ASAL Araştırma şirketinin 24 Nisan tarihinde yaptığı ve “Bu Pazar bir milletvekili seçimi olsa hangi siyasi partiye oy verirsiniz” sorusunun cevabı dikkat çekici.
▪️AK Parti:%32.2
▪️CHP:%26.5
▪️MHP:%9.8
▪️DEM Parti:%9.1
▪️İYİ Parti:%5.6
▪️Yeniden Refah:%4.5
▪️Zafer Partisi:%4.2
▪️Türkiye İşçi Partisi:%2.6
▪️Diğer:%5.5
Araştırma sonuçlarının bize verdiği mesajların başında AKP’deki düşüşün devam ettiği, ancak yavaşladığı görülüyor.
Aynı durum “MHP içinde geçerli” demek mümkün.
31 Mart sonuçları ile kıyasladığımızda en çarpıcı sonuç CHP’nin alacağı öngörülen oy yüzdesi üzerinde görülüyor.
En önemlisi 31 Mart’ta CHP’nin neden birinci parti olduğunu da çok net biçimde açıklıyor anket sonuçları.
Cam tavan’ın aslında kırılamadığını.
Alınan ekstra oyların şu an itibariyle “emanet” olduğunu net olarak okumak mümkün.
Olası bir erken seçim sonucuna kadar,bu emanet oyların ne kadarının kalıcı olacağını kestirmek çok zor doğal olarak.
Ancak o olası seçimin hangi zemin ve şartlarda olacağını gördüğümüzde bir öngörüde bulunabiliriz.
Yani hep olduğu gibi yerel seçim sonuçları üzerinden kendilerine don-gömlek biçenlerin kulağına kar suyu kaçırmalı bu sonuçlar.
Hep söyledim, anlaşılan o ki uzunca bir süre daha söylemeye de devam edeceğim.
İttifaklar dönemi dediğimiz, aslında iki kutuplu siyasetin bizi getirip bıraktığı nokta “çıkmaz” sokaktır.
Yerel yönetimler “pekmez kazanı” olarak görülüyor artık.
Siyasiler ve yandaşlarının kafasında tek bir şey var.
“Sıra bizde.”
Uzun zamandır pekmez kazanından nemalanarak, payına düşen ile parmağını yalamayı umarak, demokrasinin, genelve siyasi ahlakın önüne geçmiş bir zemin üzerinde yapılıyor yerel seçimler.
Bu durum aslında siyasi partiler arasında bir fark kalmadığını gösteriyor bizlere.
Yaptıkları “sıra bizde” kavgası.
Bize de oyunun seyrine durmak kalıyor ne yazık ki..
**
Sevdiğim laflar:
“OTU ÇEK, KÖKÜNE BAK!..”