Haber Merkezi
Muğla’da Pınar Gültekin’in vahşice öldürülmesinin tepkileri çığ gibi büyümeye devam ediyor. Bir tepki de CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen’den geldi.
Antmen, kadın cinayetlerinin sıradanlaştırıldığını ve normalleştirildiğini belirterek “Pınar Gültekin'in vahşice dövüldüğü, boğularak öldürüldüğü ve cesedinin yakıldıktan sonra, varille ormanlık alana bırakıldığı ortaya çıktı. Buna neden olan şey siyasal söylem ve eril dilin tahakkümüdür. Bu nedenle bu cinayetleri bireysel olarak göremeyiz. Çünkü kadın cinayetleri politiktir. Çözümüne de siyasetten başlamak gerekiyor.” dedi.
6284 sayılı ‘Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un bu konuda yetersiz kaldığını söyleyen CHP’li Vekil “Aile Bakanlığı kadına şiddet ve cinayet davalarına taraf olmakla yetinemez. Bu şiddetin ve cinayetlerin nedenlerini ve önleme yollarını bulmakla yükümlüler. Buna en başta iktidar sahipleri uymalıdır. Kadınla erkeği eşit görmeyen ve bunu da açıkça ifade eden bir iktidarın olduğu toplumda şiddet haliyle normalleşir. Kadın katillerine ceza indirimi yapılırsa elbette bu birtakım karanlık kafalara cesaret verir” ifadelerini kullandı.
Alpay Antmen açıklamasını şu şekilde sürdürdü; “Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Kadına Yönelik Şiddeti; “Cinsiyete dayanan, kadını inciten, ona zarar veren, fiziksel, cinsel, ruhsal hasarlarla sonuçlanma olasılığı bulunan, toplum içerisinde ya da özel yaşamında ona baskı uygulanması ve özgürlüklerinin keyfi olarak kısıtlanmasına neden olan her türlü davranış” şeklinde tanımlamaktadır. Kamuoyu ise şiddeti sadece ‘fiziksel zarar’ olarak algılıyor. Yanılgı da buradan başlıyor. Kadına şiddet her yerde aslında. Sokakta, otobüste, işyerinde, televizyonda, sinemada, çarşıda, gazetede, radyoda, okulda ve hatta Mecliste bile var. İşte bu şiddet dili, bakışı, davranışı en sonunda fiziksel şiddette ve hatta cinayette kendine vücut buluyor. Önce bu konuda ciddi bir yasal zemin hazırlanmalı sonra da bu konuda uzun süreli eğitim hareketlerine başvurulmalıdır. Yani herkes bilinçlendirilmelidir. Hem erkek hem de kadın bilinçlendirilmeli. Ayrıca İstanbul sözleşmesi ve 6284 sayılı yasayı tartışmaya açmak kadın cinayetlerine ve kadın istismarına çanak tutmaktır. Kadına şiddet kader değil. Bunu bütün vatandaşlar bir arada ve ortaklaşa çözebiliriz. Bu elimizde.