“İhtiyaç sahiplerine ulaştırmak üzere hazırladığımız kolileri alarak dayanışmayı büyütmek, birbirimize destek olarak zor günleri atlatmak elimizde.

Haydi; sizde destek olun, birlikten sağlık doğsun!”

Yukarıda ki metin Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’in açtığı yardım kampanyasının içeriği.

Altına “Kamuya tahsisli şartsız bağış hesabı” notu iliştirilmiş ve bir de banka hesap numarası.

Buraya kadar her şey normal.

Bende altına imzamı atarım.

Ülke olarak içinde bulunduğumuz zor günlerde yapılması gereken bir sosyal gerçek.

Sadece belediyelerin değil hepimizin yapması veya katılması gereken bir görev.

Yasal.

İnsani.

Vatandaşlık borcu.

Seçilmiş bir belediye başkanının zor durumlarda başvurabileceği bir yöntem.

Ve tamamen yasal.

Yasaların verdiği bir hak.

Ancak merkezi idare bu tip kampanyaları yasakladı.

Hesapları bloke ettirdi.

Neden yasaklandı?.

Neden gerek görüldü?.

Daha zor günler yaşayabileceğimizi düşünürsek yerel yönetimlerin ellerini güçlendirme çabaları neden engellendi?.

Ne olduğu belli olmayan derneklerin bile bağış toplayabildiğini biliyoruz.

Yani;

“Neden” sorusuna verilen cevapların “tatmin” edici olmaktan uzak olduğu ortada.

Artık olay “siyasi” bir boyuta geçti.

“”Siyaset ve siyasetçiye güven” noktasındayız.

Ankara bu güven bunalımını aşabilecek mi göreceğiz.

İşin önemli tarafı ise bana göre başka.

Mersinli bir gazeteci ve sade bir vatandaş olarak Vahap Seçer’in de “güven verici” olmadığını düşünüyorum.

Yasallığı tartışmalı bir logo ile kriz yönetmek istiyorsa yanlış bir strateji.

O logonun Mersinlilere kaça mal olduğunu açıklamak zorunda Vahap Seçer.

Yeni logo nedeniyle kullanılamayan materyallerin değerini de açıklamak zorunda.

Bu ülke yaklaşık dört aydır yaklaşan virüs belasını konuşuyor.

Üstelik olaya ilk dikkat çekenlerde CHP’li vekiller.

CHP’li vekiller uyarırken, CHP’li Vahap Seçer kerameti kendisinden menkul logosuna para mı saçıyor.

“İki tantuni, bir ayran” alaycılığı ile yürümeye başlayan süreç bu gün nerelere geldi.

Yasallığı şüpheli.

Maliyeti saklanıyor.

Belki de logoya harcanan para kampanyaya gelecek paradan daha fazla.

Bilmiyoruz.

Belki de borçlu belediye için bir kara delik.

Bilmiyoruz.

Öğrenmek hakkımız” diyoruz saf saf.

Soruyoruz;

“Kervan yürüyecek” diyorlar

Öte yanda;

Kriz anında yeni logolu tüm materyaller hizmete hazır.

Bu ne hız.

Tesadüf mü?.

Öngörü mü?.

Aymazlık mı?.

Şeytan “sor” diyor.

“Kervan”  bu işin neresinde?.

Şeffaflık yok.

Hesap verme yok.

Sorumluluk yok.

Seçmene saygı yok.

“Güven.”

Var mı?.

**

Sevdiğim Laflar:

“YOLU BİLEN KERVANA GİRMEZ!..”