Hediye Eroğlu
Mersin Tabip Odası tarafından 15 Aralık’ta yaptıkları g(ö)rev etkinligine rağmen verilmeyen hakları için eylem yapıldı. Toros Devlet Hastanesi önünde yapılan eyleme Mersin Aile Hekimleri Derneği üyeleri ve diğer sağlık çalışanları destek verdi. Eylemde “Ceza değil hakkımızı istiyoruz”, “Vazgeçmiyoruz, haklarımızı istiyoruz” şeklinde pankart açıldı.
Mersin Tabip Odası Başkanı Mehmet Antmen yaptığı açıklamada, “Hekimlerin ve diş hekimlerinin ekonomik haklarında kısmi düzeltme getiren yasa tasarısı tüm partilerin oybirliği ile kabul edilmesine rağmen, iktidar tarafından geri çekilmiştir. Cumhurbaşkanı ve Sağlık Bakanı tarafından ekranlarda hekimlere zam müjdesi verilmiş ancak hemen ardından tasarının geri çekilmesine dair iki çift söz dahi kurulmamıştır” dedi.
“EMEĞİMİZİN KARŞILIĞINI ALAMIYORUZ”
Enflasyonun gerçek anlamda yüzde 50’nin üzerine çıktığı, açlık sınırının 4 bin 13 TL, yoksulluk sınırının 13 bin 073 TL olduğu şartlarda hekimler olarak geçinemediklerini ve emeklerinin karşılığını alamadıklarını anlatan Antmen,
“Bu zorlu çalışma koşullarında emeğimiz yok sayılıyor. 15 Aralık günü yaptığımız bir günlük G(ö)REV, bir uyarıydı! Almakta olduğumuz maaşlarımız emeğimizin karşılığı değildir, iktidarın keyfine göre belirlenemez. Bu denli yoğun emek çalıştığımız koşullarda emeğimizin değersizleştirilmesini kabul etmiyoruz” şeklinde konuştu.
Bugün gelinen noktanın uzun yıllardır sağlıkta adım adım yaratılan çöküşün bir sonucu olduğunu anlatan Antmen, “Konu salt bir zam meselesi değildir. Mesele sağlığa 5 dakikada üretilebilecek bir meta olarak bakılan sistemdedir. Mesele, hekimlik değerlerinin yok sayılması, bilimin değil ekonomik çıkarların ön plana koyulması, mesleğimizin önemini görmezden gelen anlayıştır. Ekonomik krizin ve bu değersizleştirmenin sonucu olarak yoksullaşma, sağlık emekçilerini artık çalışamaz hale getirmiştir” ifadelerini kullandı.
“SORUN EMEĞİMİZİN KARŞILIĞINI VERMEYEN BU SİSTEMDEDİR”
Konunun çalışma koşullarımızın her geçen gün kötüleşmesi, şiddetin her geçen gün artması olduğunu anlatan Antmen şöyle devam etti: “En fazla hastalanan ve ölen meslek grubu olmamıza rağmen covıd-19’un meslek hastalığı sayılmamasıdır. Sorun koruyucu değil tedavi edici, kamucu değil özelleştirmeci sağlık anlayışını dayatan kapitalizme teslim olmuş sağlık sistemindedir. Sorun bizlerin hak arama eylemlerinde değil, sorun bizlerin emeğini çalan, emeğimizin karşılığını vermemekte direnen bu sistemdedir. Toplumun her kesiminden yükselen GEÇİNEMİYORUZ seslerini artık iktidar duymak zorundadır. Aile hekimlerine olan baskı artarak devam etmektedir. Ceza yönetmeliği dediğimiz yönetmeliğin kurmuş olduğu engizisyon komisyonu Mersin’de ilk kurbanını almış, bir aile hekimi arkadaşımızın sözleşmesi hukuksuzca fesih edilmiştir. Çalışanların iş güvencesi kalmamış, sözleşme yenileme, komisyondakilerin iki dudak arasından çıkacak söze bırakılmıştır. Biz bu ceza ve zulüm yönetmeliğini kabul edilemez buluyoruz ve derhal geri çekilmesini istiyoruz”
“HİÇBİR TALEBİMİZDEN VAZGEÇMİYORUZ”
“Emek Bizim Söz Bizim” diyerek başlattıkları mücadele programında hiçbir taleplerinden vazgeçmediklerini anlatan Antmen “Toplumun sağlığı sağlık çalışanlarının sağlığından geçer. Meclisin açılması ile özlük haklarımıza yönelik düzenlemelerin acilen gündeme alınmasını talep ediyoruz. Sunulan tasarıdan daha geri bir düzenlemeyi asla kabul etmeyeceğimizi, üretimden gelen ve emeğimizden aldığımız gücümüzü kullanmaktan kaçınmayacağımızı bir kez daha hatırlatıyoruz” diye konuştu.
İŞTE HEKİMLERİN TALEPLERİ…
Antmen taleplerini şöyle sıraladı: “Ekonomik ve özlük haklarımızla ilgili yeni yasa tasarısının en kısa zamanda meclise sunulmasını, ücretlerimize gerçek enflasyon ve yapılan zamların üzerinde artış, döner sermaye veya performans değil; emekliliğimize yansıyan, insanca yaşayacağımız tek ücret, 7200 ek gösterge ve yılda 120 gün yıpranma payı, Covıd-19’un meslek hastalığı sayılmas ve sağlıkta yeni bir şiddet yasası ve Aile Hekimliği Ceza Yönetmeliğinin derhal geri çekilmesini istiyoruz.”