Cumartesi Temel Yeterlilik Testi vardı(TYT), pazar günü ise Alan Yeterlilik Testi(AYT). İki sınav da üniversite seçme sınavıydı. Mersin'imizde de binlerce lise son sınıf öğrencisi, lise mezunu, üniversiteli olabilmek arzusuyla bu iki sınavda ter döktü. Bu adaylardan birisi de işbu satırları yazan yazarınızdı.
Hem TYT'ye hem de AYT'ye aynı okulda girdim. Metropole yakın bu okulumuzun ismi "Mersin Anadolu Teknik ve Meslek Lisesi"
Ama ne okul! Geniş bir alana kurulmuş, âdetâ bir kampüs hüviyetinde. Dikey olmayıp yatay bir ve iki katlı binalarıyla ben okulum diye bas bas bağırıyor. Dersliklerle, atölyelerle, yemekhanelerle, çardaklarla, kantinlerle devasa bir mekan. Eskilerden, çok eskilerden kalma bu okul, bir okulun nasıl olması gerektiğini bir anıt misaliyle günümüzde eğitime ve topluma şekil verenlere gösteriyor.
Eski okul binaları ne kapsamlı ne ihtişamlı ne işlevsel binalardı. Uzağa gitmeye hiç gerek yok. Mersin'den bu bağlamda inşa edilmiş birkaç tarihi okulu anabilirim: "İçel Anadolu Lisesi, Eski Dumlupınar Lisesi, Atatürk Teknik ve Mesleki Anadolu Lisesi, Yusuf Kalkavan Anadolu Lisesi..." Bu liseler yüzlerce öğrenciye sadece eğitim ve öğretim olanakları sunmakla yetinmez, onlara geniş yaşam alanları sunar. Geniş ve ağaçlarla süslü bahçeler, futbol ve basketbol sahaları, kapalı spor sahaları, kütüphaneler, konferans salonları, yemekhaneler...
Gelelim günümüzdeki okullara. Okul demeye bin şahit ister. AKP ile elini eteğini eğitim alanında çeken devlet, bu alanı paralı yapıp özel sektöre açtı.
Eğitim ki bir milleti rezil de eder vezir de.
Eğitim gibi pahalı ve değerli bir alandan devletin çekilmesi gelecek nesillere yönelik çok büyük bir hata ve ihmalkârlık. Çünkü bir ulusu ayakta tutup taşıyacak ve çağdaşlık trenine ekleyecek en önemli unsur eğitimdir. Devlet hiçbir zaman eğitimi saldım çayıra mevlam kayıra duyarsızlığıyla özel sektöre devredemez, devretmemeli. Niye mi?
Anlatayım efendim.
Bugün özellikle Forum Alışveriş Merkezi civarında ve Yenişehir ilçesinde mantar gibi biten özel okullar açıldı. Ama okul demek imkansız. Apartman daireleri, 4., 5.katlar, iki katlı müstakil evler kolej, temel lise, fen lisesi adı altında eğitim ve öğretim verir oldular.
Ya hiç apartman dairesi lise olur mu? 16, 17, 18 yaşındaki gençler bahçesi, spor sahası, kapalı spor alanları, kütüphaneleri, konferans salonları olmayan, odalardan bölünmüş bu sınıflarda diploma alma arayışında ve telaşında.
Yine son zamanlarda devletin yaptırdığı okullar da çok katlı ve gençlerin enerjilerini ve yeteneklerini geliştirebilecek bir yetkinlikte değil.
Açıkça söylüyorum ki apartman dairelerine sığdırılmış bu kibrit kutusu(!) çapındaki okullarda geleceğin bilim adamları, devlet adamları, sanatçıları, sporcuları çıkmaz. Çıksa çıksa kıymeti kendinden menkul lise diplomaları ellerinde olan ve gençliği harcanmış bir nesil ortaya çıkar ki...
Bu da ülkeyi nerelere taşır?
Artık bizleri yönetmeyi iş edinmişler bir zahmet düşünsün.
ZOR
Şayet kitap okumuyorsan, meraklı değilsen, matematik ve fen alanındaki problemler, gelişmeler ilgini çekmiyorsa; felsefe, coğrafya, tarih seni heyecanlandırmıyorsa, bu bağlamda ODTÜ gibi, Boğaziçi gibi, Bilkent gibi okullar hayalini süslemiyorsa, kütüphanelerin, laboratuvarların önünden geçmiyorsan sınavlar senin için çok zor kardeşim.
Ufak tefek çalışmalarla TYT'yi, AYT'yi, Liselere Giriş Sınavlarını dört dörtlük bir başarıyla taçlandırmaksa niyetin, bu olmaz kardeşim. Bu başarı asla gelmez.
Çünkü zor...
Bu eşyanın tabiatına aykırı.