İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi’nin verilerine göre bugün ülkemizde 192 farklı ülkeden 5 milyon 55 bin insan yaşıyor! Ama entegrasyon, uyum, medya dilinin değişmesi organizasyonları göstermelik etkinliklerden öteye gidemiyor!

Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği (SGDD) tarafından Mülteci Destek Derneği (MUDEM) işbirliğiyle Avrupa Birliği (AB) desteğiyle hayata geçirilen “Medya ve Mülteciler Basın Buluşmaları”nın 4’üncüsü 150’yi aşkın kişinin katılımı ile Ankara’da yapıldı. 
Ancak gelin görün ki ilgili ilgisiz çok sayıda katılımcının, ‘katılım çok görünsün’den öteye gitmeyen, niteliğin geri plana itilip, nicelik ile 3 gün tatile gelmiş edasıyla organizasyonda yer aldığını görmek üzücüydü…
Katılımcılar doğrudan mültecilerin sorunları ile ilgilenen ve bu sorunların çözümüne yönelik çalışmalar yapan kişilerden uzaktı!...

Beş yıldızlı otellerde, ‘körler sağırlar birbirini ağırlar’ mantığıyla, ‘vicdanlı olun, dünya bizi takdir ediyor, mülteciler misafirimiz’ nidaları ile ‘haberlerinizde mültecileri kötülemeyin, olumlu yanlarını öne çıkarın’ hutbelerinden öteye gitmeyen buluşmalara harcanan para, emek ve çaba üzüntü verici!
100 bir başarı da beklemiyorum ama her geçen gün katıldığım bu tür etkinliklerin kalitesinin günden güne geriye gittiğine şahit oluyorum!

İnsanlık dramı yaşayan, travmatik yaşamlara mahkum sığınmacıların, mültecilerin üzerinden REKLAM’dan öteye gitmeyen bu işlere kim ‘dur’ diyecek? Kimin sorumluluğunda bu işler? Bu kadar kaynak neden heba ediliyor? Gerçekten çözüm üretmek amacında olanlar neden bu işlerin içinde yer alamıyor?
Bu sorulara yanıt bulunmadıkça bu iş elimize yüzümüze bulaşmaya devam edecek!..

***
Öte yandan gazeteci olarak bu tür etkinliklere davet edilip, daha çok ‘gazetecilik’ eğitimine tabi tutulmamız da ayrı bir sorun! 
Özellikle bilgi alamadığımız, bırakın bilgi almayı kapısından dahi içeriye giremediğimiz Göç İdaresi İl Müdürlükleri başta olmak üzere ilgili pek çok kurum ve kuruluşa erişimimiz mümkün olmazken ‘DOĞRU HABER’ olgusunda eksik kalmakla eleştirilmemiz anlaşılabilir değil!

Tüm zorluklara rağmen DOĞRU GAZETECİLİK yapmaya çalışanların, geziye gelenlerin oluşturduğu kalabalıkta, politika sevicilerin nutuklarına maruz kalarak, zaman kaybetmesi üzüntüden öte ülkemiz için acı vericidir. 

Son olarak mazlumun, ezilenin, haklı olanın yanında olması gereken ve sorunların çözümü için üzerine düşeni yapması beklenen gazetecilik mesleğinin böylesine içi boş işlerle niteliğinin yok edilmesi ise büyük bir tehlikedir!...