Burhanettin Kocamaz döneminde defalarca yazdım, uyardım.
Belediyenin kaynaklarının hoyratça kullanıldığını, aşırı borçlanma ile kurumun gelecek yıllarının bile ipotek altına alındığını vurguladım.
Özellikle belediye meclisinin konuya duyarlı olması için diller döktüm.
Ancak işe yaramadı.
Mersin tarihinin en kötü meclisini gördük geçen dönem.
Egosu tavan yapmış bir başkan ve görevlerinden bihaber, özgül ağırlığı yerlerde bir meclis Mersin'i bu günkü hiç iç açıcı olmayan bir duruma getirdi.
Toparlanır mı?.
Evet.
Peki nasıl?.
Şeffaf, samimi.
Vizyoner.
Mersin ile Mersinli ile barışık.
Hesap verebilen bir yönetim tarzı.
Sığ siyasetten uzak, aklı başında bir muhalefet.
Adam gibi eleştirebilen.
Adam gibi doğruların yanında bir medya.
Gerekenler bu kadar.
Her şey toparlanır, rayına oturur.
Yeter ki bu saydıklarım yan yollara sapmasınlar.
Belediyeyi arpalık olarak görmesinler.
Geçmişi sık sık hatırlasınlar.
Ve;
Parti rozetlerini çıkarsınlar.
Şucu, bucu olmasınlar.
Mersin'den yana olsunlar yeter.
**
Sevdiğim Laflar:
"IŞIĞI ÖNÜNE AL DA YÜRÜ, GÖLGEN ARKANDAN İSTER GELSİN, İSTER GELMESİN.."