Herkes gelir mersin'e.
Mersinli gider tersine.
Son dönemlerde bir iyi haber veremedik gitti.
Baştan sona gerginlik, olumsuzluk, kötü veya daha kötü haber veriyoruz Mersinlilere.
Aklınıza ne gelirse ilaç niyetine iyi bir haber yok.
Biz alıştık.
Ayağımızda mı var bir terslik bilemiyorum.
Ama durum bu.
İyi diyebileceğimiz bir kaç kıytırık haberi veremeden kötüleri hızlı tren gibi geliyor.
Bazıları rutine bağlamış yılda üç-beş kere uğramadan geçmiyor Mersin'e.
Akkuyu gibi.
Mersin-Antalya yolu gibi.
Mersin-Taşucu otoyolu gibi.
Balık Çiftlikleri gibi.
Sanayi atıkları, sel, orman yangınları, kazalar, belalar.
Eksiğimiz yok yani.
Mamure Kalesi bile giriyor gündeme.
En son Mamure'nin tarihi topunu çaldırmıştık hurdacılara.
Bir haber çıkmadı, unutuldu gitti.
Son olarak PVC malzemeden  yapılan restorasyonla girdi gündemimize.
Merdivenleri de beyaz mermerlerden yapılmış.
Restorasyon işini galiba tadilat olarak anlamış firma, masraftan da kaçınmamış mermerleri döşeyivermiş.
Eli değmişken kalenin eskimiş diğer yerlerine de el atsaydı ne olurdu acaba?.
Onun yetişemediği yerleri de balık çiftlikleri ile halledeceğiz inşallah.
Malumunuz balık çiftliklerinin kurulacağı bölge dünyanın en eski tersanelerinin kurulu olduğu bir yer.
Bulunuşu ile dünya çapında ses getiren, dünya mirası sayılan bir bölgeyi biz balık çiftlikleri kurarak "eskiye rağbet olsa,, bit pazarına nur yağardı" muamelesine tabi tutacağız. 
Akıl, bilim, tarih, insanlık, gelecek utanacak.
Biz güleceğiz.
Utanmadan.
Şimdi ki gibi.
**
Sevdiğim Laflar:
"BALI OLAN YERİN SİNEĞİ EKSİK OLMAZ.."