Belli ki Büyükşehir Meclisi bundan sonra daha renkli olacak..
Pazartesi günü yapılan Aralık Ayı 1. Birleşiminde bu görüldü.
Kimse inkar etmesin ve kıvırmasın!
Vahap Başkan’a verilen borçlanma yetkisi sonrası, kazan için için kaynıyor/kaynatılıyor...
Kim haklı kim haksız yatandaş değil vatandaş karar verecek.
Görünen o ki geçici bir süre toprağa gömülen savaş baltaları tekrar çıkarıldı.
Tabi ki savaşın olduğu yerde kazanan olmaz.
İki testi örneğindeki gibi.
Biri kırılırsa, diğeri de çatlar!
Bunu göz ardı etmemek gerek.
“Buralara nasıl gelindi?” diye soracağım, ama gerek yok.
Çünkü, muhalefet çoğunlukta ve bu hakkını kullanarak Vahap Başkanı çalıştırmak istemiyor.
Peki gelinen süreçte Vahap Başkanı’nın hataları var mı?
“Hatasız kul olmaz!” yalnızca Orhan Gencebay’ın şarkısı değildir.
İşin olduğu yerde hata da olur.
Ama, iş yapmadan hata varsa orada ince eleyip sık dokumak gerekir.
Bu kanıya nereden mi vardım?
Şifre, meclisteki atışmaların içinde gizli!
Meclis bazı konularda Başkana yetki verir.
Başkan da bu yetkiyi gerek duyduğu zaman kullanır.
Ancak, son Meclis toplantısında Başkana bu yetki verilmedi.
Her ne kadar muhalefet meclis üyeleri,
“Biz başkanımızın yetkisini almıyoruz. Meclis üyesi olarak yetkimizi kullanıyoruz. Red vereceğiz” dese de işin aslı öyle değil.
Ki, Başkan da “Siz hazırlıklı gelmişsiniz. Bana güvenmiyorsunuz demek!” zorunda kaldı.
Muhalefet bunu katılmadığı son Meclis toplantısındaki suya yapılan zamla açıkladı.
Yıllardır bu işi kafam almamıştır.
Muhalefetteyken zamma karşı çıkanlar, iktidar olunca bu söylemlerini unutur.
Ama haklı ama haksız zam yapar!
Muhalefet Meclis üyeleri Başkan Seçer’e, “Geçen Meclis biz güvendik, her şeyi bıraktık, tüm arkadaşlar şehir dışına gitti pat diye vatandaşa su zammı geldi. Bundan sonra işi daha sıkı tutalım dedik” diyerek güven bunalımı yaşadıklarını ortaya koydu.
Seçer, futboldan örnekle yanıt verdi; “Topa çok sert girdiniz. Ayaklarımızı yerden kestiniz!”…
Futbolun doğasında vardır Başkan!..
Rakip biraz sert oldu mu ayaklar yerden kesilir, başlar yerde sürünür!
Bunun için oyun planını iyi yapacak ve de kadroyu iyi kuracaksın!
Ki, havada takla atmayasın!
Futbol takım oyunudur.
Tıpkı, belediyecilik gibi.
Bu unutulmamalı!
Büyükşehir Başkanı’nın yetkilerini almak ilçelere de örnek olur mu?
Zor!
Çünkü, İlçe Belediye başkanları meclislerinde çoğunluğa hakim.
En büyük tepki de işten çıkarmalara.
Vahap Başkan, “2024 seçimlerinden altı ay önce dramatik bir rakamla personel alırsam gelin karşıma!” diyor, ama günümüze bakmak gerekir.
2024’e kadar kim öle kim kala.
Demek ki çıkardığı işçiler ayak bağı oluyor ki Başkan, “Bana frene bas deniliyor, frene basacak zamanım yok. Ben son gaz hizmet için her türlü tedbiri alacağım!” diye haykırıyor.
Bence burada bir yanlış var.
İnsan zaman zaman frene basmak zorunda kalabilir.
Ki, duvara toslamasın!
Ancak, kilit noktalara etkili ve yetkin insanları getirmezsen, ayağın her zaman frene basmaya hazır olmalıdır.!
Ah şu ahbap-çavuş ilişkisinden bir vazgeçebilsek.!
Bir de bukalemun gibi her seçim sonrası renk değiştirerek kendini çok bilen gibi satıp koltuk kapanları bir ayırt edebilsek!
O zaman bir şeyler değişecek?
Ama, bir türlü olmuyor.
Bazı şeyler eski tas eski hamam devam edince de kriz dönemi başlıyor.
Sözün ÖZÜ;
Bilirsiniz, “Karaman’ın koyunu sonra çıkar oyunu!” diye bir deyiş var.
Aslında Büyükşehir Meclisinde muhalefet en başta rengini/oyunu belli etmişti.
Barış döneminin uzun süreceğini sananlar yanıldı.
Tabi ki adam seni çalıştırmamak için elinden geleni yapacak.
Bunun için strateji bilmeye gerek yok.
(Gerçi, Büyükşehir’in Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı da var, ama.. )
Adı üstünde MUHALEFET!
Kim ki kent yaşayanın çıkarına olan işleri engellerlerse bunun vebalı ağır olur.
O vebalin altından da zor kalkar!