Tarih : 7.12.2016
E-Mail : pinardoganersoy@hotmail.com
OĞLUMA MASALLAR
Yıllarca koşmaktan yorulan tavşan bir gün, kendine yaslanacağı bir dağ bulmuş;
Hikaye bu ya ; tammm ! yaslanacakken bir bakmış, o dağ bir tünele yol olmuş…
Tavşan dağa küsmüş küsmesine de, dağ dahil, kimsenin bundan haberi yokmuş….
Böyle başlamış öyküsü tavşanın; ne suçlanacak , ne yaslanacak bir dağ olmadığını bu hikaye de daha net anlamış.
Gökten kafasına 3 elma düşmüş, aklına da bir şiir…
Yaaa ! Sen elmayı seviyorsun diye, elmanın da seni sevmesi şart mıymış?
Geçen yıl oğluma yazdığım bir masalla başlamak istedim bu gün ki yazıma…
Hayatın bir masal, bir oyun olduğunu düşünmek beni mutlu ediyor. Ve beni mutlu edenler şeyler düşünmeyi seviyorum.
Tüm masallardaki gibi benim masalımda da kötü kraliçeler, düzenbaz vezirler, külkedisi gibi hissettiğim haller, kurnaz tilkiler var elbette.
Ancak onlar sadece, benim izin verdiğim ölçüde masalımı yönlendirebilirler. Ben izin verdiğim ölçüde beni üzebilirler ve yine, benim izin verdiğim ölçüde başrolde olabilirler.
Kötü kahramanlarımın haklarını yemem. Hayatıma girmişlerse bilirim ki, bir nedeni var. Bana bir şeyler öğretmek niyetindeler.
Öğrendiğimi fark ettiğim an, masalımdaki kötü rollerinden dolayı affederim onları ve teşekkür ederek uğurlarım hayatımdan…
Öğrenememişsem, farklı isim ve rollerle bir şekilde ben öğrenmem gerekeni öğrenene kadar, hayatıma tekrar tekrar gireceklerini de, hiç aklımdan çıkarmam…
Gökten hep elmalar düşer, herkes payına düşeni yer. Adem ile Havva’dan beri bu insan evladının kaderi.
Çünkü masal onlarla başlar…