Mersin’de vaka sayısının düşük olmasını bekliyorduk. Gerek umrecilerin gerekse de gurbetçi sayısının az olması ve Mersin’in göçle oluşmuş bir şehir olma özelliği en azından enfekte olan insan sayısının kentteki varlığının düşük olmasını sağladı.

Mersin için sıkıntı teşkil eden gruplar gelişmiş lojistik sektörü nedeniyle taşımacılar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne yakınlık ve yabancı öğrenciler olsa da bu konudaki hızlı ve yerinde tedbirler, halkın ‘evde kal’ çağrılarına kulak vermesi ile riski daha kontrollü bir hale getirdi.

Ancak bu durum aynı zamanda Mersin’in bir çekim merkezi olmasına da neden oldu! Özellikle kentteki binlerce ikinci konut ve yaylalar dışarıdan gelmek isteyenlerin hedefi oldu. Her ne kadar şehirlerarası yolculuklar izne bağlansa da Mersin gibi hinterlandında onlarca kente çok yakın mesafede bulunan bir il için giriş-çıkışların kontrollü olması pek kolay iş değil!

Zira vaka sayısı ile ilk 10’da olan Adana başta olmak üzere bir çok komşu kente yakınlığı göz önüne alınarak Mersin’de kente giriş-çıkışlarda çok daha titiz bir çalışmaya ihtiyaç var! Mersin’in ikinci konutlar ve yaylalar nedeniyle özel bir durumu olduğu göz ardı edilmemeli ve buna göre önlem alınmalı!

Ancak bu bizi kurtarmaya yeter mi? Elbetteki yetmez! Haftabaşında Radyo Ülkü’de gazeteci dostum Serkan Tultak’ın hazırlayıp sunduğu Yerel Gündem Programı’na konuk olarak virüs etkileri ile kentteki gelişmeleri değerlendirmiştik.

Burada programa birlikte katıldığımız gazeteci dostum Esat Durak, özellikle idarecilerin/yöneticilere yönelik eleştirilerde hoşgörülü yaklaşım sergileme çağrısının biraz daha yüksek sesle dile getirilmesi taraftarıyım!

Ne yazık ki kentte hala idarecilerin doğru ve şeffaf bilgilendirme ve halkın haber alma hakkının layıkıyla yerine getirilmesinde gazeteciler ile diyalogunun çok çok gerilerde olduğu bir gerçek!

Bu yanlıştan dönülmelidir!

Tek tip, gerçek tespit ve durumların değerlendirmesinden uzak yayın içerikleri ile halka seslenişler veya verilen demeçler kamuoyunu tatmin etmemektedir!

Sahada ki aktif gazetecilerle bir araya gelinmeli ve sorular cevaplanmalıdır!

Örneğin özellikle kentin giriş- çıkışlarının düzenlenmesine yönelik ekstra önlemlere ihtiyaç olduğunun bilincinde midir yöneticiler?

Bu konuda ne yapılmaktadır?

Mersin’deki vaka sayısının azlığına karşın test oranları nedir?

Madem kentte vaka sayısı az peki o zaman neden Mersin Şehir Hastanesi’ne koronavirüs testi yapılması için yetki verilmiştir? Yoğunluk olmadığı için midir? Yoksa başka bir neden var mıdır?

Bunlar belli başlı öncelikli sorular ancak merak edilen daha pek çok şey var… Ancak cevapları kimden, nasıl alacağız?

İşte bu muallak!