Sözün Özü
Dün 1 Mayıs’ tı...
Sözün ona “İşci Bayramı”...
Asgari ücretin ,neredeyse silah zoruyla 1.300TL’ ye yeni çıkarıldığı Türkiye’de , işciye bayram haram aslında.
İşcinin bayramını istediği yerde kutlama özgürlüğü bile yokken 1Mayıs’ı İşci Bayramı olarak kutlamak ne kadar doğru bilemiyorum.
1980 öncesi işcinin istediği yerde bayramını kutlama, konuşma ve de istediği şekilde sendikalaşma hakkı vardı.
Daha doğrusu ,hakkını çatır çatır alma mücadelesi yapabilirdi .
Ya şimdilerde?
Sararıp,solan(!) sendikalar ve de işci sınıfını satan sendika başkanları (padon sendika ağaları) sayesinde işçi neredeyse “kunta kinte” oldu..
Belli ki kimse farkında değil.
Üreten olmazsa tüketen olamaz!
Toplumun her kesimi üretene saygı göstermek zorundadır!
Bay Başkan dahil ,herkes üretenin hak arama ve hakkını alma savaşına destek verecektir.
Ama nerede?
Ağalar paşalar iişci sınıfını her zaman potansiyel tehlike olarak görmüştür.
Onlar için ,”İşcisin işci kal!” deyişi geçerlidir.
Ve de Türkiye’de ,1Mayıs’ları kutlarken katledilen işciler hepimizin belleğindedir!
Bu düpe düz sindirme ve yıldırma operasyonudur.
Çünkü, ağababaları böyle istemektedir.
Ülkeyi yönetenler de ağababaları n emirlerine karşı gelemezler.
Çünkü, göbekdaşlardır!
“Emeğe,üretene saygı” olmazsa işcinin bayram neyine?
“İşcisin , işci kalma” diyerek, Nazım Usta’ dan bir şiirle, ezilenin,sömürülenin olmadığı 1 Mayıslara!
TÜRKİYE İŞÇİ SINIFINA SELÂM
Türkiye işçi sınıfına selâm!
Selâm yaratana!
Tohumların tohumuna, serpilip gelişene selâm!
Bütün yemişler dallarınızdadır.
Beklenen günler, güzel günlerimiz ellerinizdedir,
haklı günler, büyük günler,
gündüzlerinde sömürülmeyen, gecelerinde aç yatılmayan,
ekmek, gül ve hürriyet günleri.
Türkiye işçi sınıfına selâm!
Meydanlarda hasretimizi haykıranlara,
toprağa, kitaba, işe hasretimizi,
hasretimizi, ayyıldızı esir bayrağımıza.
Düşmanı yenecek işçi sınıfımıza selâm!
Paranın padişahlığını,
karanlığını yobazın
ve yabancının roketini yenecek işçi sınıfına selâm!
Türkiye işçi sınıfına selâm!
Selâm yaratana!