“… annem, babam, ben, kardeşim el ele tutuşmuş dönüyoruz, giysilerimiz gül yaprağından. Yanaklarımıza, gözlerimize gül yaprakları konuyor. Dönüyoruz, dönüyoruz… Hepimiz gül yaprağıyız. Sabah ışığı bir yanımızdan öte yanımıza geçiyor, hepimiz saydam pembeyiz. Uyumuşum; rüyamda, şimdikinden daha küçüktüm. Kış bitmiş, bahar gelmiş, karlar çoktan erimiş, sular çoğalmış, Mayıs ayının sonlarındaymışız. Uzaktan, kıvrım kıvrım parlak bir kemer gibi gözüken, yakınlaştıkça çağıltısı insanın içini hoplatan bir derenin kenarına varmışız. Kilimlerimizi yıkayacakmışız. Gökyüzü masmavi, kuşların cıvıltısı derenin sesine karışıyor, toprak ılık, mis kokuyor. Kilimlerimizin üstünde geyik resimleri var, kuş resimleri var, çiçekler, çizgiler, çaprazlar, var. Suyu, çiçekleri, geyikleri, kum taneciklerini, her şeyi kucaklamak istiyorum. Kalkıp atılıyorum sulara. Annem kahkahalarla gülüyor, babam, kıyıdaki teyzem, kahkahalarla gülüyor… Sevinç.”
Nursel Duruel, 1941 Isparta doğumlu. 1966 İstanbul Üni. Arkeoloji Bölümü mezunu. 20 yıldan fazla TRT İstanbul Radyosu’nda edebiyat programları yaptı. Yukarıda bir bölümünü alıntıladığım “Geyikler, Annem ve Almanya” öyküsü, 1979 yılında Türk Dili Dergisi’nde yayınlandı. Bu öyküsüne 1980 yılında Akademi Kitabevi Edebiyat Ödülü verildi. 1983 yılında Sait Faik, 1990 yılında ise Yunus Nadi ödüllerine layık görüldü. “Geyikler, Annem ve Almanya”, “Yazılı Kaya”, “Cemal Süreyya, Şairin Hayatı Şiire Dahil”, “Güversin Curnatası”, başlıca eserleridir.
Öykülerinde, toplumsal değişim, yoksulluk, kadın, gibi sorunlar kendilerine yer bulsa da, yazdıklarının asıl edebi değeri, kendisine has biricik söyleminde açığa çıkar. Benzersiz şiirsel söylemiyle Nursel Duruel, edebiyatımızın efsane isimlerinden birisidir.
…
Bu yıl 13’üncüsü düzenlenen Mersin Kenti Edebiyat Ödülü, Nursel Duruel’e verildi. Türk Edebiyatı’nın gelişimine katkıda bulunmuş isimlerin daha yaygın okunması için verilen ödül, hocamızı ve eserlerini bizlere yeniden hatırlatmış, genç nesiller için okuma olanağı yaratmıştır.
Değerlendirme kurulunda yer alan, Celal Soycan, Turhan Günay, Metin Cengiz, Yavuz Özdem ve Cemal Sakallı’ya Mersin adına teşekkür etmeyi borç biliriz; değerli hocamızın ismini kentimize taşıdıkları için.
Ödül töreni, her yıl olduğu gibi Aralık ayında düzenlenecek.