Mersin'de günden genel olarak yoğun olur.
Gazete manşetlerine baktığımızda bunu çok net görebiliyoruz.
Sosyal medyada da aynı yoğunluk var.
Hatta geleneksel medyadan daha ateşli ve hızlı olduğunu söyleyebiliriz sosyal medyanın.
Tabi atış serbest düzeninde bir platform oluşundan da kaynaklı bu hareketlilik.
Olumlu tarafı çok fazla.
Aynı zamanda olumsuz tarafı da çok.
Öncelikle herkes çabucak ve hızlı biçimde ulaşıp, taraf olabiliyor.
Ancak bilgisiz fikirlerin çoğunluğu nedeniyle kısa zamanda tavsıyor ve havanda su dövmeye dönüyor bir süre sonra.
Bilgi kirliliği de inanılmaz boyutlara ulaşıyor doğal olarak.
Hayati diyebileceğimiz sorunlar bu nedenle önemini yitiriyor.
Ciddiyetini hızla kaybediyor.
Daldan dala atlamalar yoğun olarak yaşanınca her şey gerçeklikten uzaklaşıyor.
Bir yerde nasıl kullanıldığına bağlı.
Bir de kimlerin kullandığına.
Bana göre doğru kullanamıyoruz.
Üstelik bu havanda su dövme yarışından dolayı geleneksel medya büyük zarar görüyor, önemini ve işlevini kaybediyor.
Eski Büyükşehir Belediye Başkanımız Kocamaz'ın çok kullandığı bir laf vardı;
"Tezvirat.."
Durumumuz aynı bu şekilde.
Gerçek gündem yolda kalırken tezvirat dünyayı dolaşıp geliyor.
Bu nedenle geleneksel medya çalışanlarına ve yöneticilerine çok iş düşüyor.
Elbette en başta patronlarına.
Kentin gelişimi ile medyanın gelişiminin orantılı olduğuna inanırım eskiden beri.
Mersinimizin bu dökülmüşlüğü, geri kalmışlığı, unutulmuşluğu ve sahipsizliğinin temel nedenlerinden biridir bu havanda su dövme merakımız.
Bu kötü huyumuzu düzeltebilirsek yol alırız bana göre.
Geleneksel medyaya destek vermeyenleredir sözüm;
"Bindiğiniz dalı kesmeyin!.."
**
Sevdiğim Laflar:
"ABA'NIN KADRİ YAĞMURDA BİLİNİR.."