ABD ürünlerini veya İsrail ürünlerini boykot etmeyi anlayamıyorum! Çünkü boykot ettiğiniz pek çok ürünün yerine koyacağınız MİLLİ ürününüz yok! Yani bir müddet bu ürünü kullanmasanız bile bir süre sonra boykottan vazgeçmek zorunda kalıyorsunuz. Neden? Çünkü bu ürünler piyasayı ele geçirmiş durumda!...
1989 yılı… Türkiye ilk defa pizza dükkanlarıyla tanışır. Türkiye’ye birkaç dükkan açarak pazarın nabzını yoklayan ünlü marka, aldığı sonuçla şoka girer. Bekledikleri gibi olmaz. Boğazına düşkün olduğu için pizzayı seveceğini düşündükleri Türk tüketicisi, pizzayı sevmez. Dükkanlar kapatılır. Geri dönülür.
1991 yılı. Murakami-wolf-swenson Productions’ın ürettiği bir çizgi film dünyada büyük ilgi görür. Yapımcı şirket Türkiye’deki bir özel kanala bu çizgi filmi teklif eder. Kanal şaşkındır, fiyat gerçekten olması gerekenin yüzde 10’udur. Adeta kapandaki peynir gibi duran bu teklifi kaçırmaz özel kanal. Yayınlanmaya başlar. Çizgi film Türkiye’de de çok tutulur. Oyuncakları, rozetleri, kartpostalları, defterleri ve kitap kapları ile müthiş bir pazarlama da beraberinde gelir.
1994 yılına gelindiğinde çizgi film dizisi milyonlarca çocuğu ve genci etkisi altına almıştır. Bu çocuklar tuhaf bir biçimde annelerinden pizza pişirmesini istemeye başlar. Türk anneleri pizzayı nasıl yapacağını bilmez. Talep gitgide artar.
Derken pizza zinciri dükkanlarını yeniden aktif hale getirir, yeni dükkanlar açar. Çocuğu yemek yemeyen anneler mecburen pizza sipariş eder.liseli, üniversiteli gençler arasında bir itibar nesnesi haline gelir. Türk mutfağının demode lahmacunu, pidesi terk edilmiş, gençler gruplar halinde pizza dükkanlarına gider hale gelir.
Tesadüfen (!) pizza talebini patlatan bu çizgi filmi çoktan tahmin ettiniz değil mi? Bravo! O çizgi film “Ninja Kaplumbağalar”!
O pizza zincirini de tahmin ediyorsunuzdur, onu da buraya yazmayayım.
Şimdi o çocuklar büyüdü, çizgi filmi ilk izleyenler 30’larına geldi. İlk jenerasyon genç evli, yeni nesil aile oldu. Onlardan sonraki jenerasyon şimdilerde üniversite öğrencisi, ya yurtta ya da öğrenci evinde kalıyor. İlk jenerasyondaki evliler evde yemek pişirmek yerine sık sık şöyle diyor: “pizza mı söylesek?”bir sonraki jenerasyon da yurt odasına ya da öğrenci evine neredeyse her akşam pizza sipariş ediyor.
İşte algılarımız böyle yönetiliyor.20-30 yıllık stratejiler çiziliyor, uygulanıyor. Bizim eğlenceli diye izlediğimiz masum çizgi filmler, diziler, sinema filmleri birtakım fikirlerin beyinlerimize çok daha hızlı zerk edilmesini sağlayan katalizörlerden ibaret. Ve emin olun, bu bilinçaltı pazarlamacıları, bu algı sihirbazları bize sadece pizza yedirmiyor…!