Tarihte çeşitli kaynaklarda aynı ya da farklı dönemlere ait benzer hikayeler anlatılır. Kimi zaman dini bir referansı vardır, kimisinin efsanelerde, sözlü anlatılarda bahsi geçer. Mitolojinin büyüleyici tarafı, kısmen, onu aynı anda pek çok bakış açısıyla görebilmekten kaynaklanır.
Hem kutsal kitaplarda hem de başka başka tarih anlatılarında yer yer farklılıklar gösterse de gövdesinde aynı hadisedir; Büyük Tufan, nam-ı değer Nuh Tufanı.
Tanrı öyle kızıyor ki insanlarına, bir büyük ders vermenin vakti geldi diyerek Nuh’a haber salıyor; “Yeni bir dünya için yol arkadaşlarını topla ve bir dağın tepesinde bekle.”
Buraya kadar hikaye çoğunlukla aynı, kimisinin yaylasına bir fırtına vuruyor, kimisinin ovasına bir büyük sel.. bir adada deprem oluyor sonrasında tsunami ya da acımasız bir komutan ve ordusu şehri yakıp yıkıyor, kılıçtan geçiriyor ahaliyi.. Hayat sarsılıyor, bir nevi duruyor ve yeniden yeşeriyor elbet, filizleniyor ve tarih akmaya devam ediyor.
Hz. Nuh gemiden bir güvercin salıyor, etrafı kolaçan etmesi için. Güvercin çırpıyor kanatlarını gökyüzüne, dolanıyor ve konamadan bir yere gemiye dönüyor. Belli ki halen çekilmedi su diye düşünüyor Hz. Nuh.
Bir müddet sonra yeniden kanat çırpıyor güvercin, süzülüyor kaybolarak gözden. Dolanıp yeniden dönüyor gemiye. Bu kez gagasında bir zeytin dalı ile. O zaman Nuh, suların yeryüzünden çekildiğini anlıyor.
Evet diyor, Hz Nuh, her şey artık yeniden başlıyor. Tufan bitti yeniden başlıyoruz..
Bir yangında bitap düşüp, soluksuz, bir taşın üzerine öylece uzanıyor bir köpek tufanda,
Bir tekne, insan dolu batıyor sulara,
Kıyıya vuruyor bir çocuk,
Tufan bu.
Bir güvercin gagasında zeytin dalı ile geliyor bahçemize..
Hz. Nuh, zeytinde, zeytin dalında umudu, yeni bir yaşamı, esenliği ve barışı görüyor. O günden sonra, ağzında zeytin dalı tutan güvercin barışın, tufanın gücüne karşı direnen zeytin ise ölümsüzlüğün simgesi haline geliyor. Tarihe tanıklık etmiş bu güzel ağaç umut dili oluyor insanlığa.
Kültürhanenin penceresinden bakarken de görürsünüz, önce turnalar sonra zeytin ağacı ilişir gözünüze.
Güvercinimiz, gagasında zeytin dalımız ve zeytinimiz eksik olmasın hiç bahçemizden.. Çünkü başka türlüsü bize göre değil, bizim dilimiz değil. Böyle çiçek açacak yeryüzü, böyle güzelleşecek dünyamız..