18. Mersin Uluslararası Müzik Festivali, 02 Mayıs’ta gerçekleştirdiği Can Atilla’nın elektronik rock müziği MASİVA konseriyle sona erdi. Mersinli sanatseverlerin, Piri Reis, Mevlana’nın Çağrısı baleleriyle yakından tanıdığı Can Atilla, Masiva ile dinleyenlerini kendisine hayran bıraktı.
Le Visage, Atomium, Hope, Bosna 92, Soyuz One, Moongate, Victory, Justinianus, bölümlerinden oluşan konserde, belgesel tadında hazırlanan, Bosna 92 ve Soyuz One, eserleri, dinleyicisini tarihi bir yolculuğa çıkarırken diğerleriyle birlikte insanın dünyadalığı üzerine varoluşsal bir ayna da tuttu.
Özellikle Soyuz One, uzay çalışmalarında hayatını kaybeden ilk insan Komarov’un anısına hazırlanmış projeksiyon görüntüleriyle soluksuz izlendi/dinlendi.
Kapanış konseriyle Mersin’de seslendirilen Masiva, Avrupa sahnelerinde de yer alacak. Bizlere benzersiz bir müzik deneyimi yaşatan Can Atilla’yı ne kadar çok övsek azdır.
Ayrıca Festivale, birbirinden deneyimli klasik müzik toplulukları da damgasını vurdu.
Rengim Gökmen yönetiminde, Batı Yakası Hikayesi gibi dev eserlerin bestecisi Bernstein’ın adlarına eserler ithaf ettiği ikili piyanonun dehası Güher-Süher Pekinel kardeşler, Mozart İki Piyano Konçertosu’nu MUMF Oda Orkestrası eşliğinde seslendirerek unutulmaz bir konsere imza attı. Konserde, usta opera sanatçısı Teyfik Rodos ise Mozart aryalarıyla yer aldı.
Hemen ardından Avrupa’nın genç virtüözleri; Veriko Tchumburidze, Alican Süner, Dorukhan Doruk, Tolga Atalay Ün, Mersin Kültür Merkezi’nde aynı sahnede yer alarak dinleyenlerini adeta büyülediler. Ülkemizin yanı sıra, Almanya ve İngiltere’nin de kültürel hayatına daha pek çok zenginlikler katacakları apaçık.
Hollanda’dan gelen bir diğer klasik müzik topluluğu ise Ruysdael Quartet oldu. Aldığı ödüllerle Avrupa’nın en saygın isimleri arasında gösterilen topluluk, Franz Schubert ile birlikte Adnan Ahmet Saygun’un sağlığında bitiremediği bir eserinin tam versiyonunu ilk kez Mersin’de seslendirdi. Konser boyunca Hollanda’nın büyük ressamlarından Jacob van Ruysdael’in muhteşem tabloları, projeksiyon ile fona yansıtıldı.
Avusturya’dan gelen Accio Piyano Trio topluluğu, Mersin Üni. Yenişehir Kampüsü’nde verdiği konserde, Haydn’ın Piano Trio No: 38, Schubert’in Piano Trio op. 99, Schostakovich’in Piano Trio op. 8 Poeme, eserlerini seslendirdi. Sanatçılar, ustalıklarıyla dinleyenleri kendilerine hayran bıraktı. Böylesi büyük bestecilerin Mersin’de seslendiriyor olması paha biçilmez değerde.
Türk Paganini olarak anılan Hüseyin Ulutaş ise Tarsus St. Paul Müzesi’nde Quartet Mapa ile yer alarak; Ulutaş’ın solo keman için düzenlediği Üçleme, Paganini’nin Caprice No: 24, Moses Fantasie ve Cadılar Dansı, Ali Ekber Çiçek’in Haydar Haydar, Bazzini’nin Cüceler Dansı, Wienawski’nin Polonaise, eserlerini seslendirdi. Böylesi bir repertuvarı dinlemek için dünyanın kültür başkentlerine gitmeye gerek kalmadı. Tarsus, bir akşamlığına kültür başkenti oldu.
Festivalin bir başka dev ismi, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Hafif Müzik ve Caz Orkestrası’dır. Yarbay Bülent Yüksel’in yönetiminde Mezitli Belediyesi Amfi Tiyatrosu’nda gerçekleştirilen konserde, Mersin Operası’nın sanatçıları Serin Saybaşılı ve Dağhan Ergün ile birlikte Volkan Canse, Gökhan Gül, Atilla Cömert’in aranjelerini yaptığı caz ve halk müziğinin sevilen eserlerini seslendirildi. Kuşkusuz caz müziğinin yaşayan en büyük efsanelerinden Arturo Sandoval’ın “Funky Cha Cha” eserinin de seslendirilmesi, sanatseverler için paha biçilmez bir olanaktı. Dinlenesi trompet ve klarinet sololarıyla dakikalarca ayakta alkışlanan caz müziğinin amiral gemisi, bu kez Mersin’e limanladı.
9. Beste Yarışması, Dolapdere Big Gang, Buhurizade Mustafa Itri Efendi gibi Klasik Türk Müziği eserlerini Caz Faslı olarak sunan Hakan Ali Toker, Ahmet Baran-Hanine, Zakkum, Çınare Melikzade, Korolar Şenliği, Batumi Korosu, festivale büyük bir heyecan kattı.
Dünyanın pek çok kentinden daha genç olan Mersin, kısacık sayılacak kültür tarihine dev projeler sığdırıyor. Bu başarının temel bileşenleri olan Mersin’in yerel yöneticileri, kentimizin en büyük şansı olmuştur. Mersin Büyükşehir Belediyesi, Mezitli, Toroslar, Yenişehir, Akdeniz ve Tarsus, Belediyeleri, MTSO, Deniz Ticaret Odası, Ticaret Borsası, Tarsus TSO, diğer sponsorlar; hepimizin hocası Fikret Öztürk öncülüğünde OPET, “Hanımefendi Giyim”, Gradi Reklam, MIP, Sertel Tools, Mersin Hilton, MESİAD, Forum AVM ve katkıda bulunan; Pozcu Organik, Derya Otomotiv, Gökşenler, sanatseverlerden en büyük alkışı almıştır.
Not: Geçen gün kıymetli bazı arkadaşlarımla buluştum. Mersin Festivali ile Adana Portakal Çiçeği Karnavalı eş tutularak şu soruyu sordular: Adana’ya festival için on binlerce insan akın ederken neden aynısını Mersin Festivali yaratamıyor? Cevap: Adana bir karnaval düzenlemekte, biz ise müzik festivali. İkisinin arasında en azından kavram farkı var. Arkadaşlarım gibi düşünenler olabilir diye bir dip not düştüm.
