN'Dİ
Bugün pazardı.
Mersin en güzellerden daha güzeldi.
Çirkinlikler, fosiller...
Mersin'in bitek toprağına
Yenik düşüyordu.
Mersin
En yalancı,
En talancı,
En lanetli kötücül tohumları bile
Kendi rahmine alıp
Masumiyet olarak yeniden diriltiyordu.