HEDİYE EROĞLU
Türk Tabipler Birliği’nin (TTB) Deprem Bülteni basın açıklamasına katılan Mersin Tabip Odası Başkanı ve geçmiş dönem TTB Halk Sağlığı Kolu Başkanı olan Uz. Dr. Nasır Nesanır deprem nedenli göç dalgasının Mersin özelinde çevre illere etkisi konusunda değerlendirmelerde bulundu.
Deprem bölgelerinde on binlerce cinayet işlendiğini ve bunun sorumlusunun 10 tane müteahhit olamayacağını söyleyen Nesanır, “Bilime ve ekolojiye sırtını dönen, yüzünü ranta çeviren vahşi kapitalizmdir” dedi.
MERSİN’DE 147 GEÇİCİ BARINMA MERKEZİ VAR
Mersin’in deprem yaşanan 10 il ile yoğun akrabalık ilişkilerine sahip olduğunun altını çizen Dr. Nasır Nesanır, “Burada yaşayan insanların akrabaları öncelikli olarak geldi. Nüfusta 330 bin civarında ek bir nüfus geldiğini bize gösteriyor. Biz aynı zamanda hastanede bakılan depremzede sayıları ya da aile hekimlerince bakılan depremzedeler ile de benzer sonucun çıktığını söyleyebiliriz.
Tabi bu yoğun göç ile beraber barınma alanları ortaya çıktı. Şuan Mersin’de 147 barınma alanın olduğu söyleniyor. Bu barınma alanları haricinde Mersin Tece’den Anamur’a kadar olan bölgenin yazlık alanı. Yazlığa gelen on binlerce yurttaşımız var. Yetkililerin yaptığı açıklamaya göre bu geçici barınma alanlarında sağlık personelleri görevlendirilmiş durumda. Ayrıca mobil ekiplerde hizmet vermekte.
“MERSİN’E YOĞUN BİR NÜFUS GÖÇÜ HALA DEVAM EDİYOR”
Geçici barınma alanlarının bir kısmını ben de gezdim. Buralarda kalanlara baktığımızda Covid 19 pandemisi nasıl sınıfsal diyorsak, burada da depremden tüm yurttaşlarımız etkilendi ama geçici barınma alanlarını gezdiğinizde depremin de sınıfsal özelliğinin olduğunu görüyoruz. Üstelik Mersin’e yoğun bir nüfus göçü hala devam ediyor.
“ÇOK YOĞUN BİR TALEP VAR VE SON BİR KAÇ GÜNDÜR TIKANMIŞ DURUMDAYIZ”
Aynı zamanda yoğun olarak fikir göçü de var. Çok sayıda meslektaşlarım benimle irtibata geçti. Bunun üzerine 5 kişilik bir komisyon kurduk. Özellikle meslektaşlarımızın geçici barınma sorununu çözmek için çalışmalar yaptık. Mersin’deki meslektaşlarımıza da bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Evlerini meslektaşlarına tahsis ettiler. Ama bunu tam karşıladığımızı da söyleyemem çünkü çok yoğun bir talep var ve son bir kaç gündür tıkanmış durumdayız.
MEÜ ÖĞRENCİLERİ DEPREMZEDE
Bir diğer konu ise Mersin Üniversitesi (MEÜ) Tıp Fakültesi öğrencileri. Öğrenciler aynı zamanda birer depremzede. Tıp fakültesinde okuyanların çoğu Adıyaman, Maraş, Malatya gibi çevre illerden geliyorlar. Özellikle Hatay’dan çok gelen var. Depremzede olunca bu komisyonumuz devreye girdi. Çünkü bu öğrencilerimizin bir kısmının yanına aileleri geldi. 1+1 evlerinde 8-10 kişi yaşamak zorunda kaldılar. Çünkü evleri ya yıkılmış ya ağır hasarlı ya da yıkılmak üzere. Dekanlık aracılığıyla duyuru yaptık ve depremzede öğrencilerin odamıza başvurmasını istedik çünkü onlara burs vereceğiz” diye konuştu.
GÖÇMENLER, RUSLAR VE DEPREMZEDELERİN GELİŞİ İLE ŞEHİR TIKANDI
Öte yandan Mersin’in Suriye savaşı ile beraber resmi rakamlara göre 238 bin göçmenin olduğunu anımsatan Dr. Nasır Nesanır, şunları söyledi: “Aynı zamanda Mersin son birkaç yıldır Tece’den Silifke’ye kadar yoğun bir Rus yerleşimine ev sahipliği yapıyor. Göçmenler, Ruslar ve üzerine depremzede yurttaşlarımız gelince Mersin hem eğitim hem sağlık hem de ulaşım anlamında bir tıkanma içine girmiş durumdadır. Büyükşehir Belediyesinden Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’ndan emek demokrasi platformu bileşenlerine kadar yaptığımız görüşmelerde bu tıkanma sürekli dile getiriliyor. Bu tıkanmaların aşılması nedeniyle ya kent afet kapsamına alınmalı ya da özel bir statü verilmelidir.
POLİKLİNİK HİZMETLERİ İÇİN RANDEVU ALINAMIYOR
Covid 19 pandemi sürecinde maalesef vatandaşlarımız ertelene sağlık hizmeti ile karşılaştılar. Mersin’de de böyleydi. Randevu almakta sıkıntılar devam ediyordu. Depremle beraber Mersin 8-9 gün poliklinik hizmetlerini özellikle hastane bazında durdurma noktasına geldi. Çünkü Mersin’de 10 il üzerinden 16 bini aşkın yaralı geldi. Bu sorunun çözümü gelen ek nüfus dikkate alınarak bunun bir kısmının kalıcı olacağını hesap ederek, ileride hem koruyucu hem tedavideki sağlık hizmetlerinde sorun yaşanmaması için acil önerilerimiz var. Bu önerilerimizi kamuoyuyla da sürekli paylaşıyoruz.
ACİL OLARAK NELER YAPILMALI?
Birincisi sağlık merkezlerinin acilen açılması gerekiyor. Bunların içinde ağız diş sağlığı, psikososyal destek hizmetleri, ayakta tanı tedavi ve koruyucu sağlık hizmetleri kapsamında gebe takibi, aşılama gibi hizmetlerin yapılması gerekiyor acil olarak.
Yine zaman kaybedilmeden eski devlet hastanesinin rehabilitasyon merkezine, eski Toros Kadın Doğum Hastanesi’nin palyatif merkezine çevrilmesi gerekiyor.
MEZİTLİDE SAHRA HASTANESİ AÇILMALI
Şuan tamam poliklinik hizmetleri yavaş yavaş yerine oturuyor ama randevu almakla ilgili sıkıntı devam ediyor. Özellikle Mezitli’de yazlıkların yoğun olduğu bölgede 1 veya 2 tane sahra hastanesi benzeri hastaneler açılmalı. Bu hastanelerden sadece depremzedeler değil diğer vatandaşlarda yararlanabilmelidir. Böylelikle gerçek ihtiyaç sahibi olan şehir hastanesine, tıp fakültesine gelmek için randevu almaları çok daha kolaylaşır”.