Yarın seçim var! Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği için sandık başına gideceğiz. Seçim hakkımızı, seçilmeyi hak etmeyenden yana kullanmak, seçim değildir! 

Seçilemeyecek yerlerde olan yakınlarınız, akrabalarınız, ahbaplarınız, çıkarlarınız, kendiniz için değil, ülkenin geleceği, sorunların çözümü, barış, huzur, refah istiyorsanız oy vermeye gidin.
Kula kulluk etmek, gemisini kurtaran kaptan olmak, hamaset etmek, öfke kusmak, egosunu tatmin etmek isteyen OY vermesin! 
Zira sandık her şeyden önce VİCDANDIR!

Mersin için tahminim CHP’nin, İYİ Parti’nin ve HDP’nin oylarında gözle görülür bir artış farkı olması. AKP ve MHP’nin oylarında düşüş olacak ancak özellikle kırsaldaki oylarında çok büyük düşüş görülebilir. 
CHP’nin yakalayacağı artışta Mersin il örgütünün çok büyük bir katkısı olmayacak ama beklentilerin altında oy çıkarsa işte bunda payları var demek doğru olur. 
İYİ Parti’de başarı il teşkilatında değil, partililerin gönüllü, azimli ve inançlı çalışmasında yatmaktadır.

AKP’de ise durum Türkiye ile eş değer. Malum Mersin küçük Türkiye’dir. Ancak gerek Mersin’e hitap etmeyecek il teşkilatı yapısı, gerek Kürşat Tüzmen’den, Zafer Çağlayan’a kente verilen bakanlıkların Mersin halkı için somut projeler hayata geçirememesi ve vaatlerden öteye gidememesi oy kaybındaki en büyük etken olacak. 
MHP ise gerek genel merkeze tepkiler, gerek iktidar iddiasıyla çıktığı yolda AKP’ye ittifak ile koltuk değneği olunması ve gerekse de yerelde ki hizmet başarısızlıklarının etkisi ile sürpriz olmayacak bir oy kaybı yaşayacaktır.  

Tüm bu yazılanlar kişisel görüş ve tahmindir. Partilerin başarıları ülkelerin başarıları değildir! Partilerin başarıları ülkeleri daha iyi bir geleceğe taşımaz! Partiler/iktidar için değil insanlık için dünya için politika üreten siyasetçilere ihtiyaç vardır….

Haydi sandığa…